☆ 20. Bölüm

138 13 1
                                    

Sinirle arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp oturdum ve sert bir şekilde kapıyı kapattım. Yüzümü ona çevirip bir açıklama yapmasını bekledim. O ise soğuk bir "Merhaba" diyerek arabayı çalıştırdı.

Merhaba mı ? sadece bu mu ? bu kadar mı ?
Ben saatlerce ondan haber bekledim, başına bir şey geldiği düşüncesiyle deliye döndüm ama onun söylediği sade bir 'Merhaba'.

Ona inanamıyormuş gibi bakıp gözlerimi devirerek önüme döndüm. Ondan duymak istediğim bir merhabadan daha fazlasıydı. Bir açıklama bekledim. Hatta bir özür bile olabilir. Çünkü dün geceden sonra bunu hakkettiğime inanıyorum.

Sessizce arabada giderken daha fazla dayanamayarak "Tüm gün hangi cehennemde olduğunu söylemeyecek misin?" dedim.

Sıkıntılı bir şekilde nefes verip "İşlerim vardı." dedi, bana bakma zahmetine bile girmeden.

"Harika! demek işlerin vardı. Tüm gün senden haber alamadım ve bil bakalım ne oldu? Senin için endişelendim Ateş, başına bir şey geldi diye düşündüm ama senin söylediğin tek şey 'işlerim vardı.' demek oluyor." dedim sabrımın son demlerini yaşarken.

"Uyuyordun Derin ve seni uyandırmak istemedim."

"Telefonunu da beni uyandırmak istemediğin için mi kapattın Ateş!?" dedim bağırarak.

"Derin sakin olur musun. Şarjım bitti ondan kapalıydı." dedi, yine bana bakmayı reddederek.

"Bunların sadece bir bahane olduğunu ikimizde biliyoruz. Sen resmen kaçtın benden yalan mı?" dedim. Artık sesimi kontrol edemiyordum. Bu vurdum duymazlığı beni resmen çıldırtıyordu.

"Saçmalama senden kaçtığım falan yok."

"Aptal değilim ben Ateş her şey ortada. Her neyse daha fazla bu sevimsiz konuşmayı uzatmak istemiyorum, bir an önce bu lanet yerden gidelim." diyerek yolu izlemeye başladım.

Ateş bir şey söylemedi, bende onun bahanelerini dinlemek istemiyordum zaten. Kendime çok kızıyorum nasıl bir anda döküldüm ona, ah.. nasıl öpüştüm, nasıl sadece bana ait olacağını düşündüm bilmiyorum.

O Ateş' ti yanan ben oldum.

Ben o gece mutlulukla uyurken eminim o benim ne kadar saf biri olduğumu düşünüyordur. Onun beni sevdiğine nasıl inanırım.

O bütün kızları seviyor...

Her şey o kadar gerçek geldi ki bana bakışı, dokunuşu, öpüşü...
Yalan olamayacak kadar gerçekti. Biz gerçektik.
Ama ben yanılmışım. Görmek istediğimi görüp, kalbimin istediğine inanmışım.

Düşüncelerimi bölen yanağımda hissettiğim ıslaklık oldu. Hadi ama Derin birde karşısında ağlayarak iyice gülünç duruma düşürme kendini !
Gözyaşlarımı görmemesi için ona arkamı dönüp başımı koltuğa yaslayıp sessizce aptallığıma ağladım.

YOK ARTIK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin