Percy Ve Farklı Gerçeklikler

Kardeş Kavgası

Evet enerji halesi olarak uçmak çok başka bir şey daha önceki gibi uçtuklarıma benzemiyordu, havanın tamamını vücudumda hissediyordum. Bir süre sonra dumanların yükseldiği yere ulaştım burası İblis Tohum ile mücadele ettiğimiz yer ve her yer darmadağındı.

-Hiro'nun Beyaz Novası gerçekten güçlüymüş adam şehrin yarısını yok etti.

o sırada tamiratların başladığını fark ettim daha fazla ilerledim ve sonunda üssün bulunduğu yere vardım neyse ki duvarlardan geçebiliyordum, aşağı indim herkes toplantı salonundaydı ve bir şeyler tartışıyordu:

Percy

-Tamirat çalışmaları nasıl gidiyor Zoe.

-Her şey planlandığı gibi herhangi bir sorun yok kısa zamanda bitecek.

-Bunu duyduğuma sevindim.

-Okul nasıl gidiyor?

Hiro :

-Okul bir yere gitmiyor anlayın şunu.

-Tamam tamam kızma.

-Neyse şuan bir sorun yok sınavlar yaklaşıyor onlara çalışmamız gerekiyor.

-Bunu duyduğuma sevin...

-Ne oldu?

-Sorun yok dağılabilirsiniz.

Hepsi çıkarken.

Liya:

-Artemis bizimle eğitim yapar mısın?

-Tabi.

Onlar eğitim salonuna geçti bende omları takip ettim, Artemis eline bir kılıç aldı, o sırada ben de ona saldırıp içine girdim ve kontrolü elime aldım.

-Artmis?...Artemis... iyi misin?

-(Onlara sırıtarak)Çok iyiyim şimdi sizi öldüreceğim?

Hiro:

-Bu bir psikolojik saldırı mı?

Percy:

-Ondan uzak durun o Artemis değil bir hayaletin kontrolü altında.

-Bakıyorum çok çabuk çözdün.

-Ben Prime'ım gözümden bir şey kaçmaz.

-(Sırıttım)

-Artemis, sana emrediyorum kılıcı bırak ve hareket etme.

-Ne, neler oluyor, olamaz Efendi-Hizmetkar sözleşmesini unutmuşum.

Hemen o vücuttan çıktım ve Zoe'nin vücuduna girdim.

-Geber.

O sırada Liya beni durdurdu, bende onun vücudunu ele geçirdim.

-Geber.

Bu sefer Sue karşılık verdi.

-Seni bekliyordum.

-Ne.

-Sana meydan okuyorum Sue Allen kaybedersem teslim olacam ama kazanırsam senden bir şey alacam.

-Başkasına saldırmak yok ama.

-Tamam.

-Tamam kabul.

-O zaman düello başlasın.

Bu şekilde savaşmaya başladık o saldırıyor ben karşılıyorum ben saldırıyorum o karşılıyordu o sırada hatırladım Darkside Sword ve Life Stone Sword birbirine karşı etkisiz yani bu savaş böyle sonsuza kadar sürer o sırada aklıma geldi neden kendi kılıcımı çağırmıyorum ki. Elimi havaya kaldırdım ve kılıcımı çağırdım ve kılıç elimde belirdi artık elimde iki kılıç vardı.

Sue:

-Bu...

Percy:

-İmkansız Jessy'nin kılıcı sende ne arıyor?

-Bunu cevaplamaya ihtiyacım yok, şimdi Geber.

Kılıcını savunma pozisyonu aldı.

-İki kılıç yeteneği: Sonsuz Life Force Hayat Emici Saldırı.

Kılıçlar birbirine çarptı ve aralarından yeşil bir bulut Sue'nun üstüne geldi, bulut yok oldu Sue hareket edemeyecek hale geldi.

-Tamam kabul ediyorum kaybettim ne istiyorsun?

-Dört Yapraklı Kara Yonca.

O sırada kılıç ortadan ikiye ayrıldı ve içinden Yonca çıktı ve uçarak elime geldi daha sonra kılıç eski haline döndü.

-Sonunda başardım rehber beni duyuyor musun başardım?

O sırada bir şey beni Liyanın vücudundan ayırdı ve götürmeye başladı.