12 | HAFIZA

121 16 45
                                    

Bölümü oylayıp yorumlarsanız çok mutlu olurum. Yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar...


Bölüm Şarkısı: Breaking Benjamin -  Ashes Of Eden


12 | HAFIZA


Gözlerimi açtığımda gün çoktan ağarmıştı. Ne zaman uyumuştum ne zaman uyanmıştım anlam veremiyordum. Sanki bir dakikanın yarısı geceyken diğer yarısı da gündüz olmuştu. 

"Dün gece..." fısıltım zihnimde kaos yarattı. Kaos üzerime leke gibi yapışan uykuyu anında yok etti. Üstümdeki yorganı hızla itekleyip ayağa kalktım. Sağa sola bakınarak telefonumu aramaya başladım. Dün gece nereye koyduğumu hatırlamıyordum. Birkaç dakika içerisinde oturma odasındaki her yere bakmıştım ama yoktu. 

Hatırlayamıyordum ne yaptığımı. Tek hatırladığım gün gece neredeyse ölecekmiş gibi vücudumda hissettiğim tarifi olmayan his ve adım sesleriydi. 

Yavaş yavaş oturma odasının kapısının önüne gidip durdum. Kulağımı kapıya yaslayıp dinlemeye başladım. Ses yoktu. Kapının kolunu tutup sanki ağır çekime alınmışım gibi yavaş yavaş indirmeye başladım. Kapıyı tamamen açtığımda tüm odaların kapısı kapalı olduğu için loş koridor karşıladı beni.

Önümü net olarak göremediğim için elimi duvara yaslayarak yürümeye başladım. Mutfağın kapısının önüne geldiğimde yavaşça açıp içeri girdim. Mutfaktan içeri girer girmez dikkatimi çeken şey masanın üzerinde duran telefonum oldu.

Düşünmenin faydası yoktu çünkü telefonu en son ne yaptığımı hatırlamıyordum. Masanın üzerinde duran telefonu alıp ekranı açtım. İlk işim telefonuma kilit koymak oldu. Evden dışarı çıkan bir insan değildim. Telefonumu evde benden izinsiz kurcalayanda olmazdı. Babam hiçbir eşyama benden izinsiz dokunmazdı annemde ders notlarımı yanlışlıkla silmekten korktuğu için dokunmazdı telefonuma. Şu an kilit koymadığım için fazlasıyla pişmanlık yaşıyordum. 

Bakmışlar mıydı telefonuma emin değildim. Neden burada bıraktığımı da hatırlamıyordum. Şu an düşünmem gerekin bu olmadığını fark ettim. Telefonu alıp mutfaktan çıktıktan sonra oturma odasına girdim. Kapıyı kapatıp pencereye doğru ilerledim. Kalın perdeyi kenara doğru çekip dışarı baktım. Yağmur yağıyordu. Günün erken saatlerinde hava açıkken ilerleyen saatlerinde yağmur yağmaya başlıyordu ama bugün farklıydı.

Telefona koyduğum şifreyi girip son aramalar kısmına baktım. Parmağım Selim abinin adının üzerinde dururken aklıma fotoğraflar geldi. Babama cüzdanını vermek için gittiğim gün Selim abi, Sıfır davasıyla ilgili olan odaya beni çağırdığında çekmiştim o fotoğrafları. Bakmayı unutmuştum. Benden önce Bahir ya da Doruk bakmış mıydı bilmiyordum.

Fotoğraflara bakmak istesemde ilk yapmam gereken Selim abiye gece olanları anlatmak olduğu için onu aradım. Selim abiyi aradığımda hemen telefonu açtı. "Selim abi dışarıda mısın?" 

"Evet Feraye. Ne oldu, sorun mu var?"

"Bilmiyorum." diye mırıldandım. Yağmurun dökülüşünü izlerken Selim abiyle konuşmaya devam ettim.

"Sorun ne?"

Sorunun ne olduğunu bende bilmiyordum. Yine de bildiğim kadarını anlatmaya başladım. "Dün gece tuhaf şeyler oldu. Ben uyurken kapı açıldı..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIFIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin