"Benimle Pera! Benimle..." Nil ile birbirimize baktık. Ardından ona dönüp baktık. "Karışmam hayatına. İstersen okursun, istersen okumazsın. Ben bakarım sana. Çalışmazsın. Hatta istersen ablanda kalırsın. Elalemin..." Yutkundu ve Bedirhan ağaya döndü.
"Allah'ın emri, peygamberin kavliyle, kızını kendime istiyorum, Bedirhan ağa."Bir Gedize, bir de Bedirhan amcaya bakıyorduk. Bedirhan amcanın gözü dolu dolu olmuştu. Neden ki?
"Pera, sen ne diyorsun kızım?" Peraya baktık. Hâla şok olmuş bir surat ifadesi ile Gedize bakıyordu. Ardından babasına döndü.
"S-sen nasıl uygun görürsen baba." Tekrardan Gedize döndü.
"Elalem ne der diye düşünmeyin. Kızıma iyi bak oğul." Elini öne doğru uzattı. Gediz derin bir nefes aldı ve öne adım atıp, Bedirhan amcanın elini öptü. "Buyrun, sofraya."
Bunca şeyin üzerine yemek mi yiyecektik? Tabiki yiyecektik. Hamileyim ben burada. Açım, aç!
••••
Peranın odasında oturmuş, üç kız konuşuyorduk. Dört kız artı bir erkek.
"Gediz, neden böyle bir şey yaptı ki? Hâla aklım almıyor." Pera hâla, Gedizin ona evlenme teklifi etmesindeydi. Daha doğrusu, onunla evleneceğini söylemesibdeydi.
"Amaan, boşversene. Yabancıya gitmedin." Nil'e dönüp yüzümü buruşturdum.
"Nasıl bir ablasın sen ya? İnsan evlenmesin diye bir şey söyler, sen? Yabancıya gitmedin diyorsun. Duymayın annecim siz bunları." İki elimi de karnıma koydum. Ardından Peraya doğru döndüm. "Söyle bakayım, sen neden karşı çıkmadın bu evlenme mevzusuna?" Ağzını açtı. Söyleyecek bir şey bulamayınca da geri kapattı. "Yoksa Gedize aşık mı olmuş bizim minik kuş?" Peranın gözleri kocaman açıldı.
"Hayır abla! Niye aşık olayım ona? Ne var ki onda? Alt tarafı, benimle evlenmek istedi..." Nil ile birbirimize bakıp sırıttık.
"Görüyor musun Nil. Kardeşin ile elti olacaksın." Nil'in ağzı açıldı, ardından gülmeye başladı.
"İşte, yabancıya gitmedi iyi ki." Ben bir kahkaha patlattığım sırada, kapı çaldı. Hepimiz kapıya döndük. Açıldı ve içeriye Mete, Eren ve Gediz girdi. Eren yanıma geldi ve başımın üzerini öptü.
"Uykunuz gelmedi mi? Saat gece bir oldu." Hızlıca dönüp saate baktık. Konuşmaya o kadar dalmıştık ki, saatin kaç olduğuna bile bakmamıştık.
"Gelmemişti ama, yarın çok işimiz var. O yüzden uyumamız gerekiyor." Eren ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. "Kalk Nil. Yarın çarşıda ölü gibi dolaşma." Nil de ayağa kalktı. Peranın başının üzerinden öptü ve kapıya doğru ilerledi. Metenin yanına geçti ve yanağını öptü. Mete bir anda şok oldu ve Nil'e döndü.
"İnsan içinde mi?" Derin bir nefes aldı ve bize doğru döndü. "Hepinize iyi geceler. Gece öpücüğümü de aldığıma göre uyuyabilirim." Eğildi ve Nil'in yanağını öptü. "İyi geceler, Ayza." Gülümsedi, Nil de ona doğru gülümsedi.
"Hadi çıkalım da, çifte kumrular yanlız kalsınlar." Nil hızlıca odadan çıktı. Peraya dönüp gülümsedim.
"Konuşacağınız bir şey varsa konuşun. Sonra, uykuya." Gedize dönüp gözlerimi kıstım. "Sen, küçük." Kaşlarını çatıp bana baktı. "Sen ne kadar benim erkek kardeşimsen, Pera da bir o kadar benim kız kardeşim. Ayağını denk al." İki parmağımı gözümün önüne getirdim, ardından onun gözünün önüne. "Gözüm, üzerinde." Öne adım attım ve saçını karıştırıp yanağını öptüm. Hızlıca geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Zaman ♡
Teen FictionDüğününüze bir hafta kala aldatıldığınızı öğrenseniz, intikam almak ister miydiniz? Ben intikam almadım, hiç bir zaman da böyle bir şey düşünmedim fakat, o günün akşamı, yanlış biz zamandı. Yanlış zaman, bana, bir aile verdi. Yanlış zaman, bana do...