Bölüm 13

5.3K 161 13
                                    

Savaş

Eve vardığımda ardı ardına kapıya vurmaya başladım zile basiyordum kapıya vuruyordum ama açan yoktu 2 dakika sonra deniz gelip kapıyı açtı.

"Rüzgâr?"

"İyi merak etme"

"Nerede?"

"Yukarıda"

Koşar adımlarla yukarıya çıktım. Yatakta öylece yatıyordu. Sanki ölmüş gibi ruhu yokmuş gibi cansız gibi yatıyordu canımdan can gitmişti baş ucuna geçtim. Saçlarını okşadım ellerini tutup kulağına eğildim 'seni bir daha asla yalnız birakmiycam meleğim, söz veriyorum' dedim. Denize döndüm:

"Ne oldu? Neden öyle telefonu bırakıp gittin?"

"Osman bağırınca elimden düştü o an ki panikle düşürdüm ve kapandığını düşündüm. Rüzgar kâbus görmüş yine."

" Ne kabusu?"

"Ara sıra böyle oluyor. Bize anlatmiyor. Çok önemli birşey değildir merak etme. Kabus sonuçta olmayan bir şey . Ben bı Osman a bakiyim."

Başımı olumlu anlamda salladım. Rüzgâra döndüm. Yüzünün uyurken nasıl masum göründüğünü izlemek çok güzel di. O hırçın kız yoktu bir bebek uyuyordu karşımda. Elimle yüzüne gelen saçlarını çektim. Huylandi galiba cenin pozisyonunu aldı. Yüzüne bakmak bana huzur veriyordu. Aklımdan cikaramiyordum, acaba bir gün o da beni sevecek miydi? Ya sevmezse ya beni istemezse ne yapacaktım! Vaz mi gececektim? Hayır! Asla! O benim olacaktı ve bunu isteyecekti zaten onun her zerresini bilen bir adamı geri çeviremezdi. Rüzgâr salak değildi bu kadar. Şuan öyle bir şey düşünmüyor olabilir ama eninde sonunda benim olacaktı. Ona bu konudan henüz bahsetmeyecektim aramızda olan küçük olsa da bir bağ var bunu bozmayacaktim.Biz, biz çok mutlu olacaktık buna inanıyordum.

Rüzgar

Sabah gözlerimi açtığımda baş ucumda Savaş, karşımdaki koltukta Osman ,yanımda ise Deniz uyuyordu. Dikkatlice kalktım kimse uyanmasın diye parmak ucumda yürüyordum bir sigara alıp balkona çıktım yaktım sigaramı bir duman çektikten sonra gözlerim dolmaya başladı. Ne yapacaktım ben o kadar yorulmuştum ki. Eve gitmem gerekti onlarla ben baş etmek zorundaydım bu zamana kadar kimsenin arkasına saklanmamistim bundan sonra da saklanmazdim. Annem bana ne kadar kiysa da ben ona kiyamiyordum. Annemin hastalığı gittikçe agirlasiyordu. Korkuyordum ya ona bişey olursa, ya o da giderse. Kapıyı yavaşça açtım ve çıktım. Eve yürümeye başladım. Nelerle karsilasacaktim acaba gene hazırlıksiz yakalanmiyim bari.

Eve gelmiştim zile bastım annem açtı kapıyı ve içerden bir ses o şerefsizin sesi ' Sibel kim geldi' annem sessizdi. 'Sibel sana diyorum kim geldi' ve beni gördü.

"Senin burada ne işin var lan orospu git akşam kimin evinde yatıp kalktiysan oraya git."

"Bak bas git adamın asabini bozma sabah sabah"

Annem sessizce duruyordu neden be kadın ağzını açıp savunsana kızını senin canindan senin kanından ya o.

Ayakkabılarımı çıkarıp adımımı antreye attım. Beni geriye itti ve,

"Yuru git lan bu evden bu evde orospulari barindirmiyoruz."

"Sen kimin evinden kimi kovuyorsun lan ibne. Babamın evi lan burası burdan gitmesi gereken bir kişi varsa o da sensin"

Deyip yukarıya doğru çıktım. Arkamdan bağırıyordu 'ukala, orospu' diye. Of ulan of annem biraz arkamda dursa neler yapabilirdim ama...

Biraz zaman geçtikten sonra susamaya başladım yukarıda su da yoktu. Assagiya inmem gerekti. Anahtarımi aldım ve aşağıya indim. Anahtarı kapının deliğine sokuyordum ama girmiyordu. Ulan şerefsiz kapı kilidini ne ara değiştirdin. Zile bastım

"Ne var lan surtuk"

"Çekil önümden"

"Geç be"

Mutfağa girdim ve dolabı açtım suyumu aldım. Kapıya doğru gittim. Kapının önünde duruyordu.

"Çekil şuradan"

"Cekilmezsem nolur"

"Çekil yoksa patlatirim kafanı"

"Haha güldürme beni ne kızım."

"Bana kızım deme" diye bağırdım

"Doğru sana karım demeliyim"

"Ne zirvaliyorsun sen ne, çekil şuradan"

"Güzelim senin için evlendim ben annenle senin tadına varabiliyim diye"

'Aha sıçtın rüzgar kaç' diyordu bir yanım bir yanım ise 'Saldir kafasına biseyle gebert şunu burada kurtul diyordu'

SİZCE RÜZGAR HANGİSİNİ SECMELİ??

Bana DokunmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin