BAŞARISIZLIK HAKKI
Merhaba Dostlar
Sanırım belki de tarih boyunca insanlığın kendisini en fazla sınadığı bir dönemde yaşıyoruz. Devamlı olarak kendi içimizde "başarılı olmak zorundayız, başarılı olmak zorundayız." Herkes başarılı biz de başarılı olmak zorundayız gibi kendimize bir dayatma içindeyiz. Rekabet çok fazla ve her an kendi kişiliğimizle sınanıyoruz.
İşte böyle bir zamanda başarısızlık hakkımızında olduğunu düşünüyorum.
Başarılı olmak konusu bence günümüzde putlaştırılmış durumda ve bu başarılı olma efsanesinin bir de putları var. Özellikle modern dünyanın, batı dünyasının bize dayattığı, internet ortamında, sosyal medya ortamında karşımıza çıkan kahramanları var bu dünyanın. Mesela amazonun kurucusu veya elon musk.
Öyle bir dayatılıyor ki bize işte "Elon Musk gibi başarılı olmanın on sırrı"
Yalnız biz sadece onların bize sunduğu şeyleri görüyoruz.
Şimdi bu adamların milyar dolarları var, bu adamlar ciddi reklam ajanslarıyla, ciddi halkla ilişkiler ajanlarıyla çalışıyorlar. Eğer ki bir kelime söylüyorlarsa, bir cümle söylüyorlarsa ya da basında onlar hakkında çıkan bir şey okuyorsak bu muhtemelen bir sürü filtrelerden geçer. Yani onlar bize ne sunmak isterse, biz onu okuruz. Sonra onlar hakkında bir efsane düşüncelerine kapılıyoruz.Bizim onları başarının putları olarak görmemiz onların işine geliyor.
Bizde haliyle kendi içimizde "Bende onlar gibi olmalıyım." Hayatın sırrı onlar gibi olmak ama işin aslı öyle değil. Belki de arka planda görmediğimiz, bilmediğimiz şeyler var. Ne gizli anlaşmalar, ne hesaplaşmalar vardır. Belki yenen ne kul hakları vardır. Biz bilmiyoruz.Mesela amazonun kurucusuna bakalım, zaten davranışlarına bakarsak, konuşmalarından narsist bir kişi olduğu bellli. Geçmişindeki hayatını anlatan hikayelere baktığımız zaman, yola çıkan asıl APPLE'nin kurucusu olan ortağını dolandırdığını görüyoruz yolun başında. Daha yolun başında bunu yapan bir adam 3-5 bin dolar için ortağını satıyorsa, milyar dolarlar söz konusu olduğunda napacak ? Hiç onu düşündün mü ?
Biz öyle bir bakıyoruz, öyle bir baktırılıyoruz ki üniversiteyi geride bırakmış, şunu yapmış, bunu yapmış. Biz sadece üniversiteyi bırakmış da yola çıkıp başarılı olan 5-10 tane kişiyi görüyoruz. Peki arka planda gözümüze görünmeyen milyonlarca başarısız insan ? İşte bu noktada bize dayatılan başarı putlaştırmasını gözden geçirmelisiniz.
Hiçbir zaman işler göründüğü gibi değildir. Arka planda bam başka hesaplar, işbirlikleri var. Bunu asla unutmaİçimizde vücudumuzu ve ruh halimizi kontrol eden Kontrol merkezi olduğunu düşünelim. Bütün vücut ve vücudun tüm kontrolu ona bağlı ve bu kontrol merkezinin ana yapısı çok hassas. Eğer ki ona bir zarar gelirse hayatımızın bütün alanları, ruh halimizin bütün alanı etkileniyor. Hayatta bazı girişimlerimiz ve bazı çabalarımız olacak. Bunun için ortaya bir çaba koyuyoruz sonrasında eğer ki bu çaba tutmazsa, amacımıza ulaşamazsak ne olacak ? Başarısız olmayı kontrol merkezimize bağlıyoruz ve insan böyle bir durumda kendi egosundan büyük tavizler veriyor.
Yani başarısızsam aptalımdır, başarısızsam yetersizim.
Ne yaptık ? Aslında kontrol merkezimize zarar vermiş oluyoruz. Başarısızlıkla bağlantılıyoruz.
Ama başarısızlık dışarda bir yerlerde. Kontrol merkezimize temas etmemesi gerek.
Sen tembelsindir, sorumsuzsundur o ayrı bir durum.Ama sen çaba gösteriyorsan ve ortaya başarı çıkmıyorsa bunun kişiliğinle hiç bir alakası yoktur. Bir çok sebebi olabilir başarısız olmanın. Bazen zamanı gelmemiştir.
O yüzden kesinlikle başarısız olduğunda bunu kişiliğinle bağlamaman lazım.
Çünkü sen sana lazımsın, Senden başkası sana el uzatmaz.
Böyle bir durumda sen her başarısızlığı Kontrol merkezine bağlarsan, kontrol merkezi hasar alır. Sonrasında bu durumdan ciddi bir şekilde etkileneceksin. Bu yüzden yoluna devam etmekte, sağlıklı bir ruh haline sahip olmakta zorlanacaksın."...ALLAH'a inanmış ve O'na teslim olmuş iseniz.
o'na güvenin." ( yûnus : 84 )
- Önce Allah'a sonra kendine inan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİŞİSEL GELİŞİM
De TodoPLATFORMUN EN İYİ "KİŞİSEL GELİŞİM" KİTABIDIR. ⭐ ALGI OPERASYONU ⭐ ETKİLİ İLETİŞİM ⭐ AKLISELİM EĞİTİMİ ⭐ FARKINDALIK VE DAHA FAZLASI...