Percy Ve Farklı Gerçeklikler

Neredeyim?

Nereyim ben burası neresi ?
En son hatırladığım şey Amari'nin yaptığı katliam ve ailemi yıkması, ondan intikam almalıydım ama önce nerede olduğumu çözmeliyim. Başta uzay boşluğuna benziyordu ama değildi o sırada karşımda bir ışık belirdi.

-Seni bekliyordum Kahraman.

-Beni mi?

-Evet seni çok uzun zamandır bekliyorum.

-Ne kadar süredir?

-Birkaç milyon yıl kadar.

-Gerçekten kısaymış, peki sen kimsin?

-Benim kim olduğumu şuan öğrenemezsin, bu bilgiyi ileride alacağın kararlara göre belirlenecek.

-Benden ne istiyorsun?

-Asıl sen ne istiyorsun?

-Ne?

-İntikam, ailene kavuşmak, güç hangisi?

-Hepsi.

-Çok aç gözlü değil misin?

-Hayır, sen bana ne istediğimi sordun bende söyledim.

-O zaman sana bir görev vereceğim tamamlarsan bunları düşünebilirim.

-Nedir?

-Bir taşı bulman gerekiyor.

-Ne taşı ?

-Merak etme seni ben götüreceğim gerisi sende.

O sırada uyandım, uyandığımda çimlerin ortasında yatıyordum ayağa kalktım o sırada cebimde bir harita vardı ve olduğum konumu gösteriyordu daha dikkatli baktığımda; haritada işaretli bir yer vardı, sanırım buraya gitmeliydim, bu şekilde yürümeye başladım üstümü kontrol ettiğimde her şeyim üstümdeydi eksik bir şey yoktu, tüm eşyalarım yanımdaydı. Uzun zaman yürüdükten sonra yürümeye devam ederken önümü haydutlar kesti.

-Gerçekten mi?

Bana doğru saldırdılar neyse ki dövüş yeteneklerimi geliştirmem sayesinde güçlerimi kullanmama gerek kalmadı, hepsini üst üste dizdikten sonra:

-Bana bakın aptallar bana bulaşırsanız sabaha kadar döverim.

Aralarından biri:

-Dövmek mi , sende ama öldürecek göt yok, senin kim olduğunu öğrenip aileni katledeceğiz.

-Dostum,...

Adamlar irkildiler.

-Adım Hiro Allen ve başka bir dünyadan geliyorum, bu bilgiler işine yarar herhalde ama kullanacak zamanınız olacak mı?

Sonra elimden karanlık bir ateş oluşturdum ve üstlerine attım çığlıklarını duyarken arkamı dönüp gideceğim yere doğru yürümeye başladım. Bir süre sonra işaretli yere geldim, geldiğim yer bir şehirdi şehre girdim harita bu sefer değişti ve şehrin haritası oldu, yine işaretli bir yer vardı oraya doğru yürüdüm gittiğim yer kalenin kendisiydi kapıda iki nöbetçi vardı bende karanlık enerjiyle onların arasından süzülerek geçtim ve içeri girdim. İçeride birisi beni bekliyordu.

-Sonunda geldin.

-Ne yani bu kadar mıydı?

-Tabi ki hayır şimdi sırada elimdeki taşı benden alman gerek.

-Bu kolay olaca...

-Kocaman bir enerji canavarına(Vücudu enerjiden oluşan ve tam bir fiziksel vücudu olmayan bir yaratık) dönüştü.

Zırhlarımı açtım kılıçlarımı aldım ve saldırıya geçtim ama beni püskürttü ve duvara gömüldüm, duvar parçalandı.

-Kendini tutmana gerek yok.

-Bunu söylemene gerek yok.

-Mutlak seviye Beyaz Nova.

Şehir yok oldu ama canavarda hala bir çizik bile yoktu ve daha kötüsü güçlerim tükeniyordu, bir şey yapmalıydım; zırhımdan çıktım ve zırhı canavarın üstünde patlattım ama hala bir şey olmadı, sanki karşımda Amari varmış gibi hissediyordum ve bu beni daha da öfkelendirdi.

-Yeter tek saldırı tek risk.

Sahip olduğum tüm güce erişmek istedim ve hepsini birleştirip tek bir saldırıya kullandım.

-Hiro'nun Özel Yeteneği Evren Novası.

Tüm evren içe doğru büküldü ve yok oldu tekrar o boşluktaydım tüm gücüm tükenmişti.

-Şimdi sıra bende.

Enerji her yerimi kapladı ve beni hapsetti sonrada gözüm karardı.

-İşte Hiro bana karşı şansın yok ve boş ver savaşmayı Amari'ye bile bir şey yapamadın, kendini bırak hiçliğe gücünde bitti artık bir şey yapamazsın.

-Doğru söylüyorsun bırakmalıyım...

-İstersen senin yerine intikamını alabilirim.

-Ama, bu benim intikamım ve bu benim savaşım.

-Gücün yetersiz intikamını alamazsın hem o şimdiye tüm İblis Force'u ele geçirmiştir.

-Gerekirse her şeyi ele geçireceğim! Ailemi koruyamasam da intikamımı alacağım.