Karakterler tamamen size kalmıştır. Nasıl hayal ederseniz o sizin karakteriniz olsun. <3
******
"Nil, işe geç kalacaksın kalk hadi! Ben çıkıyorum bak."
Nil den ses gelmediği için çantamı alıp hızlıca evden çıktım. Merdivenleri hızlıca indim ve kapının önünden geçecek olan taksiyi durdurdum. Binip sevgilimin iş yerini tarif ettim. Sanırım hızlı bir giriş oldu.
Öncelikle ben Emel Bozkurt, yirmi beş yaşındayım. Yaklaşık üç yıldır çocukluk arkadaşlarım Nil ve Mete ile kalıyorum. Lisenin son senesi ve ben, ilk defa hissetmediğim duygular hissetmeye başladım. Aşk gibi...
Platonik olduğumu düşünüyordum fakat, o da benden hoşlanıyormuş. Bir gün yanına gittim, ne olduğunu ben bile anlayamadan "Seni seviyorum benimle çıkar mısın?" deyi vermişti tek nefeste. Ben hem şok olmuş, hem de bir o kadar mutluydum. Bir saniye bile düşünmeden "evet" cevabını vermiştim. Yedi sene, koskoca yedi sene beraberdik. Geçen aylarda nişanlandık, bana hayalimin en üst düzeyinde bir evlilik teklifi etmişti.
Ve ben bunları sizlere anlatırken, iş yerime varmıştım. Daha demin sevgilimin iş yeri mi demiştim? Egom yüksek değildir fakat, evet, sevgilimin iş yerinde çalışıyorum. Ben istemedim burada çalışmayı ama, Kemal çok ısrar edince kabul etmek durumunda kaldım.
Taksiciye parasını verip, taksiden indim ve şirkete girdim. Personel kartımı okutup, asansöre doğru ilerledim. Asansör geldiği gibi sekizinci kata bastım ve o kata varmayı bekledim. Kemal bugün düğün için alışveriş yapacağımı biliyordu fakat, düğün alışverişini biraz ertelemek zorunda kaldım.
Sekizinci kata vardığımda, herkesin yüzü bana döndü. Tuhaf bakıyorlardı, bir şey saklamaya çalışır gibi. Kaşlarım çatılı şekilde, Kemalin odasına doğru yürümeye başladım. Bir anda önüme, Kemalin asistanı çıktı. Yüzünde korku, heyecan ve ne yapacağını bilemediği bir çaresizlik vardı.
"Ne oluyor Gizem? İyi misin?" Gizem kendini toparlayıp yutkundu. Bir şeyler söyleyecekti ki, Kemalin odasından bir kadın sesi geldi.
"Emel hanım-" elimi kaldırıp Gizemi susturdum ve Kemalin kapısının önüne doğru ilerlemeye başladım. Yaklaşık on veya on beş saniye sadece kapıyı dinledim. Hayatımda yediğim en büyük kazık olabilirdi bu. Aşık olduğum, sevdiğim, güvendiğim birinden yediğim, en sağlam kazık olabilirdi. Hızlıca kapıyı açtığımda, gördüğüm görüntü, sadece midemi bulandırdı.
Kemal beni fark ettiği an şok olmuştu. Çünkü beni beklemiyordu, onu basacağım aklının ucundan dahi geçmiyordu. Güçlü kalmak mı? Aldatılan bir kadın, ne kadar güçlüyse, ben de o kadar güçlüydüm.
Kemale bakmadan odasından çıktım. Asansöre doğru yürümeye başaladığım sırada Kemal kolumdan tutup kendine döndürdü. Bana bakıyordu, ben onun yüzüne bile bakamıyordum. Konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Zaman ♡
Teen FictionDüğününüze bir hafta kala aldatıldığınızı öğrenseniz, intikam almak ister miydiniz? Ben intikam almadım, hiç bir zaman da böyle bir şey düşünmedim fakat, o günün akşamı, yanlış biz zamandı. Yanlış zaman, bana, bir aile verdi. Yanlış zaman, bana do...