Söz Veriyorum

47 8 1
                                    

Nihayet makinenin yapımı bitti şimdi yapmamız gereken çevresinde yüksek bina olmayan yüksek yalnız bir bina bulmalıymışız. Biraz araştırmayla beraber uygun bir bina bulduk binanın en üstü tam Doktor Ken'in istediği gibi düz ve genişti şimdi yapacaklarımız ise gerekli eşyaları buraya kurmaktı , bunların yanında uzun bir direkte bulunuyordu ama neyse eşyaları kurmak ve yerleştirmek bir günümüzü aldı ama başardık her şey hazırdı fakat Ken:

-Artık yapmamız gereken beklemek.

-Nasıl yani çalıştırmayacak mısın?

-Daha değil.İlk önce gerekli hava şartları sağlanmalı.

-Nasıl biraz açıklar mısın?

-Tabi şöyle ki plana göre yüksek enerjiye ihtiyacımız var ve bu enerjiyi yıldırımdan elde etmeyi düşünüyorum başka türlü kısa sürede bu kadar yüksek enerji elde edemeyiz bu yüzden yağmurlu ve gök gürültülü bir günde yapmalıyız .

-Hmm şimdi anladım.Peki hava durumu nasıl peki?

-İki gün sonra tam istediğim gibi bir hava olacak o yüzden iki gün boyunca makine üzerinde çalışacağız.

-Anladım. Sen söyle bana ne yapacagımı ona göre ben yaparım.

O saatten sonra makine üzerinde çalışmaya başladık. Doktor Ken'in amacı Çatıya yerleştirdiğimiz direğe düşen yıldırımı paratoner yardımı ile makineye aktarmak ve sonra makinenin içindeki maddeler yüksek enerjide reaksiyona girerek içinde bulunan bilgisayar verilerinin de tepkimeye girmesi sonucu açığa çıkan yüksek enerjiyi yüksek basınçta sıkıştırarak içe doğru bükülmesini sağlayacak sonrada o verilere göre bir yapay evren oluşturmak. Tabi ki bana baya saçma geliyor çünkü böyle bir şey bence gerçekliği bile değiştirebilir bu yüzden bir şey demedim Ken ne dediyse onu yaptım böylece iki gün geçti sabah erken kalkıp makinenin başına geçtik ve yağmur yağmasını bekledik fakat akşama kadar yağmur yağmadı gece oldu hala yağmadı saat on bir buçuk olmuştu Ken'e artık bıraksak diyecektim ki yağmur yağmaya başladı hemen yerimize geçtik yüksek enerjiden etkilenmeyelim diye makineden uzak bir yere geçtik makineyi uzaktan bilgisayar ile kontrol edecektik ve sonunda direğe yıldırım düştü ve makineye enerji yüklenmeye başladı fakat bir sorun vardı tepkime uzaktan başlatılamıyordu bu yüzden Ken:

-Tepkimeyi manuel olarak başlatmalıyım merak etme hemen döneceğim.

Ve makineye doğru koştu birkaç kolu çekip tepkimeyi başlattı ve tepkime başarılı oldu ama yüksek enerjiden dolayı bir patlama oldu ve patlama Ken'e isabet etti. Hemen Ken'in yanına geldim.

-Doktor Ken iyi misin.

-Ahh pek sayılmaz aslında.

-Seni hemen hastaneye götürmeliyim.

-(Kolumdan tutarak) Hayır.

-Neden?

-Çünkü patlama bana isabet etti hastaneye ulaşamadan toza dönerim.

-Ne olamaz...

-Merak etme iyiyim ben sonuçta hayalime ulaştım evreni yaptım

- Ama...

-Merak etme ben iyiyim bak istersen (Parmağının ucuyla makineyi işaret etti)

Başta fark etmemiştim ama makinenin üstünde parlayan bir küre vardı.

-Bu o mu?

-Evet güzel değil mi tüm hayatımı bu an için harcadım ama bence deydi. Neyse çok zamanımız kalmadı sana söylemek istediğim birkaç şey var.

-Nedir?

-İlk olarak saatin ile ilgili şans eseri bulduğunu düşünüyorsun ama aslında seni seçti nedenini tam olarak anlatamam ama ilerde öğreneceksin ikincisi kahraman olmaya devam etmeni istiyorum bu yüzden artık zırhı kullanabilirsin umarım en güçlü kahraman olursun ayrıca yaptığımız evren şuan kendini oluşturma aşamasında ilerde hazır olacak bu yüzden artık senin için ayarladığım özel bilekliğin içine koyman gerekli ve laboratuvarım senindir elimde olan tek şeydi zaten ve son olarak arkadaş edinmeyi unutma...

Bu sırada Ken'in vücudu toza dönüşmeye başladı ve havaya savruldu.

-Ken sana söz veriyorum istediklerini yapacağım...

Bundan sonra ise makinenin yanına gittim ve orada yanıp sönen tuşa bastım ve o anda makinenin içinden bir bileklik çıktı ve evren bilekliğin içine girdi ve bilekliğin parlaması bitti bilekliği aldım ve sağ koluma taktım ve hemen kilitlendi artık pek kolumdan çıkmayacakmış gibi duruyordu bilekliğin üzerinde oluşum modu yazıyordu sanırım bu Ken'in söylediği kendini oluşturma aşamasıydı. Bu sırada orada bulunan tüm eşyaları saat sayesinde laboratuvara götürdüm ve arkamda delil bırakmadan evime döndüm.

Percy Ve Farklı GerçekliklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin