20.Bölüm Deprem

19.9K 980 355
                                    

Multimedya yine tek ricam dinleyerek okumanızı tavsiye ederim💜Balım, Aynur, Büşra, Gizem, Tuğba,Burcu Deniz, Elif ve daha adını yazamadığım onlarca kişiye çok teşekkür ediyorum. Beni verdiğim karardan vazgeçirmek için attığınız mesajları okudum tek tek. Kuru bir teşekkür ama Deniz'in dediği gibi fazlasına değdiğinizi düşünüyorum. Tekrar teşekkür ederim iyi okumalar. Normal bir ruh halinde yazmadım hatalarımı affedin💜Hepinize iyi okumalar💜

Zeynep gözlerini kırpmadan Kerem'i dinlerken kalbinin çarpıntısı iyice arttı gözbebekleri büyüdü. Onun kendine yaklaşması nefesini, gözlerini, yüzünde hissetmesi titremesine yol açıyordu. Kısık sesini duyunca tüm hissettikleri ikiye katlandı:

"Zeynep bak biliyorum devamlı çatışıyoruz kavga ediyoruz hani demiştin ya..."

Kapının çalmasıyla Zeynep gözlerini kaçırıp titrek, sesli bir nefes aldı. Kapıyı açarken Kerem'in sinirleri bozuldu. Zeynep kapıyı açınca Engin hoca gülerek içeri girdi. Zeynep'e ve Kerem'e bakıp bir süre durdu:

"Yanlış bir zamanda mı geldim?"

Zeynep anlamsız bir şekilde bakarken Kerem'in siniri hala geçmemişti:

"Yanlış bir zaman değil hocam tam zamanında geldiniz. Ben de şimdi çıkıyordum zamanlama mükemmel oldu."

Engin Kerem'in kolundan tutup içeri götürürken bir yandan konuşuyordu:

"Ben geleyim sen çık olmaz öyle. Biraz otur birlikte çıkalım. Hem Zeynep aradı mı yakınlarından birini? Onlar gelsin öyle çıkarız."

Engin'in konuşmasıyla Kerem tekrar içeri girip oturdu. Az önce Zeynep'e söyleyemediği sözler için sıkıntıyla bir nefes alıp başını öne eğip derin düşüncelere daldı. Zeynep telefonunu alıp Feride'yi arayıp onun geleceğini söyledi. Engin rahat bir nefes alıp biraz sohbet ettikten sonra kalkmadan Zeynep'e döndü:

"Zeynep Van'a gitme işini unutma işlemlere başladık. Tahminim 10 gün içerisinde biter. En kısa zamanda haber ederim."

"Unutmam hocam nasıl unuturum. İdeallerimi az çok biliyorsunuz. Bu arada teşekkür ederim beni yalnız bırakmadınız."

Zeynep Engin hocayla konuştuktan sonra Kerem'e döndü:

"Hocam size de tekrar teşekkür ederim. O kadar işinizin arasında mecburiyetten olsa da yanımda kaldınız."

Kerem sessizce önemli değil dedikten sonra kapıya giderken Engin hoca Zeynep'in kulağına eğildi:

"Çok ayıp oldu Zeynep Kerem kendi isteyerek kaldı öyle denir mi?"

Zeynep'in bir şey demesine fırsat bırakmadan Engin hoca geçmiş olsun deyip Kerem'le birlikte çıktı. Zeynep misafirleri gittikten sonra oturup düşünmeye başladı. Engin hoca giderken ne demişti? Kafası karışmıştı. Kerem kendi isteyerek kalmıştı! Yalan söyleyip soruşturmanın kalkmasını sağlamıştı. Bıçaklandığında Sedat'ın anlattıkları aklına geldi sonrası onu her gördüğünde azarlayıp laf sokup bağırması kovması... Bu adamın ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Üç kez öpmesi o zaten ayrı bir şeydi. Giderken ne diyecekti? Zeynep elini alnına koyup gözlerini kapattı. Kalbi deli gibi çarparken Kerem'in koltukta uyuduğu hâli gözünün önüne geldi. Gözlerini açıp hemen yerinden kalktı. Düşünceleri saçma sapan yerlere gidiyordu. Bugüne kadar ne böyle düşünmüş ne de böyle olmuştu. Aksel'i unutacağını aklının ucundan geçirmezken ona karşı hiçbir şey hissetmediğini anlayınca şaşırmıştı. Oysa ne kadar kırılsa da bir şeyler kalacağını sanmıştı. Peki kalmamasına sebep neydi?Amerika'da Yağmur konusunu açınca dağılıp savrulmuştu. Şimdi ne olmuştu da hiçbir şey kalmamıştı? Aklına Kerem'in gelmesiyle elinden geldiğince hızlı adımlarla kendini duşa attı. Sakinleşmesi kafasındaki düşünceleri atması gerekiyordu.

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin