0.3

20.6K 583 66
                                    

Sabah kalktığımda, her tarafım ağrıyordu. Gözlerimi açtığımda, odam da değilde, salonda olduğumu fark ettim. Yavaşça kalktım ve üzerimdeki örtüyü kenara itip oturur pozisyona geldim. Etrafıma bakınmaya başladığımda, midem ekşidi, yüzüm buruşturdum. Midemin ağzıma geldiğini hissettiğimde, hızlıca ayağa kalktım ve lavaboya koştum. Kapıyı kilitleyip, lavaboya eğildim. Aradan beş on saniye sonra, banyonun kapısı çalmaya başladı.

"Emel, iyi misin?" Midemin bulantısı geçtiğinde, elimi yüzümü yıkadım ve havluyla kuruladım. Kapının kilidini açtığımda, Mete ve Nil'in kapının önünde beni beklediklerini gördüm.

"İyiyim. Midem bulandı sadece." Banyodan çıkıp, odama geçtim ve dolabımı açıp, kıyafet çıkartmaya başladım. Dolabın kapağını kapattığım da, Nil'in kapının önünde beni izlediğini gördüm.

"Nereye böyle Emel hanım?" Yatağa oturdum ve aynadan kendime bakmaya başladım.

"Dün, eğer hamile olursan, erken haber ver dedi. Tedbirini alacakmış mış." Nil aynanın önündeki pufa geçip oturdu. "Tedbiri de, bebeği aldırmak mış."

"Pardon? Emel, bak sakın. K-"

"Küçücük, Nil. Biliyorum. Aldırmam da, ben başta kararımı verdim. Ayrıca, ben kendi çocuğumu, kendim de büyütebilirim. Ona ihtiyacım yok." Yataktan kalktım ve yatağın üzerinde ki kıyafetleri aldım ve banyoya geçtim. Üzerimdeki kıyafetleri çıkartıp, duşa girdim.

On dakika içinde duştan çıkıp kuruladım. İç çamaşırlarımı giydim. Uzun kollu, siyah elbiseyi giydim ve banyodan çıktım. Odama geçip saçlarımı taradım ve kuruttum. Gözüme rimel, dudağıma pembe tonlarında hafif bir ruj sürdüm.

Askıdan çantamı, komodinden telefonu aldım ve odadan çıktım. Mutfağa geçip, bir bardak su doldurdum ve içtim. Tekrardan kapıya döndüm. Askıdan montumu giydim, ayağıma hafif topuklu beyaz botları geçirdim. Çantayı ve cv yi alıp, evden çıktım.

İş yerine gitmeden önce, hastahaneye gitmeye karar verdim. Yoldan geçen bir taksiyi durdum ve binip hastahaneyi tarif ettim. Yaklaşık on dakika sonra, hastahaneye gelmiştik. Taksinin parasını ödedim ve inip hastaneye geçtim.

"Merhabalar, doğum kontrol uzmanı var mı acaba?" Kadın bilgisayarda bir şeyler yaptı ve bana döndü.

"Pelin hanım var. Şu an da boş, isterseniz kaydınızı açabilirim." Çantadan kimliğimi çıkartıp kadına uzattım ve beklemeye başladım.

Etrafta, bebek resimleri, tansiyon ölçen doktorlar, eşleriyle kontrolü bekleyen karı ve kocalar vardı. Erenle hiç bir zaman böyle olmayacaktık.

"Buyrun, ikinci katta, sağ dan üçüncü oda." Kimliği aldım ve asansörün düğmesine bastım. Kapı açıldı ve ikinci kata bastım. Bir kaç saniye sonra, kapı açıldı. Asansörden çıktım ve Pelin ismini aramaya başladım. Kapının üstünde 'Pelin Kozan, doğum kontrol uzmanı' tabelasını gördüm. O odaya doğru ilerledim ve kapıyı çalıp içeri girdim.

Kadının üzerinde, kırmızı bir elbise, onun üzerinde beyaz doktor önlüğü vardı. Yüzünde, yok denecek az makyaj vardı. Saçlarının dipleri siyah, altlara doğru sarıydı. Güler yüzlü bir kadındı.

"Merhaba Emel hanım. Buyrun, şöyle oturun." Masasının önündeki sandalyeyi gösterdi. Geçip oturdum, o da çekmecesinden, bir defter çıkarttı ve bana dönüp, beni izlemeye, dinlemeye başladı.

"Ben bir buçuk ay önce, bir ilişkiye girdim, Pelin hanım. Dün küçük bir kaza geçirdim ve bir hastahanede, kan tahlili sonucunda, hamile olduğum çıktı. Yanlış çıkma ihtimaline karşılık, ben kontrole gelmek istedim." Kadın kafasını yukarı aşağı salladı. Ayağa kalktı ve elini uzatıp, sedyeye uzanmamı rica etti.

Yanlış Zaman ♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin