YOK ARTIK!

☆ 1. Bölüm

Sabah alarmın çalmasıyla hemen uyanıp , duşa girdim..
İşlerimi hallettikten sonra dün akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi özenle üzerime geçirdim..

ŞAKA ŞAKA

Alarmı 5 kez erteleyip evden çıkmam gereken saatten on dakika önce uyandım ve dolabımın kapığını açmamla yere düşmem bir oldu

Lanet kıyafetler !!

Ah! şu dolabı toplu insanları hiç anlamıyorum, ben bir kıyafet alırken diğerleri de darma duman oluyor ve sürekli geç kaldığım için toplama fırsatım olmuyor.
Bu döngü hep olduğu için de daha dolabımı toplu görme şerefine erişemedim. Bende kendimi 'zeki insanlar dağınık olur' diyerek savunuyorum.

Hemen işe uygun siyah kalem etek- beyaz gömlek klasik kombinimi yapıp dünden kalan buklelerimi düzenleyip hafif bir makyaj yaparak aşağı indim..

Bu arada ben kim miyim ?

Adım Derin 24 yaşındayım ve bir holding de olarak çalışıyorum. 

Arabama binip kemerimi taktım ve hızla şirkete doğru sürdüm..
Hareketli bir müzik açarak uyku diye bir şeyin varlığını unutmayı denedim..

Şu hayatta Garfield'ı kıskanan tek ben değilim değil mi? tüm gün yatma fikri bile beni mutluluktan bulutların üzerine yükseltmeye yetiyor...

Sonra ne mi oluyor ? arkadan arabama vuran ehliyetini kasaptan alan mahluk benim bulutların üzerinden tepe taklak düşmeme neden olur.

Sinirle kemerimi çıkartıp arabadan indim. Oh beyefendi poposunu kaldırıp arabadan çıkmaya tenezzül bile etmiyor. Bu beni daha da sinirlendirdi ve öfkeyle cama vurdum. Zahmet edip camı açtığında gördüğüm manzara ile kalbim tekledi. Allah'ım neler yaratıyorsun yarabbim. 

Bana piç bir şekilde  gülüş atınca sapık gibi süzdüğümü farkedip kendimi toparlamaya çalıştım.

"Allah aşkına ehliyetin var mı senin?" Gerçekten mi Derin? Kendini böyle mi toparladın Derin? Allah seni kahretmesin Derin.

"Trafik polisi misin ?" dedi, havalı bir bakış atarak. 

Bu bana bir de utanmadan laf mı sokuyor. Hadsiz!

 "Böyle pişkinlik görmedim farkındaysan arabama çarptın yani sen bana çarptın bu rahatlık nedir ya?Tabi suç sende değil sana ehliyet verende, bir de bayanlara araba kullanmasınlar dersiniz , asıl siz kullanmayın be. Sizin gibiler yüzünden kazalar oluyor."

Bu laflarımdan sonra arabadan inmeyi akıl etti..
Yok artık! keşke etmeseydi.
Ehliyeti kasaptan değil spor salonundan almış resmen. Çocuğu tekrar baştan aşağı bi güzel süzdüm, yüzüne bakınca YİNE! piç sırıtışıyla bana güldüğünü gördüm.
Ah lanet olsun umarım salyalarımı akıtarak çocuğa bakmamışımdır. Birden kendimi toparlayıp omuzlarımı dikleştirdim

"Utanmadan sırıtıyorsun pes doğrusu." dedim, kollarımı belime koyup. Harika! mahalle karısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.

"Beni süzmenin bitmesini bekledim."dedi. Şokla birlikte gözlerim açıldı. Kabul , böyle bir yanıt beklemiyordum.

"Sen gerçekten pişkin herifin tekisin. Ben polisi arıyorum, seninle daha fazla uğraşamam."

deyip arkamı döndüğümde beni kolumdan tutup kendine çevirdi.

"Polise gerek yok ben sana numaramı vereyim, daha sonra bunu aramızda halledelim."

"Sana neden güveneyim, doğru söylediğin ne malüm?" 

"Bana bak baş belası şuan yetişmem gereken lanet bir yer var bu saatte kalktım ve sinirim tepemde sana sakin davranmaya çalışıyorum ama sen sabrımı zorluyosun."

"Sen beni tehdit mi ediyorsun şehir magandası tabi sizin gibilerin gücü sadece kadınlara yet.."

eliyle ağzımı kapatmasıyla söyleyeceklerimi bir güzel yuttum. Sessizce bir küfür geveledi sonra bana biraz daha yaklaşıp

"Sen hiç susmaz mısın be kızım, kafa bu kafa.
Sana şimdi telefon numaramı vereceğim sen beni uygun bir zamanda arayacaksın ve halledeceğiz tamam mı? şimdi elimi ağzından çekiyorum lütfen sus olur mu SUS!"

Hafifçe başımı salladım oda elini çekti. Birden bana ne oldu hiç anlamadım, hipnoz olmuş gibiydim elime tutuşturduğu kartı aldım ve mekanik adımlarla arabama geçip derin bir nefes aldım. Tam kartı inceleyeceğim sırada gözüm saate takıldı ve hızla kartı çantama attım.
İşe de çok geç kaldım Ahmet bey beni bir gün kovacak ama ne zaman bilmiyorum. Umarım o gün bu gün değildir.

Arabayı park edip hızla içeri girdim güvenlik yine bana güldü. Ne var yani geç kalmak çok mu komik. Bu erkeklerden nefret ediyorum!

Asansörden inince önüme Ece çıktı.

"Nerdesin kızım sen Ahmet bey çoktan geldi."

"Sinirli miydi?"

"Hayır tam tersi keyifliydi, şirkete gelince odama gelsin dedi."

Galiba bu sefer sıçtım ben kovar mı acaba ya , Ece keyifliydi diyor ama içime bir kurt düştü.