1.2

9.3K 314 27
                                    

•Akşam•

Serumum bittikten sonra odaya geçmiştim. Ardından doktor gelip, taburcu olabileceğimi söyledi. Eren de odadaydı. O gidip, çıkış işlemlerini halletmeye başladı.

Eşyalarımı toplayıp odadan çıktığımda, Eren de buraya doğru geliyordu. Yanıma geldiğinde çantayı almak için eğildi. Ben de çantayı geri çektim. Başını kaldırıp gözlerime bakmaya başladı.

"Emel," yere bakmaya başladım.

"Gidebilir miyiz?" Dikleşti, kenara çekildi ve geçmem için yol verdi. Yanından geçtim ve yürümeye başladım.

Hastaneden çıktık, Eren arabanın kilidini açtı. Ön koltuğa geçip oturdum ve kapıyı kapattım. Ardından kemerimi takıp cama döndüm. 

Eren de arabaya binmiş ve kemerini takmıştı. Arabayı çalıştırmıştı ama sürmüyordu. Öylece bekliyordu. Bir kaç dakika sonra bana döndüğünü hissettim. Dizimde duran elimi tuttu bir anda.

"Emel," ona bakmıyordum. Elimi okşamaya başladı. "Güzelim, yemin ederim öyle söylemek istemedim." Elimi ondan çektim ve daha fazla cama döndüm.

"Ne söylemek istersen söyle Eren. Bu saatten sonra istediğini söylemekte özgürsün. Zaten özgürdün." Ardından başımı ona çevirip gözlerine baktım. "Senaryolarıma katlanmak zorunda kalmazsın." Kaşlarımı kaldırıp indirdim. Ardından cama döndüm. "Gidebilir miyiz? Lütfen." Bir kaç dakika sonra araba hareket etti.

Radyoda bir şarkı çalmaya başlayınca, hayatımın şokunu yaşadım. Bir Pazar Kahvaltısı çalıyordu.

Ne yaparsam, olmuyor,
Olmuyor eskisi gibi.
Güldürmüyor, ağlatmıyor,
Kimse senin gibi...

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Karnımda hareketlenmeler hissedince gözlerimi açıp karnıma baktım ve okşamaya başladım. Daha fazla tekme atmaya başladıklarında tebessüm ettim.

Dakikalar sonra araba evin önünde durdu. Kemerimi çıkarttım ve arabadan indim. Arka kapıyı açtım ve çantayı alıp eve ilerlemeye başladım. Eren yanıma gelip kapıyı açtı. Ona bakmadan eve girdiğimde, bacağıma siyah beyaz tüylü kedi yapıştı. Şapşik.

Eğilip onu kucağıma aldığımda, kollarımın arasına uzandı. "Kızım, ne yapıyorsun sen?" Fakat o çoktan uyumuştu. Göz ucuyla Erene baktığımda bana baktığını fark ettim.
"Ben odaya geçiyorum." Ardından merdivenlere ilerledim ve çıkmaya başladım.

Odaya girdiğimde kediyi yatağa yatırdım. Çantayı kenara bıraktım ve banyoya geçip kapıyı kilitledim. Üzerimdekileri çıkartıp makineye koydum ve duşa kabinin içine girdim.

Suyu açtım ve sıcak bir duş aldım. Bornozu üzerime geçirdim. Saçıma da havlu sardım. Kapının kilidini açtım ve banyodan çıktım. Dolaba doğru ilerledim. Uzun bir eşofman altı, üzerime de kısa kollu bir tişört aldım. İç çamaşırlarımı da alıp banyoya ilerledim.

Kapıyı kilitleyip giyindim, saçımı kuruttum ardından banyodan çıktım. Yatağa doğru ilerlediğimde, Eren odaya girdi. Göz göze geldiğimizde, yutkundu.

"Kıyafet alıp çıkacağım." Dolabına doğru ilerledi. Onu izliyordum ki, yapmamam gerektiğini fark ettim.
Hızlıca önüme dönüp yatağa doğru ilerledim. Örtüyü kaldırıp altına girdim ve başımı yastığa koydum. Gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra birinin saçlarımla oynamaya başladığını hissettim.

Daha çok oynama değilde, okşama gibiydi. Sonra eğildi ve başımın üzerine bir öpücük bırakıp, fısıltıyla konuştu. Eren Gürbüz.

Yanlış Zaman ♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin