10 | AYKIRI

134 30 49
                                    

Bölüm Şarkısı:  The Neighbourhood - Wires


10 | AYKIRI


İnsanlar hep yapmamam gereken şeyleri söylüyorlardı. Sonucunda yanımda olmayıp 'Ben sana demiştim.' demek için. Kendi vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlardı.

İnsanlar yapmam gereken şeyleri söylemiyordu. Sonucunda ona güvendiğimiz için suçlanan kişinin kendisin olmaması için. Kendi vicdanlarını karşısındaki insanın duygularından daha çok umursuyorlardı.

İnsanların söylediklerini dinlemeyi bırakamamıştım. Belki de bu yüzdendi bedenimde ve ruhumda hissettiğim yorgunluğun nedeni.

Hızlı hızlı yağan yağmur sağanağa dönüşmemişti ama şiddetli yağıyordu. Fulya aracın kapısı açık bir halde bana bakıyordu. "Feyza, gelmiyor musun? Hızlı ol hadi ıslanıyorsun!" diye bağırdı yüksek sesle.

Yavaş yavaş kırmızı araca yürüsem de ayaklarım geri geri gitmek istiyordu. İrileşen gözlerimle araca bakmaya devam ederken oraya doğru yürümeye de devam ettim. Aracın yanına geldiğimde Fulya çoktan binmişti. Oturduğu yerden uzanarak ön yolcu koltuğunun kapısını açtı.

Araca bindiğimde hızla kapıyı kapattım. Kapı bariyer gibi esen rüzgârın soğukluğunu ve hızlı hızlı yağan yağmuru engellemişti.

Zihnimin içinde dönüp duran, doğruluğundan emin olmadığım düşüncelere ne engel olacaktı?

Aracın farları yağmurun esir aldığı sokağı aydınlattı. Emniyet kemerini takmaya korksam da taktım. Sanki beni buraya bağlayan bir zincirmiş gibiydi. Sanki araba beni boğan bir katilin eli gibiydi. Kesik kesik nefesler alıp vermeye başladım.

"Rahat oturabilirsin Feyza. Sorun değil." dedi aracı çalıştırıp kullanmaya başlarken.

Islaktım. Aracın kapısına yapışık bir hâlde oturuyordum. Koltuğu ıslatmamak için rahat oturmadığımı düşünüyor olmalıydı ama asıl nedeni bir saniye bile burada durmak istemememdi.

Konuşmak yerine sustum. 

Sormalıydım. Konuşmalıydım. Zamanında konuşmazsam zamanla konuşamayacak hâle gelebilirdim.

Arkama yaslanıp derin bir nefes aldım. "Bu araba senin mi?" diye sordum birdenbire.

"Evet, kırmızı rengini çok severim. Tek kişi olduğum için büyük bir araba almak istememiştim. Bir hafta boyunca bana en uygun arabayı aramıştım. Sonunda bunu buldum." dedi aracın direksiyonunu parmaklarıyla okşarken. "Senin yaşlarındaydım aldığımda. Hâlâ kullanıyorum. Nasıl vazgeçerim bilmiyorum."

Koskoca şehirde tek kırmızı araba Fulya'ya ait değildi sonuçta. Sokakta gördüğümüz araba bu değildi diye düşünmeye başladım. Bu düşünce beni rahatlatsa da yine de mantıksız gelen şeyler vardı.

Sırt çantamdan telefonu çıkarttım. Yan gözle Fulya'ya baktım yola bakıyordu. Telefonun ekranının parlaklığını sonuna kadar kıstıktan sonra mesajlar bölümüne girdim. Benimle birlikte kırmızı arabayı gören tek kişi Gökay'dı. Plakayı almış mıydı hatırlamıyordum ama yine de sormam gerekiyordu.

FERAYE DALAY: Gökay geçen gün gördüğümüz kırmızı arabanın plakasını almış mıydın

Elimde tuttuğum telefon titreyince Gökay'ın gönderdiği mesaja baktım. 

SIFIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin