STREAM BUTTER
👍
Keyifli okumalar 💜
*
"Yemeyeceğine emin misin? Son kez soruyorum"
Başımı olumsuz anlamında sallayıp bacaklarımı kendime çekip kollarımla birleştirmiş, başımı bacaklarımın arasına koyup Taehyung'un gitmesini beklemiştim. Herhangi bir ses duymayınca kafamı kaldırmış, elinde yemek tepsisi ile öylece bana bakan Taehyung'la göz göze gelmiştim. Neden hâlâ gitmediğini sorarcasına ona bakarken elindeki tepsiyi masaya koymuş, tekrar önüme gelip bakışlarını bir an olsun benden çekmemişti.
"Dövecek gibi bakıyorsun"
"Sadece konuşmak için uygun anı arıyorum"
"Ne hakkında?"
"Bunu sana nasıl söylerim bilmiyorum ama gerçeği bilmen önemli. Sana daha fazla yalan söyleyemem"
"Neyden bahsediyorsun Taehyung?"
"Annen, ona ulaşmaya çalıştım. Denedim çoğu kez ama bir haber alamadım"
"Yani annem kayıp mı?"
"Hayır, annen öldürülmüş Jungkook"
"Ne! Yalan söylüyorsun yine değil mi?"
Yanlış duyuyorum değil mi? Burada durmaktan delirdim, duyduklarım doğru değil, değil mi?
"Ben gerçekten üzgünüm"
Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Bu an gerçek olmamalıydı. Rüya görmeliydim, duyduklarımı uydurmuş olmalıydım. Bağıramıyordum, ağlayamıyordum bile. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Şimdi ne yapacaktım? Annem, neden öldürülmüştü ki? Kim öldürmüştü? Kimin öldürdüğünü bilsem ne yapabilecektim ki?
Ağlamam daha şiddetli bir hal almaya başladığında damarlarımdaki siniri hissedebiliyordum. Annemin ne zararı olmuş olabilir ki? Ne yapmış olabilirdi ki? Çok saçmaydı, çok mantıksızdı. Aklıma türlü türlü senaryolar geliyordu, o an kafamı patlatmak istemiştim. Buradan çıkabilsem bile gidebilecek bir yerim kalmamıştı. Burada kaldığımda biraz olsun iyi hissetmemi sağlayacak bütün düşünceleri kaybetmiştim. Hayatımda kalan tek insanı belki bir hiç uğruna kaybetmiştim. Cenazesine bile gidemeyecektim, mezarı bile olmayacaktı belki ve hiçbir şey yapamıyordum. Ağlamak dışında elimden bir şey gelmiyordu. Söz vermiştim ona, abim ve babam gibi onu yalnız bırakmayacağıma dair ama o beni bırakmıştı.
Artık nefes alamadığımı anladığımda sesli ağlamalarım iç çekmelere dönüşmüş, ayağa kalkıp Taehyung'un önüne gelmiş, kısılan sesim ve hâlâ akmaya devam eden gözyaşlarım ile yalvarırcasına konuşmaya başlamıştım.
"Lütfen Taehyung, onun cenazesine gitmeme, onu son kez görmeme yardım et, lütfen, yalvarırım yardım et bana. Onu bir daha asla göremeyeceğim, yardım et son kez göreyim, lütfen"
"Bunu yapamam"
Kafamı demirlere yaslamış, ağlamaya devam ederken elimden gerçekten hiçbir şeyin gelmeyişi ile o demirleri parçalamak istemiştim. Bacaklarım artık bedenimi taşımayacak olduğunda dizlerimin üzerine yıkılmış, çaresizliğin vücudumda kurduğu iğrenç duygu yüzünden bulunduğum andan bir kez daha nefret etmiştim. Burada olmasaydım annemi kurtarabilirdim, burada olmasaydım hiçkimseyi kaybetmezdim. Her şeyin suçlusu bendim.
Taehyung'un elini hissetmiş, kafamı kaldırdığımda onun yine bana acıyan bakışlarını görmüştüm ama bu sefer sinir bozucu değil sanki neler hissettiğimi anlıyormuş gibi bakıyordu. Birinin sarılmasına ihtiyacım vardı o kapıyı açıp bana sıkıca sarılmasını istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐚𝐥𝐯𝐚𝐭𝐨𝐫𝐞 ↬ 𝐭𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤 ✓
Hayran Kurgu'Gardiyana aşıksan özgürlüğü sevemezsin.' 𝟎𝟐𝟎𝟓𝟐𝟏-𝟐𝟐𝟎𝟕𝟐𝟏 /düz hikaye /angst /yan çift; sope