1.7

8.4K 283 20
                                    

Nefes al. Nefes ver. Nefes al. nefes ver. Nefes al... Nefesini tut.

Aralıksız on dakikadır bunu tekrarlıyordum. Karnımı okşayıp duruyordum. İçeride tekme atıyorlardı çünkü. Hem onları, hem de kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.

"Eren, neden gelmedik daha? On dakika oldu." Araba durduğunda, kırmızı ışıkta olduğumuzu fark ettim. Eren hafifçe döndü ve bir eliyle, karnımın üzerindeki elimi tuttu.

"Güzelim, beş dakika sonra oradayız. Tamam mı? Sakin ol lütfen." Hafifçe Erene döndüm. Ardından önüme döndüm. Araba hareket etmeye başlamıştı. Son bir kez daha derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.

•Nil'in anlatımıyla•

"Her şey hazır değil mi?" Her şeyi hazırladıktan sonra eve geçtim ve bende hazırlandım. Mor etek ve bir crop giydim.

Balonları masanın kenarına koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Balonları masanın kenarına koydum. Masayı düzelttim ve etrafıma baktım. Neredeyse herkes gelmişti. Mete de yanımda bana yardım ediyordu. Ona bakmamaya çalışıyordum. Herşey hazırdı. Arkamı dönüp ilerleyecektim ki, Mete hafifçe bileğimden tuttu. Ona döndüğümde gözlerime bakıyordu.

"Nil, konuşmamız gereken bir konu var." Başımı girişe çevirdim, ardından ona baktım.

"Beş dakika. Gelecekler birazdan." Derin bir nefes aldı ve başını yukarı aşağı salladı. Beni çekiştirmeye başlamıştı. "Ya Mete, çekiştirme bileğimi burkacağım. Bak hiç dinliyor mu!" Kafenin bahçesinden çıktık ve içeriye girdik. Çok fazla görünmeyen bir yere çekmişti beni. İnsanların nasıl kahrolduğumu görmemesi içindir. "Haydi Mete. Gelecekler."

"Lafımı kesme Nil." Kapat çeneni ve bir daha gözüme görünme Nil. "Çocukluğumuzdan beri beraberiz. Hiç ayrılmadık. Sen," derin bir nefes aldı. Söylemeye dili varmıyor gibiydi. "Beni abin, erkek kardeşin olarak gördün. Görüyorsun." Gözlerimin en derinine baktı. Nefesimi kesecek derecede güzel bakıyordu. "Ben seni kardeşim, ablam, ya da bir arkadaşım olarak göremiyorum Nil. Ben," öne doğru eğildi ve ellerimi avcunun içine aldı. "Ben seni kız arkadaşım, sevgilim, belki de ileride eşim olarak görüyorum. Ben," yüzüme doğru eğildi. Dudaklarımızın arasında santim kala durdu. "Ben sana aşığım Nil. Her dakika seni düşünüyorum, kafamın her köşesinde, vücudumun her zerresinde seni düşünmekten kafayı yiyorum."

"Bende kelebek etkisi değil, sen etkisi yarat Nil Ayza..." Derin bir nefes aldı ve o soy isim dudaklarından döküldü. "Karaca." Kendi soy ismini kullanmıştı. Gözümden yaş düştüğünde tekrardan konuşmaya başladı. "Ben Nil'i her zerresinde kadar tanıyorum. Neyi sevip, neyi sevmediğin. Neyden hoşlanıp, neyden hoşlanmadığını. Herkes Nil'i tanıyor. Ama ben, bana özeli istiyorum. Bana özel ol istiyorum. Ben, Nil'i değil, Ayza'yı istiyorum."

Gözlerimden yaşlar düşerken, ne yapacağımı bilmez bir halde öylece durmuştum. Ya benden bir hamle bekliyorsa. Derin bir nefes aldı ve yüzünü benden uzaklaştırmaya başladı. O benden tamamen uzaklaşmadan yüzünü kendime çektim. Gözlerimi kapattım ve dudaklarımızı buluşturdum.

Yanlış Zaman ♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin