İçeri girdiğimde kız, Ateş'in kucağına oturmuş öpüşüyolardı.
Yaşadığım şokla beraber elimdeki dosyalar yere düştü. Donmuş bir ifadeyle onlara bakıyordum. Kız sonunda kucağından kalktı.
Ne geri gidebildim ne de ağzımdan bir kelime çıkıyordu sadece onun gözlerine bakıyordum.Bu neydi hayal kırıklığımı? ne hakla.. ne hakla ona kırılabilirdim. Ben kimdim ki. Kendimi toparlayıp odadan çıkmak için hareket ettiğimde Ateş'in sesiyle ikinci şoku yaşadım.
" Ben sana içeri gelebilirsin dedim mi?" dedi. Buz gibi bir sesle. Sesi kanımı dondurdu.
Yüzüne bakamadım. Utandım.. çok utandım. " Be-ben özür dilerim." diye fısıldadım.
Zor da olsa yüzüne baktım. Acımasızdı.. çok acımasız. Ben ona bakınca kızı tekrar kucağına çekti ve
" Şu yere saçtığın şeyleri topla ve çık dışarı." dedi.
Bir insan kalbinin kırılma sesini duyabilir mi ? Galiba ben duydum.
Gözlerim doldu, onun karşısında ağlayarak daha da küçülmeyecektim. Dosyaları hızlıca toparlayarak hiç ona bakmadan çıktım odadan.
Kulaklarım uğulduyordu sanki. Bir süre kapının önünde öylece durdum, yürüyebilmek için güç topluyordum sanki. Odama geçip çantamı aldım ve çıktım.
Hiç bir şey düşünemiyordum. Ben kendimi hiç bu kadar değersiz hissetmemiştim. Bana böyle davranmaya hakkı yoktu.
Deniz kenarına gidip kayalıkların üzerinde oturduğumda kendimi çok uyuşmuş hissediyordum. Her üzüldüğümde olduğu gibi yine ayaklarım beni buraya getirmişti. Sanki derdimi denize anlattığımda, dalgalarla alıp götürecek gibi hissediyorum.
Beni en çok kıran neydi ?
Onu bi kızla öpüşürken görmek mi?
Söylediği sözler mi?
Biriyle öpüşmesini atlatabilirdim. 1-2 saat düşünüp onun benim sevgilim olmadığını, kırılmaya hakkımın olmadığını, sonuçta aldatılmadım diye düşünüp içimi ferahlatabilirdim.
Ama... ama ettiği laflar çok yaraladı beni.
Telefonun sesi beni düşüncelerimden ayırırken çantamdan alıp baktım. Arayan Ece ydi. Hiç beklemeden açtım telefonu.
" Neredesin kızım sen? "
" Ece" dedim. Ağzımdan çıkan 3 harfte neler saklıydı aslında. İmdat çığlığı gibi döküldü dudaklarımdan ismi.
" Derin, ne oldu?" dedi telaşla. Ne olmadı ki. Olanları hatırlayınca yeniden hıçkırmaya başladım. Sonra telefonda topuklu ayakkabısının zeminde çıkardığı sesi duydum. "Neredesin, söyle." dedi. " Kayalıklar." diyebildim sadece. "Hemen geliyorum sakın bir yere ayrılma ve lanet olsun ağlamayı kes!" diye bağırdı. Bir şey söylemeden telefonu kapattım ve çantamın derinliklerine yolladım.
Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum. Ece adımı söyleyerek yanıma geldi ve beni kollarıyla sardı. Ona sarılınca ağlamam dahada şiddetlendi. "Buradayım, yanındayım güzelim." dedi. İhtiyacım olan şeyi biliyordu. Bana ne oldu diye sormadı. Ben kendimi iyi hissedene kadar merakla baktı gözlerime. Her şeyden habersiz olduğu için teselli cümleleri yoktu.
" Ece beni eve götür." dedim. Hemen yerinden kalkıp beni de kaldırdı ve arabaya doğru yürüdük. Ben sustukça endişesi artıyordu ama soramıyordu da. Çünkü biliyordu ben kendime gelince zaten anlatacaktım.
---
Eve gelip duşa girdim. Banyodan çıktığımda Ece elinde bi kahveyle yanıma geldi, bu artık 'konuş' demekti.
Ona her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattığım da "piç kurusu" diye tısladı. Eğer üzgün olmasam bunu söylerken ki yüz ifadesi beni güldürebilirdi.
Bir süre sustuk. Ece nin dizine yattım, bu 'saçlarımla oyna' demekti.
Annem yanımda olsa söylememe veya ima etmeme gerek kalmazdı. O anlardı, beni neyin sakinleştirdiğini bilirdi. Onu çok özledim.
Annem evlendikten sonra onlarla kalmak istemedim. Evde başka bir adamın varlığı beni rahatsız ederdi. Tamam evlendiği adam çok iyi birisi ama yinede istemedim hemde oturacakları yer iş yerime çok uzaktı doğal olarak annemde yalnız yaşamamı kabul etmiş oldu. İlk zamanlar çok zorlandım, her gece ağlıyordum. Babam bizi terkedip gittiğinden beri annem bana babalıkta yapmıştı. Onun hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Oda beni babam gibi bırakıp gidebilirdi ama o yapmadı. Çalıştı çabaladı beni okuttu. Kimseye muhtaç etmedi. Her kızın kahramanı babasıdır ya hani benim kahramanım Annemdi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOK ARTIK!
Teen FictionBabası yüzünden erkeklere güvenmeyen bir kız.. Kızların hayatlarından çok yataklarına giren ruhsuz bir adam.. ©Tüm hakları saklıdır.