Ateş Su Toprak Işık Yaşam Metal

19 6 0
                                    


Ormanda bir süre yürüdükten sonra kütüklerden oluşmuş bir duvar gördük ortasında yukarı kalkarak açılan bir kapı vardı, bizde o kapının önüne geldiğimizde önümüzde mızraklı dört elf karşımızda belirdi sonra bir kız elf aralarından geçerek:

-Mustafa yabancıları köyümüze getirmen suçtur.

-Hayır İris o yabancı değil o bize yardım etmek için getirdiğim kahraman.

-O sıska velet mi bize yardım edecek.

-O sıska velet Dövüş Manyağı Berry Jackson'ı yendi.

O sırada diğer  elfler mızraklarını indirdi ve birisi söze girdi:

-Onunla bir şansımız olabilir.

-Peki tamam.

-Neye anlaştınız peki. Askerlerden biri.

-Köyde çıkarılan altı tür enerji taşından birer tane.

-Hmm mantıklı bir teklif.

-Bide o, işi hallederken bizde kardeşini rahat ettireceğiz.

-Anlıyorum.

Bu sırada köydeki herkesin bitik bir durumda olduğunu fark ettim ama nedense İris daha iyi duruyordu. Mustafa aklımı okumuşcasına:

İris çok fazla hayat enerjisi ile doğmuş ondan onu daha etkilemiyor

Sonrada beraber mağaraya yürüdük, Mustafa'nın İris'e aşık olduğunu fark ettim çünkü onun yanındayken yüzü kızarıyordu. Mağaranın önünde ayrıldık ben mağaraya onlar dışarıda kaldı. İçeri geçince, içeride karanlık bir enerji hissettim ve yürümeye devam ettim fakat bir gariplik vardı. Mağaranin ortasına kadar geldim ve hiçbir canavarla karşılaşmadım, en sonunda hayat taşının olduğu yere geldim, o sırada büyük bir canavar karşıma geldi ve saldırdı hemen kaçtım sonra dev metal yumrukla ona vurdum ardından bazukamı aldım bir miktar kayayı sıkıştırıp canavarın kafasına fırlattım  ve canavar patladı. O sırada arkamda birini hissettim refleks olarak metal yumrukla onu yakaladım yakaladığım kişi İris'ti.

-Neee ? İris neden bana saldırdın.

O sırada durumu anladım sonra İris'in ensesine vurarak bayılttım ardından karanlık taşı yerinden sökmek için dokunduğum sırada elimin üstünde siyah bir halka belirdi dengemi kaybedecek iken sol elimle hayat taşından destek aldım ve sol elimde yeşil bir halka belirdi. O sırada dengemi kaybedip yere düştüm, iki halkada kayboldu. Yerimden kalkıp karanlık taşa tekrar dokundum ama bir şey olmadı bu sefer, ve taşı yerinden söktüm o sırada mağaraya ve köye yeniden hayat enerjisi akmaya başladı, bende İris'i bağlayıp taşla dışarı çıktım, o sırada köyün canlandığını hissedebiliyordum bir süre sonra Anna, Mustafa ve diğerleri karşımda belirdiler.

Mustafa:
-Percy İris'in yanında ne işi var ve neden bağlı?

-Sebebi başınıza bu dertleri açan İris olmasıdır.

-Nası yani?

-İris bir elf değil. (O sırada elimdeki karanlık taşı irise dokundurdum ve gerçek formuna döndü)

-İris bir kara elf bu yüzden sizin ölmeniz için uğraşıyordu.

Mustafa'nın gözlerinden yaşlar geliyordu:
-Yani o, bizi öldürmek mi istiyordu ?

-Evet.

Bu sıra İris uyandı ve yaptığı oyunun bozulduğunu anlayınca.

-Hala zayıfsınız hala sizi öldürebilirim.

Ve iplerini kopardı tam Mustafa'ya saldıracak iken elimi büyük bir kılıca dönüştürüp İris'in sırtına geçirdim. İrisin vücudu patlayarak toza döndü.

-Üzgünüm Mustafa ama yapmak zorundaydım.

-Sorun değil beni ve diğerlerini kandırdı ve bunu hak etti al bunlar söz verdiğim enerji taşları her türden bir tane, toplam altı taş.

-Teşekkürler.

-Rica ederim.

-Hadi Anna gidelim.

O sırada Anna bir elf ile konuşuyordu.

-Anna hadi.

Anna bana döndü ve yanıma geldi sonra yola koyulduk.

-O konuştuğun kimdi?

-Benden hoşlandığını söyledi.

-Eee...

-Kibarca reddettim.

(Başını okşadım)
-Aferin sana.

Percy Ve Farklı GerçekliklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin