iki

370 36 102
                                    

Jackson saate baktı ve iç çekti. Şu an çıksa bile Jaemin'in çıkış saatine yetişemezdi, ki zaten oldukça işi vardı. Jinyoung'u aramaktan başka çaresi olmadığı için cebinden telefonu çıkardı ve Jinyoung'un numarasını tuşladı. "Alo?" mırıldandı. "Neredesin?" Karşı taraftan birkaç saniye cevap gelmedi. "Pardon? Ne zamandır birbirimizi umursuyoru-" "Jaemin'i alman gerek, yarım saat sonra çıkacak." "İşlerim var-" "Benim de işlerim var Jinyoung! Bende çok meşgul oluyorum ve yoruluyorum! Jaemin sadece benim değil seninde çocuğun biliyorsun değil mi?!" Sinirlendiğini hissediyordu. Artık çok yorulmuştu bu durumdan. "Bağırma bana. Çıkıyorum." "İyi edersi-" yüzüne kapanan telefona derin nefes verip ilerlerdi. Bu aralar hastanede işler bayağı yoğundu ve Jackson oldukça yoruluyordu.

Jinyoung elindeki dosyaları masaya bırakıp doğruldu ve ceketini alıp çıktı. İş yeri okula pek uzak değildi ama geç kalmak istemezdi. Cebinden araba anahtarını çıkardı ve hızlıca binip okula doğru sürdü. Geldiğinde etrafa bakındı ve öğretmeninin elini tutan Jaemin'i görüp gülümsedi. Bebeğini çok özlemişti. Jaemin'e seslediğinde o tarafa döndü ve Jinyoung'a koşup sarıldı. Jinyoung kucağına alıp arabaya doğru adımladı ve Jaemin'i arka kotuğa oturtup kendisi de yerine yerleşti. Oğlu ile vakit geçirmek istiyordu. Bu yüzden bir eğlence merkezine doğru arabayı sürdü. Jaemin eğlence merkezine gitmeyi çok severdi. Eskiden üçü beraber gelirlerdi ama boşandıklarından beri adam akıllı buluşup konuşmamışlardı bile.

"Okulun nasıldı bebeğim..?" Aynadan Jaemin'e baktı. "Oyun oynadık ve çok eğlendim..." Jinyoung kafa salladı. Geldiklerinde arabayı park edip indi ve Jaemin'in kemerini çözüp kucağına aldı. Jaemin kollarını Jinyoung'un boynuna sardığında Jinyoung iç çekti. "Babanı arayayım..." Jackson'a haber verdiğinde kapatıp eğlence merkezinin içine girdi ve Jaemin'i istediği oyuncağa bindirip videosunu çekti. Son olarak videoyu Jackson'a atıp telefonunu kapattı.

Jackson çıkış saati geldiğinde üstündeki beyaz önlüğü çıkardı ve saate baktı. Akşam altıya geliyordu. Derin nefes alıp çantasını sırtına geçirdi ve arabasına binip eve gitti. İçeri girdiğinde bildirim sesini duyup bildirime tıkladı ve Jaemin'in videosunu görüp gülümsedi. Oğlu bu hayatta en değer verdiği kişiydi, Jinyoung için de öyleydi, biliyordu. Odasına çıkıp üstünü değiştirdi ve etrafı toplayıp yemek yapmaya başladı.

Birkaç saat sonra çalan kapıyı duyup bardağındaki suyu kafasına dikti ve kapıyı açtı. Jaemin Jinyoung'a gülerek bir şeyler anlatıyordu. "Baba, kocamandı! Üstüme düşecek sandım!" Jinyoung güldü ve Jaemin'in ayakkabılarını çıkarmasına yardım etti. Doğrulup Jackson'a baktığında kendisine bakıyor olduğunu fark etti. "Girsene..." mırıldandı. "Mark bekliyor...onun yanına gitmeliyim." Jackson kafa salladı. "Peki...iyi akşamlar." kapıyı kapattı ve dolan gözlerini sildi.

Jinyoung kapının arkasında birkaç saniye durup iki yana kafa salladı ve hızlıca bahçeden çıkıp demir kapıyı kapattı. Arabaya binip dışarı baktığında çalan telefonla yerinde sıçradı. "Hm?" mırıldandı. "Bebeğim?" Mark olduğunu anladığında kocaman gülümsedi ve cevap verdi. "Eve geliyorum...neden aradın?" "Gelirken sarhoş edecek bir şeyler almalısın...seni özledim." Jinyoung kıkırdayıp onayladı ve kapattı.

Eve geldiğinde yavaşça yatak odasına ilerledi. Yatakta oturan Mark'ı görüp yanına gitti ve dudaklarına öpücük kondurup dolaba yöneldi. "Bugün erkenden çıkmışsın?" Jinyoung kafa sallayıp mırıltılar çıkardı. "Evet, Jackson aradı-" "Ve Jaemin'i alman gerektiğini söyledi. Değil mi? Sende her zamanki gibi Jaemin'i eğlenmesi için bir yerlere görürdün ve akşam olunca evine bıraktın..?" Jinyoung gömleğini çıkarıp sepete attı ve Mark'ın yanına, yatağa oturdu. "Evet, öyle oldu." Mark kafa sallayıp bilgisayardan uğraştığı işine devam etti.

"Neden yüzün düştü..?" Jinyoung Mark'ın yüzünü avuçlayıp ona bakmasını sağladı. "Hayır iyiyi-" "Söyler misin?" Mark iç çekti ve bedenini Jinyoung'a doğru çevirdi. "Jackson'dan nefret ediyorum!" "Sevgilim-" Mark alayla güldü. "Jaemin'i bahane ediyor. Çocuğunuzu bahane ediyor çünkü sen konu Jaemin olunca hayır diyemiyorsun! Jackson'ın da amacı bu Jinyoung... Evine girmeni istedi değil mi? Eskisi gibi olacağınızı düşünüyor ama bu hiçbir zaman mümkün olmayacak. Başta ben izin vermeyeceğim, sen istesen...bile!" Jinyoung uzun süre sessiz kaldı. "Ben...istemiyorum ki... Jackson'ı unuttum Mark. Bunu sende biliyorsun..." "Umarım öyledir..." Jinyoung kaşlarını çattı. "N-ne?" Mark yataktan kalkıp odadan çıktı. "Yemek yiyelim sonrasında birkaç şey yaparız."

Ertesi gün Jinyoung dosyaları incelerken çalan telefonunu kim olduğuna bakmadan açtı ve kulağına götürdü. "Alo?" "Bugün bana gelmelisin, konuşmamız gerekiyor." Jinyoung dosyaları ile ilgilenirken mırıldandı. "Tamam gelirim." "Bekliyor olaca-" "Ne?! Kapatmam gerek, sonra ararım!" Jinyoung hızlıca telefonu kapattı ve aklına gelen şeyle koşarak odadan çıktı. Jackson ne olduğunu anlamıştı tabiki. Jinyoung savcıydı ve işini çok severek yapıyordu. Onlar evliyken Jinyoung her telefon konuşmasında aynı böyle yapar ve yüzüne kapatırdı. Jackson ise onun bu haline gülerdi, tekrardan güldü. Onunla eskisi gibi olmak çok isterdi...

"Baba..." Jackson Jaemin'i kucağına alıp göğsüne oturttu ve yanağını okşadı. Bugün izin günüydü ve Jaemin ile vakit geçirmek istediği için okula götürmemişti. "Nasılsın bebeğim, dün neler yaptınız..?" Jaemin o onlar aklında geldiğinde gülümsedi. "Önce babam beni okuldan aldı ve koocaman bir yere gittik. Bir sürü oyuncak vardı!" Jackson'ın göğsünden kalkıp koşarak odasına gitti ve birkaç saniye sonra geri döndü. "Bak...bunu aldı. Çok güzel değil mi?" Elindeki yaklaşık otuz santim büyüklüğündeki Nemo oyuncağını Jackson'a uzattı. Jackson eline alıp baktığında gülümsedi. "Çok güzelmiş bebeğim..." "Bak böyle yapınca ses kaydediyor ama sadece bir kere." deyip elinden aldı oyuncağını. Jackson Jaemin'i dizine oturtup yanağına öpücük kondurdu. "Peki...ne kaydetmek istersin?" "Babam, sen ve ben...beraber kaydedelim istiyorum...olur mu?" Jackson birkaç saniye düşündü ve kafa salladı.

-

AAAAA SONUNDA YAZDİM LUTFEN BEGENMİS OLUN LUTFEN LUTFEN LUTFEN Bİ DE BU KURGUNUN POVU VAR 👉🏻👈🏻💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗

bu aeada jaemin 4 yasinda ve haohao cunku haohao best bebis

bu aeada jaemin 4 yasinda ve haohao cunku haohao best bebis

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
my family is always sad | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin