1

619 17 1
                                    

merhaba, yılların yorumcusu artık yazmaya başladı ajkşdjhdh aslında ne kadar çok değiştirsem de bu hikayenin temelleri 2021'e dayanıyor. içimden gelenleri yazıyorum sadece, iyi okumalar.

her şey hayal ürünüdür!

başlama tarihlerinizi alabilir miyimm

•••
Ellinci kere çalan telefonumla başımı masadan kaldırdım. Şule arıyordu, asistanım. "Ne var Şule." dedim zar zor. "Levla toplantın vardı bugün ama yoksun." Elimle yüzümü sıvazladım. Oflayıp güçlükle konuştum. "İptal et iptal. Ölüyormuş, rahatsızmış falan de." deyip kapattım.

Saatlerdir çalışıyordum ve bıkmıştım. Sahil kenarına, kayalıklara mı gitsem yoksa yalıya mı? Yalı uzaktı bu eve, üşendim.

Altıma eşofman giyip pijama üstümün üzerine de montumu giydim. Anahtar, cüzdan, telefon ve kulaklık alıp evimden çıktım.

Uzunca bir yürüyüşün ardından kayalıklar diye tabir ettiğim sahil kenarına geldim. Yakındaki tekelden iki bira almıştım. Bulduğum oturulabilecek kayalıklara geçtim ve etrafı izlemeye başladım. O sırada gözüme bir şey çarptı, bana çok tanıdık gelen siyah bir araba. Plakaya baktım, o da tanıdık geldi. Hafızamı zorlayarak düşündüm, ama sadece görüntü vardı.

Saçmalama Levla, gerçekten seni takip ettirdiğini mi düşünüyorsun?  Tam olarak öyle düşünüyorum.

Montumun cebinden telefonumu çıkarıp bedenime yayılan öfkeyle Volkan'a mesaj attım.

-Seninle bunu konuşmuştuk ve çok net bir şekilde hayır demiştim. Ne hakla beni takip ettirebiliyorsun ya?

Sakinleşmeye çalışıp kulaklığımı çıkardım. Denizi dinlemek istiyordum sadece.

Denizin önümdeki kayalara fokurdayarak çarpması, bu sayede kulaklarıma ilişen dalga sesleri. Giderek artan rüzgârın saçlarımı ve yüzümü yalaması. Gökyüzünde uçan martıların sesleri. İnsan seslerinin bunların yanında hiçe dönüşmesi. Tekrar derin bir nefes aldım. Tekrar, tekrar ve tekrar...

Elimdeki yarısından çoğu bitmiş birayı kenara koydum. Montumun fermuarını çektim ve kapüşonumu taktım. Uzandım. Yüzüme vuran rüzgâr tenimi gıdıklıyordu. Böylece oturdum sadece. Daldığım için gelen bildirim sesiyle irkilip telefonumu çıkardım. Volkan cevap yazmıştı.

-Ben de nişanlıma dinlemeyeceğimi, bunu yapacağımı söylemiştim ve konu kapanmıştı.

Yine beni dinlememişti. Son zamanlarda olduğu gibi. Üç hafta önce yaptığımız nişanı artık sorgulamaya başlamıştım çünkü sürekli, nişanlı olmamızı benim düşüncelerimin bir hiç olmasına ve onunkilerin yapılması gerektiği gibi bir şeye bağlıyordu. Artık tanıyamıyordum onu. Ama hala ona olan sevgim yerini koruyordu.

Tam şu anda bu konuları konuşabileceğim bir dost istemiştim yanımda. Yanıma yanaşan tonla insan vardı. Ama hepsinin aptalca amaçları vardı.

Hala bu nişanın erken olduğunu düşünüyordum. Yalnızca 6 aydır birlikteydik ve hatta ihale tartışmasıyla tanışmıştık. O da iş insanıydı ama benimkinin aksine hala yaşayan babasının şirketlerinin başına geçmişti.

LEVLÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin