41. Bölüm Karanlık Sokaklar

12.7K 920 133
                                    

Gerilim dolu bir geçiş bölümü oldu onu dikkate alalım arkadaşlar. Multimedya bölümle çok uygun oldu dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. Biraz kısa oldu ama önemli bölümlerden bir bölüm. Artık hikaye hareketleniyor. Kahveler hazır mı? Tamam o zaman ☕️İyi okumalar çok değerli #söy okurları🌷

Kerem kaç zamandır sehpanın üzerinde duran şeylere bakıp kalmıştı. Detay demişti ama bu detayın Zeynep'le olan alakasını çözemiyordu. Siyah Mercedes eve bakan adamlar silahlar kimsesizler yurdu Yağmur yurt müdürü Selim ve Zeynep! Başını nihayet kaldırıp Ufuk'a döndü:

"Tamam gidebilirsin. Siyah Mercedes ne durumda?"

"Sabaha karşı gitmiş Kerem bey."

"Bu kez uzun durmuş."

"Evet efendim. Gün geçtikçe durması uzuyor."

"Tamam Ufuk bu akşam o arabayı ben takip edeceğim."

"Tamam efendim başka bir emriniz var mı?"

"Yok Ufuk gidebilirsin."

Ufuk gittikten sonra Kerem kahvaltı masasına bakıp bir şey canının istemediğini anlayınca evden çıkıp direkt hastaneye gitti. Ameliyata girip çıktıktan sonra asistanlarla beraber vizite çıktı. Hastanede durmak istemiyor bir an önce çıkıp gitmek istiyordu. Engin hocanın odasına gitti onun ameliyatta olduğunu öğrenince aşağı kafeye indi. Düşünceli bir şekilde kahvesini alıp cam kenarına oturdu. Başını kaldırıldığında Zeynep'in elinde kahve tek başına sigara içtiğini görünce içinin ısındığını hissetti. Hemen kahvesini alıp Zeynep'in yanına gitti:

"Zeynep."

Zeynep Kerem'i görünce tedirgin bir bakış atıp etrafına baktı:

"Efendim.

"Kafeteryaya inmiştim seni görünce yanına gelmek istedim."

"Kahvem bitti ben de tam gidiyordum."

Kerem Zeynep'e biraz daha yaklaşıp elindeki fincana bakınca kahvenin henüz yarım bile olmadığını görünce hiç şaşırmadı:

"Sen kahveyi yarım mı içiyorsun?"

Zeynep kahvesine bakıp gözlerini kaçırdı:

"Siz de herkesin ne kadar kahve içip içmediğine mi bakıyorsunuz?"

"Hayır herkesin değil senin. Niye böyle yapıyorsun Zeynep? Ben yanına gelince niye bir bahane bulup kaçmaya çalışıyorsun. Üstelik bir de yalan söylüyorsun."

Zeynep nefesinin daraldığını hissedip bir şey olmamış gibi davranmaya çalışarak sigarasından bir nefes çekti:

"Beni rahatsız ediyorsunuz."

"Öyle mi?"

"Öyle."

"Güzel."

"Hı-hı çok güzel."

Kerem Zeynep den gözlerini ayırmadan kahvesinden bir yudum alınca Zeynep'in yüzünün kıpkırmızı olduğunu görüp gülümsedi. Söylediği ve yaptığı hareketler birbirini tutmuyordu. Bir de yüz ifadesi! Kaşlarını keyifle kaldırıp kahvesini içerken Zeynep'in telefonu çaldı. Zeynep öfkeli bakışlarıyla telefona bakıp açtı:

"Alo."

"Alo."

"Gerizekalı!"

Zeynep telefonu sinirle kapatırken Kerem'in aklına gelen şeyle şüphesi arttı. Van'da da aynı olay olmuştu ama o zaman bir şey bilmiyordu. Şimdi olaylar değişmişti. Bu kez arayan kişinin kim olduğu gerçekten şüpheliydi:

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin