Sabah alarm çalar çalmaz gözümü açtım. Telefonuma uzandığımda, Aslı'nın da aradığını gördüm. Ne yazık ki dün fazlasıyla yorgundum duymamıştım bile.
Arayıp çok yorulduğumu söyleyip, başka bir güne söz verdim. İlla tüm haberleri alacaktı. Hemen kalkıp üzerimi değiştirdim. Canım bir şey istemiyordu yemek yemeden okula gittim. Dün de yorgunluktan fazla yemek yememiştim.
Okulun önünde kızlarla konuşan Burak'ı gördüm. Oysa amcası değiştiğine seviniyordu. Bu ise resmen fırsata çevirmişti okulu. Beni fark edince hızlıca yanıma doğru geldi ama ben yürümeye başladım. Onun çenesini çekemezdim. Arkamda kaldığını düşünüyordum ki bir anda kolumdan tutup kendine çevirdi. Şaşkınlıkla, öfke arasında gidip geldim.
"Bırak kolumu"
"Sen baya belalısın ya. Konuşmaya geliyoruz kaçıyorsun"
Kolumu zor bela elinden kurtarım kendimi geri çektim. Boş konuşuyordu. İki saniye durduktan sonra yanından ayrıldım. Tam okula girerken Deniz'i fark ettim. Bu çocuğun derdi neydi. Gidip ondan özür dilememi filan mı bekliyordu.
Yanından hiç bir şey demeden geçip sınıfa gittim. Sırama oturduğumla içeriye Burak'ın girmesi bir oldu. Hatta yanıma doğru gelmesi.
Elini masama vurup, bana doğru eğildi.
Şeytan diyor haddini bildir yerini öğrensin.."Akıllı ol kızım. Aklını alırım senin"
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Arkamda bırakmam zoruna gitmişti. Ve tabiki karşılık vermemem. Biraz yüzüne baktıktan sonra başımı eline çevirdim. Benden yine cevap alamayınca tekrar sıraya vurdu.
"Sana diyorum lan dilin yokmu senin konuşsana, delirtcekmisin beni?"
Gözümü elinden ayırmadım. Dövmesi vardı. Baş parmağının bilek hizasında iki tane kılıç. İşaret parmağının üzerinde anlam veremediğim bir simge vardı. Elini tekrar kaldırınca dikkatim dağıldı. Ensesini ovuyordu. Bu demek oluyorki çok sinirlenmiş.
İnsanlar sadece durarkta karşısındakini sinirlendirebiliyormuş. Bu huyun da bende olması çok hoşuma gidiyordu.
Herkes gelmişti sınıfa çok gergindi, ve başımda Burak dönüyordu. Bense sakince onu izliyordum. Tekrar bana doğru geldi. Elini sıraya baya sert bi şekilde vurdu. Bu sefer gözlerinin içine bakıyordum. Oda aynı şekilde.
"Beni delirtme konuş diyorsam konuş"
Sanırım söylediklerini tek ben duymuştum. Yine bir şeyler söylicekti ki Emre hoca bir anda sınıfa girdi. Girmesiyle Burak'ın yanına gelmesi bir oldu.
"Burak! Ne yapıyorsun sen?"
"Çekil şurdan" hızla sınıftan çıktı. Emre hoca önde arkasında ben odasına gittik.
Karşısına oturmamla konuştu."Gizem ne oldu sınıfta? Burak burnundan soluyordu"
"Bilmem"
"Gizem olmuş bir şey anlat. Burak herşeye bu denli sinirlenmez. Söyle lütfen"
"Karşılık vermediğim için. O konuştu ben sustum"
"Bu yani? Peki öyle olsun. Bir şey yapmadı demi sana"
"Yapamaz" diyip odadan çıktım.
Okul bahçesine çıktığımda ortalıkta yoktu. Bahçede duracak biri de değildi zaten. Vurdumduymazın tekiydi.
Konuşunca ne olacakdı ki? Eline ne geçecekti? Soru sorsa, cevaplarım. Boş boş konuşmanın ne anlamı vardı. Hemde Burak la.
Ders bittiminde herkes dışarı çıkarken bende içeri girecektim. Dönmemle Deniz'i görmem bir oldu.
"Konuşalım biraz" bileğimden tutup arka bahçeye doğru götürdü. Derdini öğrenmelte istiyordum açıkçası o yüzden ses etmedim. Karşıma geçip direk konuya daldı.
"O ibnenin derdi ne senle?"
"Bilmiyorum"
"Öyle mii sırana vurmalar filan. Dün geldi bu gün hesap soruyor"
"Bilmiyorum dedim. Uzatma"
"Tanıyorsun onu demi? Kim biliyorsun"
Tam yanından gidecekken kolumdan tutup kendine çekti. Hafif kısık sesle,
"Bu kolundan mı tuttu seni?
Sana çok kırgınım. Konuşmak da istemiyorum, ama konuşmayınca da yapamıyorum"Ben konuşmayınca o da sustu. Hala kolumu tutuyordu ve hala bana yakındı. Ben bir an kendime gelip geri çekildim. Ardından sınıfa çıktım.
Kafamı toplayamıyordum. Neydi o söyledikleri? Hayır Gizem hayır. Tanıdığın bildiğin Deniz işte. Düşümöe düşünme. Ne söylerse söylesin. Tabi kide bu seni etkilemeyecek saçmalama.
Okul bitiminde hızlıca eve gittim. Direk üzerimdekileri çıkarıp kendimi banyoya attım. Su aktıkça düşünceşerde akıyormuş gibi durdum.
Biraz olsun rahatlamıştım. Yeşil eşofman altımı, siyah tişörtü giyip balkona oturdum. Hava serindi. Belki hasta bile olabilirdim ama hava almaya ihtiyacım vardı. Yine söyledikleri beynimde yankılandı.
Gerçekten bunu nasıl söylebilmişti.
Tabi yeter ki konuşmak olsun herkes konuşuyordu.Düşüncelere dalarken telefonum çaldı. İçeri gidip baktığımda Emre hoca bu saatte ne alakaydı. Açtım.
"Gizem Burak senin yanın da mı? Eve gelmemiş. Telefonu da açmıyor. Sinirle sana gelmiştir diye düşündüm"
"Hayır değil"
"Okul çıkışı filanda mı görmedin?"
"Hayır sınıftan çıktığı gibi gitmiş zaten"
Telefonu kapattı ama baya endişeliydi. Söylediğine göre fazla sinirlenmezdi. Kesin geceye almıştı. O gün ki gördüğüm gibi eve dönecekti. Ne hali varsa görsede Emre hocaya üzülüyorum ben.
Koltuğa uzanıp dinlenmeye çalıştım ama gram uykum yoktu. Gözümü kapsttıkça bu gün olanlar canlanıyordu. Saatte geçiyordu. Uymazsam yarın baya zor olacaktı. Tam dalacakken kapı çaldı. Korkuyla yerimden sıçradım. Bu saatte kimdi bu. Yerimden kalkmadım bir kez daha çaldı. Ve bir kez daha. Kapıya doğru ilerledim. Sesizlil olunca gitti sandım. Aniden yere doğru ses geldi. Düşmüşmüydü.
"Gizeeem" Burak'ın sesi. Bu saatte ne işi vardı. Kapıyı açmamla ayağıma doğru eğilmesi bir oldu. Beni görünce kendini toplamaya çalıştı ama nafile. İyice sarsıldı. Ayakta duramıyordu. Leş gibi de kokuyordu. Kapıyı kapatmaya çalıştım ama eliyle durdurdu.
"Gizem ya yapma be. Küstün mü bana? Evine de almıyosun darılırım bak"
"Git burdan"
"Konuşmuyorsun birde. Neden? Sesin güzel olmasına rağmen. Sen beni nasıl arkanda bıraktın ya? Sen bunu söyle bana. Ayıp utan...
Tam arkaya düşüyordu ki kolundan tutup dengesini sağladım. Borcum vardı. Sınıftan kurtarma borcu. Eve bu şekilde almam doğru olmazdı ama az da olsa tanıyordum. Emre hocayı arar gelir alırdı en azından.
Kolundan tutup, içeri girdirip kapıyı kapattım. O sırada bana gülüyordu. Azına bi tane vurmamak için kendimi zor tuttum. Koltuğa otutturup karşısına geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suskun
Short StoryDili susmuş ama kalbi çığlıkla dolu bir gencin hikayesi. Bu hayatta susmayı çare sanmış, bazen yıkılmış, bazen dimdik durmuş. Ama sesiz kalmış gözlerle konuşmayı tercih etmiş. Sizleri bekliyor....