Sınıf arkadaşının hatası programı etkilediği için, herkesin sonuçlarını yeniden hesaplaması gerekti.
Fang Zhaomu’ nun olduğu bölüm çok farklı değildi ama çok zamana ihtiyacı vardı ve deney devam ederken laboratuvardan ayrılamadı. Öğleden sonra başladı ama daha saat 17 iken, ilerleme yarısından bile azdı.
Herkes laboratuvardan tek tek çıktı. Saat 19 iken, bir tek Fang Zhaomu kaldı. Yapacak bir şey yokken, tahlil cihazının yanında uyukladı. Moralini güçlendiriyorken saate baktı, sonra da pencereye yürüdü ve dışarıdaki havaya baktı.
C Şehrinde kış güneşi erken batardı ve dışarısı yine karanlıktı.
Fang Zhaomu daha önce eve tek gitmemiş değildi. Sadece, geçen geceki arabadan korktuğu için, şimdi, dışarıdaki karanlığı görünce kontrol edilemez bir endişe içine doldu.
Laboratuvarda bir kanepe vardı ama Fang Zhaomu halka açık alanda uyumayı sevmiyordu ve daha önce de yapmamıştı. Zaman geçti ama Fang Zhaomu hala çok kararsızdı. Deneyin ilerlemesini inceledikten sonra, Andrew ona “Yemek yedin mi?” diye mesaj atıverdi. Fang Zhaomu şu anki durumunu Andrew' e söyledi ve onun fikrini sordu, "Kanepede uyumalı mıyım?"
Andrew meşgul olabilirdi ve Fang Zhaomu’ ya direkt cevap veremedi. Sonra Fang Zhaomu bilgisayarını açtı ve internet üzerinde birkaç sitede dolandı.
Saat neredeyse 20 iken birden laboratuvarın kapısı açıldı. Fang Zhaomu, Song Yuanxun’ un içeri birkaç kitapla girdiğini görmek için kafasını kaldırdı. Bir baktıktan sonra gözlerini geri bilgisayarına kaydırdı.
Beklediği gibi, Song Yuanxun ona selam vermedi. İlk başta üst kata çıktı ve 20 dakika sonra geri geldi ve bir kayıt defteri alıp okurken, Fang Zhaomu’ ya yakın bir yerde durdu.
Song Yuanxun cidden çok uzundu ve duruşu çok düzdü. Laboratuvarda, sınıf arkadaşlarının geri kalanından çok göze çarpıyordu. Çok mesafeli ve karamsar olmasına rağmen, yine de insanların ona yaklaşmak istediği tipti.
Andrew ile tanışmadan önce Fang Zhaomu çok sıkılıyordu ve sık sık odasında kendi başına konuşurdu veya hep başıboş düşünürdü. Bu yalnızlık çilesinin ne zaman biteceğini ve Song Yuanxun’ un cidden neden onu sevmediğini merak ederdi.
O zamanlarda, Fang Zhaomu bazen 'Eğer Song Yuanxun biraz daha kibar olsaydı, çok sert olmasaydı ve Zhang Ranyu ve Zhou Meng onu dışlarken sessizce kabul etmeseydi ne kadar iyi olurdu.' diye düşünürdü.
Fang Zhaomu’ nun onlarla arkadaş olmak gibi bir beklentisi yoktu.
Laboratuvar, iki kişi olmasına rağmen kimse ses çıkarmadığı için oldukça sessizdi.
Fang Zhaomu düşündü, düşündü ve gözleri Song Yuanxun’ un olduğu tarafa kaydı. Tam bakışlarını çekmek üzere iken telefonuna kurduğu alarm çaldı ve Song Yuanxun da onun olduğu tarafa baktı.
Gözleri buluştu ve Song Yuanxun ona baktığında Fang Zhaomu’ nun kalbi sarsıldı.
Alarm hala çalıyordu. Kafasını eğip telefonu telaş içinde alarak alarmı kapattı. Sonra laboratuvar defterine tik attı, reaktif bileşiğin ikinci kez eklenmesinin zamanı gelmişti.
Reaktifin olduğu dolap Song Yuanxun’ un önündeydi. Fang Zhaomu’ nun kalkıp, Song Yuanxun' dan birkaç adım ötede durmaktan başka seçeneği yoktu. Gözlerine bakmadan, Fang Zhaomu yere baktı, "Pardon... Bir tane deney tüpü almak istiyorum da."
Song Yuanxun bir adım geri çekildi ve dolabın önünde alan bıraktı. Ancak çok uzağa çekilmedi. Fang Zhaomu dolabın önüne geçtiğinde, Song Yuanxun’ un ona çok yakın olduğunu hissetti bu yüzden aşırı gergindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Social Outcast
Short Story-Social Temperature'un Noveli- Homofobik üst X Yapışkan alt Soğuk ve homofobik bir üst, nefret ettiği kişiyle flört uygulamasında eşleşti ve diğerinin sandığından daha yapışkan olduğunu keşfetti! Yazar: Not!Pikachu / Ka Bi Qiu Social Outcast Çin nov...