Merhabalar değerli dostlar
Hassas bir konudan bahsetmek istiyorum.
Anne ve Babaların çocuklar üzerinde travmalara neden olabilecek davranışları.
Yetişkin döneminde ciddi psikolojik problemlerin neredeyse büyük bir kısmı Anne ve Babaların çocuklara kötü davranması, yanlış davranması neticesinde ortaya çıktığını görüyoruz.
Bazı Anne ve Babalar çocuklarının hayatlarındaki en büyük engel veya sorun olabiliyorlar. Bazen bir insanın bir insana yapmayacağı şeyi Bir Anne, Baba evladına, çocuklarına yapabiliyor malesef.
Bundan dolayı bu yazıları okuyan küçük yaş, orta yaş kardeşlerimiz için yazıyoruz ki anne ve babalarının kendilerine yaptığı zararı farkına varıp, bunun kendi suçları olmadığını farkına varması hem de eğer çocuk yetiştiren bir anne, babaysanız veya çocuğunuz olursa bu hataları yapmamanızı sağlamanız için buraya yazıyorum.Bir anne baba arasındaki sırları, bu bazen aile sırları olabilir bazen mahrem konular ya da bazen çocuğun bilmemesi gereken geçimsizliklere dair sıkıntılar, sırlar olabilir.
Bunları çocuğun hazır olmadığı bir zaman diliminde kesinlikle öğrenmemeli.
Bir anne baba tartışmasında çocuk hangi tarafta olacağını veya taraf seçmek zorunda olduğunu hisseder ve öyle düşünür.
Diyelim ki anne sürekli babayı kötülüyor. "Baban bana laf attı veya babanın ailesi biz yeni evlendiğimizde şöyleydi, böyle davrandılar, bana böyle şeyler dediler." Bunların çocuğa söylenmesinden sonra çocuk kendi içinde baba figürünü oturtamıyor ve babasıyla soğuk bir ilişki gelişebiliyor. Yani çocuk babasını daha az seviyor. Bazen nefret edebilir.Bir diğer travmaya neden olan şey ise mesela çocukların önünde elbiseler değiştirmemek yani pantolunu değiştirirken insanın iç çamaşırları veya daha özel bölgeleri çocuklar görmemelidir. Bunlar bir ev içinde dikkat edilmiyorsa buda ciddi bir travmalara sebebiyet verecektir ve o çocuğun o aile üyesiyle kurduğu güven ilişkisi zedelenecek ve çocuğun ilerki hayatında tanıştığı insanlar ile güven problemleri yaşamasına sebep olacaktır. Bir çocuğun kendi üstünü de başını değiştirme noktasında mahremiyete ihtiyacı vardır. Bundan dolayı hassas davranmakta fayda var.
En masum görünen ama en çok zarar veren travmalardan bir tanesi de kardeşler arasında ayrımcılık yapmak. Bazı babalar veya anneler erkek çocuk delisi. Türkiyenin bazı bölgelerinde mesela erkek çocuğa aşırı düşkünlük vardır. Kız çocukları birazcık daha geçici misafir gibi görülür. "Nasıl olsa gidecektir, mal mülk'de vermeyiz ona yani biraz daha ikincil sınıf "olarak görülür. Ama evin erkek çocuğu "Sen bizim prensimizsin, sadrazamımızsın" gibi överler ve omuzlar üstünde taşırlar. İşte böyle yaklaşıldığı zaman ne oluyor biliyor musunuz ?
O aşırı önem verilen erkek çocuğa yazık ediyorlar çünkü hayatta çok önem verilen ve övülen insanlar bir yere tutunamıyor, her zaman şımarık ve bencil davranışlar sergiliyor. Ama o ihmal edilen taraf inanılmaz değersiz hissediyor, inanılmaz yetersiz hissediyor. Böyle insanlar özgüvensiz, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların temeli böyle bir dönemden kaynaklı gelişir.Bazı anne ve babalar hayat karşısında çok ciddi hayal kırıklıkları yaşayabilirler.
Bazen bu evlenmek istemediği halde evlendirilmesi, bir erkeğin istemediği bir kızla, kadınla evlenmesi olabilir, anne babasının zoruyla evlenmesi olabilir ya da eşiyle arasında ciddi sorunlar, sıkıntılar olabilir. Aldatma, ilgisizlik gibi, taraflardan birisinin hayatta üzüldüğü bir şey olabilir. Sonra çocuk dünyaya geldiğinde o çocuğu kadın veya erkek belki farkında olarak, belki de bilinç dışı olarak yaşadığı bütün olumsuzlukların sorumlusu olarak tutar. Yaşanan bir çok problemde çocuğu suçlar. Böyle bir duruma maruz kalan çocuk o kadar ezilir ki, devamlı anne ve babasına yaranmaya çalışır.
"Lütfen beni sev, bana değer ver, benim suçum değil" Bu durumda çocukta "aşırı fedakarlık" diye bir kavram oluşuyor yani çocuk artık kendini küçümsenmiş ve ezik gördüğü için herkese yaranmaya çalışır. Bazı çocuklarda bu durumda asi oluyor. Kimseyle iletişim, yakınlık kurmuyor. İşte bunlara da dikkat etmekte fayda vardır.Bazı anne ve babalar soğuk kanlı insanlar yani çocuklarıyla pek ilgilenmezler. Çocuğun sevgiye mi ihtiyacı var, ilgiye mi ihtiyacı var bunları asla düşünmezler.
Bir çiçek bile yetiştirirken belli aralıklarla çiçeğin sulanması lazım sulamazsak beli bökülür. Ama o çocuk yıllarca öyle bir ailede büyür ve onun yaşadığı travma düşünülemez. Veya çocuğu terbiye edeyim derken çocuğa hakaretler, küfürler edebiliyorlar bu disiplin veya terbiye vermeden çok travma yaşatmak ve şiddet uygulamaktır.
Çocuğa hakaretler etmek, kişiliğini rencide etmek çocuğun travmalar geçirmesine neden olacaktır. "Sen ahlaksızsın, sen kuş beyinlisin, sen aptalsın" gibi şeyler söylemek çocukta fiziksel şiddetten belki de daha kötü bir etki bırakır.Anne ve babaların yaptığı veya bir çoğumuza anne ve babalarımızın yaptığı travmaya neden olan şey ise mesela bir bayram gününde misafirlerin yanında eleştirilmektir.
Bir anne veya baba çocuğunu başkalarının yanında eleştirmemesi gerek. Eğer eleştirirse o eleştiri ON ile çarpılır. Çünkü başkalarının yanında yapılan eleştiri rencide edicidir, aşağılanma içerir. Bunu da yapmamakta büyük fayda vardır.SİZİNDE YAŞADIĞINIZ TRAVMALAR VAR MI ? BİZİMLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ. BUYRUN YORUMLARINIZI, DÜŞÜNCELERİNİZİ VEYA EKSİK GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEYLERİ YAZABİLİRSİNİZ.
LÜTFEN SEVGİ VE SAYGI ÇERÇEVESİNDE YORUMLAR YAPALIM. 🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİŞİSEL GELİŞİM
Ngẫu nhiênPLATFORMUN EN İYİ "KİŞİSEL GELİŞİM" KİTABIDIR. ⭐ ALGI OPERASYONU ⭐ ETKİLİ İLETİŞİM ⭐ AKLISELİM EĞİTİMİ ⭐ FARKINDALIK VE DAHA FAZLASI...