Loncaya döndükten birkaç gün sonra yeni bir görev için dışarıdaydık.
Yui:
-Bu seferki görev nedir?
Lily:
-Bir ejderha avlamamız gerekiyor.
Yui:
-Ejderha mı!
Lily:
-Evet, bu bölgeleye yerleşmiş bir ejderha var, onu öldürmeliyiz söylenene göre birilerini tutsak almış onu kurtarmamız gerekebilir.
Else:
-O zaman çabuk olmalıyız ejderin yuvası şu tepenin arkasında.
-Tamam.
Tepeyi geçtikten sonra karşımıza kırmızı renkli büyük bir ejder çıktı neyse ki uyuyordu başının hemen yanında bir kafes vardı.
-Sanırım tutsak orada.
Yui:
-Doğru orada bir enerji hissediyorum.
Lily:
-Ne yapacağız?
Else:
-Her zamanki taktik Percy ve ben saldıracağız sen ve Yui bize destek çıkacak.
-Tamam.
Sonra saldırıya geçtik ama o sırada gözümün önüne bazı görüntüler geldi bu görüntülerde güçlü bir enerji ışını ile ejderhayı yenmiştim bu görüntüler bana bir fikir verdi.
-Else onun dikkatini dağıt işaret verince uzaklaş.
-Açığa çık Ateş, Su, Toprak, Rüzgar, ışık, karanlık.
Sonra tüm elementler elimde belirmeye başladı.
-Boşluk büyüsü "Oluşum" Element
Sonra elimde renkli bir taş oluştu.
-Boşluk büyüsü "Mutlak Işın".
Elim parlamaya başladı ve elimdeki taş parçalandı ve elimden çok güçlü bir enerji ışını çıktı.
-Else şimdi.
Else'in uzaklaşması ile ışın ejderi deldi geçti ve ejder patlama ile yok oldu, sonra kafesin yanına gittik içinde baygın bir kadın vardı, kılıcımla keserek kafesi açtım kadın bir anda uyandı ve üstüme atlayıp bana sarıldı.
-Teşekkür ederim kahraman sana minnettarım.
-Ri.rica ederim lütfen bıraksanız beni.
Kadın beni bıraktı.
-Ben Percy bunlarda benim arkadaşım Yui, Else, Lily birer maceracıyız.
-Ben Artemis, ayın ve avcılığın Tanrıçası.
-Tanrıça mı?
-Evet.
-Neden böyle bir yerdesin?
-Birine götürmem gereken bir eşya vardı ama ejderha beni yakaladı bu yüzden buradayım.
-Eşya mı?
-Evet bir kılıç.
-Görebilir miyim?
-Hmm beni kurtardığınız için gösterebilirim.
Sonra arkasından bir kılıç çıkardı o sırada başım ağrımaya başladı.
-Bu kılıç işte Alfa Prime adında birine ait sadece o kınından çekebilir.
Ağrılar daha da arttı ama bir şeyler hatırlamaya başladım.
-Bu kılıç benim.
-Sen ne diyorsun böyle.
-Nasıl bilmiyorum ama benim olduğunu bir şekilde biliyorum.
-O zaman tek bir seçenek var kılıcı kınından çıkarmaya çalış çıkarırsan kılıç senindir.
-Peki.
Sonra kılıcı elime aldım şaşırtıcı derecede dengeli bir ağırlığı vardı ve sapı elime tam oturuyordu sonra kılıcı kınından çekmeye çalıştım ve çok kolay bir şekilde kınından çıktı.
-İnanamıyorum kılıcın sahibi sensin daha önce çok kez çıkarmaya çalıştım ama çıkaramadım sen küçük bir el hareketi ile çıkarmayı başardın sen tam olarak kimsin?
-Ben mi tam olarak bilmiyorum...
Sonra ona olan olayların hepsini anlattım.
-İlginç peki şimdi ne yapmayı düşünüyorsun.
o sırada içimdeki ses bana:
-Kral Zympire'ın kalesine git.
-Iıı sanırım gideceğim yeri biliyorum.
Artemis:
-Neresi peki?
-Kral Zympire'ın kalesine gitmem gerekiyor.
Lily:
-Nee Kral Zympire'ın kalesi mi orası çok uzun zaman önce terk edilmişti.
-Neden?
Lily:
-Kral Zympire savaşta kaybetti ve öldürüldü halk ölmemek için kaleyi terk etti şuan ya boş yada başı boş canavarlar bulunuyor.
-Yinede gitmem gereken yer orası.
-O zaman gideceğimiz yeri biliyoruz.
Artemis:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AlfaPrime'ın Kılıcı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
