XIII

659 64 42
                                    

"Chuuya-san beni duyabiliyor musun?"

Motoru çıkardığı yüksek ses yüzünden bağırarak konuşuyordum. Chuuya-san kendi kaskını bana vermişti.

"Duyuyorum ama vizörü aç."

"One?"

"Gerizekalı... Şu yüzünün önündeki cam. Onu kaldır."

"Ha tamam."

Vizörü açıp konuşmaya başladım.

"Ben bunun olacağını rüyamda görmüştüm. Ama Dazai-san'ın saçma bir şey yapacağı apaçık ortadaydı. Bunu senin de bilmem gerekirdi."

"Dur sen Odasaku'nun öleceğini rüyanda mı gördün?"

"Evet. Birilerinin öleceğini görmek ilk defa başıma geliyor. 1 hafta boyunca aynı rüyayı gördüm. Yine de üzerine düşünmemek için kendimi hırpaladım."

"Sen cidden salaksın."

"Biliyorum."

"Neyse ne. Dazai senin burayı bildiğini nerden biliyor peki?"

"Ben... İntihar etmeye çalışmıştım. O da şaşırtıcı bir şekilde beni kurtardı."

"Yani seninle ölmek yerine seni kurtardı mı?"

"Evet..."

"YA SİZ NEDEN BENDEN SÜREKKİ BİŞEYLER SAKLAMAK ZORUNDASINIZ?"

"ÖZÜR DİLERİM AMA ŞUAN BİRİNİN HAYATI SÖZ KONUSU!"

"AMAN BE GELDİK ZATEN!"

Chuuya-san motoru kumda süremeyeceği için sahile daha uzak bir yerde bıraktı. Kaskı acemice kafamdan çıkarıp ayakkabılarımı kenara attım.

"Sen ne yapıyorsun?"

"Dönerken ayakkabı giymem lazım."

Çıplak ayaklarımla kumların üzerinde koşmaya başladım. Yeteneğimi kullanıp kendimi kapladıktan sonra daha da hızlanmıştım. Chuuya-san da bana yetişmek için kendi yeteneğini kullanıyordu.

"DAZAİ-SAN!"

"DAZAİ!"

Ses yok. Korku gittikçe içime işliyordu. Ya olanları kaldıramayıp bu sefer intihar ettiyse... Bir süre daha koştuktan sonda önceden kapısı kapalı olan baraka gözüme çarptı. Neden bilmiyorum ama orada olduğuna kesinlikle emindim. Kapıyı çarparak içeri girdiğimde Chuuya-san'ı çok daha arkamda bırakmıştım. Dazai-san elinde bir silah ile bir kaç tahtanın üzerinde oturuyordu ve kafası da arkaya düşmüştü. Hemen birşey yapmadığına emin olmak için korkarak yanına gittim. Görünürde kan yoktu. Nefes alıp almadığına da baktıktan sonra rahatladım. Sadece uyuyakalmıştı. Yavaşça yanına oturup başını göğsüme yasladım. Hem mutluluktan hem de üzgünlükten birikmiş gözyaşlarına hakim olamıyordum. Sessizce hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

"DAZA-"

Gelen Chuuya-san'dı. Elimle sessiz olmasını işaret ettim. Bize doğru gülümsedi ve yanıma oturdu.

"Uyuyakalmış."

"Anladım..."

"Sence kaldırabilir mi?"

"Zannetmem..."

Elimi istemsizce saçlarına götürüp oynamaya başladım. Onu uyandırmaktan çok korkuyordum. Yine de saçlarını okşamaya başladım. Çok uzamışlardı.

"Saçları... Kesmesi lazım."

Chuuya-san derin bir iç çekti.

"Keşke herkesin hayatında senin gibi birisi olsa."

Beni Sen Buldun. ||•Dazai X Reader•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin