otuz bir

156 14 98
                                    

bölümde smut var  👴🏽✌🏻

-

Jackson kaşlarını çatıp önündeki bedene baktı. "Saçmalıyorsun." Jinyoung dikleşip kapıyı kapattı. Tekrar yanına gidip çekmecenin üstüne oturdu ve bacaklarını hafifçe iki yana açtı. "Sizi gördüm Jackson. Koltukta beraber yatıyordunuz." Jackson alt dudağını dişledi. "Sadece-" "Sadece ne?! Bir de bana sebep mi sunuyorsun? Neden evimize geliyor?" Yanına gidip omuzlarından ittirdi. "Neden bizim evimizde...seninle beraber yatıyor?" Jackson yataktan kalktı. "Babası yüzünden zor zamanlar geçiri-" "Siktirtme bana babasını! Aptal mısın?" Sehyoon hakkındaki gerçekleri Jackson'a söylemeyecekti. Derin nefes alıp önündeki Jackson'a baktı ve arkasını dönüp yüzünü avuçladı. "Sehyoon'dan hoşlanıyorum."

Jinyoung duyduğu şeyle arkasını dönüp Jackson'a baktı. İki dakika boyunca tepkisiz kaldı ve dediği şeyi sindirmeye çalıştı. Kendine geldiğinde ise Jackson'ı sertçe ittirip yere düşmesini sağladı. "S-sen..." duraksadı. "Jackson sen i-iğrençsin!" Jackson yerden kalktığında Jinyoung yüzüne sertçe bir yumruk geçirdi. "TANRIM İĞRENÇSİN! BUNU BANA NASIL SÖYLEYEBİLİRSİN?!" Jackson dudağındaki kanı sildi ve Jinyoung'a doğru adımladı. Jinyoung ise hızlıca uzaklaşıp yere baktı. Bunu kabullenemiyordu. Ellerini yumruk yaptı ve sakin kalmaya çalıştı. Canı acıyordu, canı çok fazla acıyordu. Ağlamamalıydı. Suçlu olan o değilken ağlayıp güçsüz gözükmemeliydi. Jackson'ın ona böyle bir şey yapmış olmasını kabullenemiyordu. Onların bebekleri vardı. Ağzından kesik kesik inlemeler çıktı. Ağlamamak için kendini çok fazla sıkıyordu. Ağzından büyük bir inleme kaçtığında yere çömelip ellerini yere yasladı. Bu durumda ne yapmalıydı?

Kendini tutmakta zorlanıyordu. Sırtını duvara yaslayıp bacaklarını kendine çekti ve eliyle yüzünü kapattı. Yaşlarını serbest bıraktığında hıçkırıkları da ağlamasına karıştı. Bu Jinyoung için çok fazlaydı. Aldatılmayı hak etmiyordu. O kadar çok iç çekmişti ki, bu durum artık canını acıtıyordu. Yaklaşık beş dakika sonra yaşlarını silip doğruldu ve ona bakan Jackson'a gözünün ucuyla bile bakmayıp odadan çıktı. Jaemin'in odasına girip bebeğini öptü ve hızlıca kapıya ulaştı. Tam çıkacakken zil çaldığında Jinyoung yaşlarını silip kapıyı açtı. Önünde Sehyoon'u gördüğünde birkaç saniye sonra Jackson'ın adım seslerini işitti. Jackson'a bir kez bile bakmadan Sehyoon'un yanından geçip gitti.

-

Jackson, Jaemin'i Bambam'e bırakıp tekrardan eve gitti ve yatak odasına çıktı. Bugün Jinyoung'la ortak arkadaşlarının düzenlediği bir partiye gideceklerdi. Odaya girdiğinde dolaptan kıyafet seçen Jinyoung'u görüp yanına adımladı ve arkasına geçip elini yarasının üstüne koydu. "İyi mi?" Jinyoung kafa salladı. "Eskisinden iyi. Dikişler üç gün sonra çıkacak ve...eğilebiliyorum!" Jackson güldü ve hafifçe okşayıp boynuna öpücük kondurdu.

Jinyoung'un onun için seçtiği kıyafetleri üstüne geçirip gömleğinin düğmelerini ilikledi. Jinyoung da üstüne transparan giyip takım elbisesinin ceketini geçirdi. Jackson'a baktığında yanına gidip gömleğinin üç düğmesini açıp eliyle düzeltti ve gülümsedi. Jackson dolaptan ince siyah bir kemer çıkarıp Jinyoung'un beline doladığında Jinyoung kıkırdadı ve takmasına izin verdi. Jackson kemeri ilk deliğine takıp iyice beline yerleştirdi. "Tamam." Jinyoung tebessüm edip takı dolabını açtı. Kolye ve yüzük takıp Jackson içinde aralarından seçti. Büyüğüne seçtiklerini taktı ve nasıl gözüktüğüne baktı. "Gömleği çıkartsana." Jackson itiraz etmeden üstündeki gömleği çıkarttı. Jinyoung lacivert bir ceket çıkarıp Jackson'ın üstüne geçirdi ve düğmelerini ilikledi. "Oldu." Jackson'ın boynuna taktığı kolye göğsüne kadar uzanıyordu.

Jinyoung camdan dışarıya bakarken sevgilisine döndü. "Üniversitede okurken...gay bara gittiğimiz günü hatırlıyor musun?" Jackson aklına gelen anıyla kahkaha attı. "Evet, ilk defa gitmiştik. Tanrım...çok rezildi. Köşeye oturup çiftleri eleştiriyorduk." Jinyoung güldü. "Jackson...önümüzdeki çift sevişiyordu. Gözlerimi nasıl kapattığını hatırlamıyorum bile!" kıkırdadı. Jackson gaza basarken konuştu. "Daha küçüktük. Herkes bize bakıyordu..." Jinyoung kafa salladı. "İlk defa öyle bir ortama girmiştim...nereden bileyim önümüzde sevişeceklerini." Jackson güldü. "Tamam sus aptal. Gideceğimiz yeri biliyor musun?" küçük olan iki yana kafa salladığında Jackson gaza tekrardan yüklendi ve tek eliyle sigara paketini alıp içinden bir tane çıkardı. "Yakar mısın?" Jinyoung göz devirip elinden aldı ve çakmakla ucunu yakıp Jackson'a uzattı. Büyük olan teşekkür edip dudakları arasına sıkıştırdı.

my family is always sad | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin