⭐️ BÖLÜM 33 - DÜŞÜNCELER

92 5 0
                                    

Geçen yıl 2022 yılında Google üzerinde en çok aranan kelimeler nedir diye baktığımızda karşımıza bunlar çıkıyor.

- Ben neden sevilmiyorum ?
- Ben neden bu kadar çirkinim ?
- Ben neden doğdum ?
- Ben neden dışlanıyorum ?
- Ben neden eziğim ?

Gibi bir çok soru var.
Gençlerde neden böyle karamsar bir hava var ?
Şimdi buna biraz mantık ve islami açıdan bakalım. Manevi ve ruhani bir durumdur.
İlerleyen bölümlerde de bunları konuşuruz.
Sadece kişisel gelişim ile sınırlandırmayalım.

Bu sorular bugüne ait sorular değil aslında insanın ilk yaratılışından bu yana hep sorulmuş sorulardır. Ama geçmişten bu güne hep cevaplanmıştır.
Ama geçmişten bugüne kadar bu cevapları almak istemeyenler o günlerde hep sandıklarda, kutularda taşımışlar ama bugün ise cep telefonlarında, raflarda açıp okuma ihtiyacı hissetmedikleri için bu soruların cevaplarını malesef bulamamışlardır.
Bulamadıkları için de kalpleri tatmin olmamış, kalpler tatmin olmadığından dolayı da ne olmuş ? O kalpler darlık yaşamaya başlamış.

Ve bizler de soruları sormaya başlıyoruz.
Nedenler, nedenler diye.
Neden psikoloğa gidiyoruz ?
Neden mutlu değiliz ?
Neden huzursuzuz ?
Gibi gibi sorular.
Bu hastalıklarla baş etmeye çalışıyoruz.
Ama bu hastalıklar insanın ilk yaratılışından beri var olan hastalıklardır.

Peki bunun çözümü nedir ?
Elbette bilgi yani aslında ilimdir.
Çünkü ilim vesveseyi iç sesi dışarı iter.
Cahillik yani bilmemek ise onu davet eder.
Bilmemek vesveseye davetiye çıkarmaktır.
Raflardakini elimize alıp okuduğumuz zaman yani bilmeye başladığımız andan itibaren umutsuzluğumuz mutluluğa dönüşmeye başlıyor.  Demek ki bu hastalığın aslında kaynaklarından birisi BİLGİSİZLİKMİŞ.

Bugünün insanları malesef ki bilgiye ehemmiyet vermiyor.
İlim nedir peki biliyor musunuz ?
Sizin kaybolduğunuz şehirde nagivasyonunuz demektir. Kaybolduğunuz bir yerde cebinizde hissettiğiniz pusulanızdır ilim ve bilgi.

Pusulasız çıktığınız bir yolculukta istediğiniz yere ulaşamazsınız bu çok güçtür.
Nagivasyonsuz bir şehirde kaybolursunuz.
Bilmediğiniz için de kainata bakarsınız belli başlı bazı şeyleri göremezsiniz.
Bakmak ile görmek arasında fark vardır.
Bilgi sadece baktırmaz. Bakmanın ardından bir görmeyi sağlar.

Mesela sağlık bizzat güzel midir ? Elbette
Ama netice itibari ile hastalık daha güzeldir.
Neden ? Çünkü bize sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu gösterir.
Ama hastalığın yani neticenin güzel olduğuna bakanlar göremez.

İşte ilk yaratılıştan bugüne kadar en büyük sorunumuz budur.
Bakıp göremiyoruz bir çok şeyi.
Göremediğimiz zaman da mutsuzluğa kapılıyoruz.

Malesef şuanda bir fitne döneminde yaşıyoruz.
Ekonomik bir fitne var.
Sağlıksal bir fitne var.
Eğitim sektöründe bir fitne var.
Hatta şuanda kendi yaşadığımız dinde veya dinlerde bile fitneler var.
Bölünüyoruz.
Parçalanıyoruz.
Birbirimizi anlayamıyoruz. Hiddet var, şiddet var. Öfke var.
Bunlar ne zamanlarda olur ?
Peki fitne döneminde bizim en çok işimize yarayacak şey nedir ? Tabiki yine ilimdir.
Fitne dönemlerinde veya çağın aydınlığında gözüne siyah filtre getirilenlerin çıkış yolu nedir ? Cevabımız yine ilimdir.

Böyle dönemlerde ilim sahibi olmayanlar ne yapar ? İşte ilk satırlarda gördüğünüz o arama yerlerine girip umutsuzluk, karamsarlık, huzursuzluk, problemler, ekonomik kriz gibi şeyleri aratanlar bu çağın sadece bakıp göremeyen insanlarıdır.

İlim sahipleri toplumlara ne derlerdi ?
Eğer koşuyorsanız, yavaşlayın.
Yavaşladıysanız, oturun.
Oturduysanız, sessizleşin.
Durun durduğunuz yerde.
Cahiller bunu bilmez kargaşaya kendilerini kaptırır. Peki ne zaman öğrenir bunu ?
Aradan belli başlı zamanlar geçtiği vakit.
Bütün krizler biter, geçer ve bir bakar ki kendini büyük bir kargaşanın içinde çırpınırlar, tırmanırken bulur.
Ve böyle bir dönemin ardından en çok zarar görenler kimler olur ? Tabiki görmeyenler.
Görenler ise krizleri fırsata çevirir ve güçlenerek bu süreci atlatır ve yönetir.

İlim görmektir. Bir ailenin çocuğa baskı yaptığını görürsünüz. O çocuğun ilerde nasıl bir insan olduğunu görürsünüz ama onun ailesi göremez. Uyarırsınız bakın böyle baskı yapıyorsunuz bu çocuk ilerde psikopat birisine dönüşür. Kendine, çevresine hatta size zarar verir dersiniz. Ailesi size ne der ? Bizim çocuğumuz seni ilgilendirmez.
Aradan yıllar geçer o çocuk ailesine eziyet eden birine dönüşür. Annesine bağırır. Babasına saygı göstermez, aşağılar hakaret eder.
Çok üzücü ve kötü bir durum.

Bakmak ile görmek aynı değildir.
Güneşe bakanlar belki de onu bir lamba sanar.
Belki de sadece bir aydınlatan gezegen diye bakar.
Belki de bir ay kadar büyüklükte bir lambadır diye bakar.
Halbuki 1.3 Milyon dünya büyüklüğünde adeta bir ateş topu hatta bir cehennem.
İşte uzaktan bakmak ile onu görmek farklıdır.

İlim ise farklıdır.
Mesela öğrenci olmak farklıdır.
Talebe olmak farklıdır.
Öğrenciye bir sistem, daha önceden yazılmış, hazırlanmış bir bilgi, sistem öğretilir.
Ama talebe bilginin peşinde koşan, sisteme bağlı olmayan, ilim kovalayan demek.
Bugün öğrenci zaten çok.
Ama toplumu yönlendirecek seviyelere gelemiyorlar. Belli bir sistem içinde belli bir maaş karşılığında, belli bir bilgi içinde çalışıp hizmet veriyor.
Toplum da bu şekilde mutsuz kendisi de.
İşte büyük insanlar sistemden kopanlardan çıkıyor.

YOLUNUZ İLETİŞİM YOLU OLSUN.

KİŞİSEL GELİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin