-Sınavı geçtin, sırada ayin yapılmalı ve gücüne kavuşmalısın.
-Nasıl yapacağım bunu.
-Yoncayı ye!
-Ne?
-Yoncayı ye !
-Neden?
-Yoncayı yediğin zaman içindeki iblis gücünü emecek ve vücuduna salacak sonra da yeni vücuduna ve gücüne kavuşacaksın.
-Tamam o zaman, bakalım tadı nasılmış ?
Yoncayı yuttum ve nasıl yuttuğumu sormayın bende bilmiyorum, yuttuktan sonra karnıma ağrılar girdi daha sonra vücudumu hissetmeye başladım, bir süre sonra tamamen oluştum tenim daha açık renkti yansımama baktığımda saçlarım siyah gözlerim ise kırmızıydı.
-Ayin bu kadar mıydı?
-Hayır şuan vücudundaki güce erişim sağladın sırada İblis Kral Ayini var.
-Nasıl yapacağım?
-Önce on bin ruh toplamalısın.
-Nasıl yapacam?
-İnsanları öldürerek.
-Ne?
-Ayin için gerekli.
-Peki sonra?
-İblis tohumunu yok et.
-Başka?
-Şimdilik bu kadar.
-Peki istediğim kişileri öldürebilir miyim?
-Tabi serbestsin.
-Tamam o zaman katliam başlasın.
İlk olarak şehrin merkezine indim ve orada koşan hırsızın kafasını kestim, ve ruh parçacığı onun içinden çıkıp benim içime girdi başta iğrendirici geldi ama sonra bu his çok hoşuma gitti, hemen ara sokağa girip orada bulunan kötü insanların karınlarını ve kafalarını deştim ve ruhlarını yedim.
-Vay canına bu süper bir his.
Sonra bir hapishaneye girdim ve suçluları tek tek kesmeye başladım bir miktarının karınlarını deştim bir miktarını kafalarını uçurdum kalanını kalbini söktüm, artık kendimi durduramıyordum öldürmenin bu kadar keyifli olabileceğini kim bilebilirdi, fakat bu yetersizdi bu yüzden şehrin en kalabalık yerine gittim ve özel yeteneğini kullandım:
-iblis Kılıç Yeteneği: Kan Çiçeklerinin Dansı
Tüm bölge kırmızı bir çizgiyle donandı ve tek bir kesişte bir sürü insanı kestim daha sonra küçük büyük, çocuk yaşlı ayırt etmeden öldürmeye ve ruhları yemeğe devam ettim.
-Bu bir ziyafet.
-Bu kadarı yeterli.
Sesin geldiği tarafa döndüm Percy oradaydı, bana baktı sonra gözleri ağlamaklı oldu.
-Jessy sen misin?
-Ev...
-On bin ruh tamam şimdi önünde seni yiyen iblis tohumu oluşacak onu yen.
İblis tohumu oluştu Percy bir adım geri çekildi o sırada Sue Liya ve Hiro saldırıya geçti ama başarılı olamadı.
-Onu yenemezsiniz boşuna uğraşmayın.
Hiro:
-Napim doğru söylüyorsun diyip eve mi gidim ? Karanlık Yetenek: Karanlık Kılıç Yağmuru.
Yine işe yaramadı ve geri çekildiler.
-Sen benimsin!
İblis enerjisini kılıcıma aktardım o sırada kılıcım karanlık ve kırmızı renklere büründü daha sonra tohumu ikiye böldüm.
-Aferin bu maddeyi de yerine getirdin sırada son madde.
-Ne bir tane daha mı var.
-Diğer maddeler genel herkese verilen şimdiki madde kişiye özel.
-Nedir peki?
-Sue ve Liya Allen'ı öldür.
-Madem özel madde o zaman yerine getirelim.
Hızlıca saldırıya geçtim ve onlar hareket etmeden Liyanın kalbini deştim o sırada Sue geri çekildi ama ben daha hızlıydım böylece onunda kalbini deldim ve ikisi de öldü.
-Artık tüm gerekenleri yaptın artık İblis Kralsın, tüm iblislerin hükümdarı ölümün ve yaşamın kontrolü artık senin elinde (Bu arada size söylemeyi unuttuğum bir şey var İblis Force sadece iblislerin yaşadığı bir yer değil çoklu evrenlerde ölen insanların ruhları da İblis Force'a gider ama o ruhlar iblislerle aynı bölgede bulunmazlar onların kendilerine özel bölgeleri vardır) artık rehberliğim sona erdi, eğer istersen beni tekrar çağırabilirsin.
-Evet sonunda başardım artık İblis Kralım!
ama o sırada Liya ve Sue'yu öldürdüğümü gören Hiro öfkeden hiç düşünmeden bana saldırdı.
-Seni aptal ne yaptığını sanıyorsun.
AMA...
-Ben daha hızlıyım.
Karnına avuç içimle vurdum ve onu geriye ittim ama fazla güç uygulamışım o yüzden çok hızlı geriye gitti ve sürtünmeden kara alevler içinde yok oldu.
-Ups üzgünüm biraz fazla güçlü vurdum.
Percy:
-Neden, Nedenn?
-Ne?
-Neden bunu yapıyorsun Jessy?
-Jessy, ben mi ? Eskiden Jessy'dim ama artık adım; İblis Kral Amari
İblis Kralın Kılıcı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İblis Kral Amari:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
