31.Bölüm Kapan

16.5K 1K 171
                                    

Hey selam Twitter kazan kaldırdı isyan başlattı ben de iki arada bölüm yazdım. Multimedyayı açın kendinizi bölümün içine bırakın iyi okumalar 💜

Zeynep bir adım atacak gücünü dahi kaybettiğini hissetti. Kaçtıkça bastırmaya unutmaya çalıştıkça geçmişi olmasada geçmişin gölgesi peşini bırakmıyordu. Hayat daha çok oyun oynayacak çok çelme takacaktı ama şu an karşı koyacak o çelmeden kurtulacak dermanı yoktu. Derin bir nefes alıp yumruklarını sıktı. Yüzüne kendiliğinden yerleşen öfke kin ve bakışlarını karartan bir ifadeyle karşısındaki kişiye hiç tanımaz bir bakış atıp masaya doğru yürümeye başladı. Oyun oynamasını bilmiyordu ama oynanan oyuna alet olmayacaktı. Hayat çelme takmış ama sadece sendelemişti düşmedi düşmeyecekti! Tabağına masadaki tüm yiyecekleri doldururken kulaklarındaki uğultuyu hissetti. Dışarıdan gelen bütün sesleri duymasını engelleyen bir uğultu gittikçe artıyordu. Tabağını alıp eğlenip dans edenlerin arasından doğruca hiç etrafına bakmadan kış bahçesine geçip oturdu. Dışarıdaki manzaraya odaklanıp ne yediğini bilmeden yemeye başladı:

"Tanımadı desem geçen gördüm konuştuk niye böyle yaptı anlamadım."

"Aksel sen Zeynep'i nereden tanıyorsun ?"

"Aynı fakültede okuduk. Yani şöyle diyeyim ben son sınıftayken o birinci sınıftaydı."

"Anladım. Münasebetiniz vardı o zaman?"

"Yok Kerem benim ne münasebetim olur. Beni tanıyorsun."

"Az önce geçen görüştük falan dedin o açıdan sordum."

"Uzun hikaye boş ver. Hiç değişmemiş; yine soğuk, yine umarsız duyarsız."

Kerem gözlerini kısarak elindeki kadehin son yudumunu içip gözlerini Zeynep'e çevirdi. Sırtını kalabalığa dönüp yemek yiyordu. Aksel'i iyi tanıyordu. Zeynep'le arasında bir şey mi olmuştı ki? Aksel karakter olarak farklı biriydi ama... Engin hocanın yanına gelip onu başkalarıyla tanıştırmaya başlamasıyla düşüncelerinden sıyrılmadan dalgın bir şekilde sohbete katıldı. Aksel elindeki kadehini tazeleyip yüzünde farklı bir gülümsemeyle sırtı dönük bir şekilde yemek yiyen Zeynep'in gitti:

"Afiyet olsun, hayırdır sınıf mı atladın? Görmemeler ya da şöyle diyeyim görmezden falan gelmeler. Seni böyle partilerde görmek beni çok şaşırttı. Üzerindeki kıyafet ayrı bir durum zaten."

Zeynep hiç sesini çıkarmadan yemeğini yerken Aksel'in iğneleyicini konuşmasını dinledi. Daha önce susmuştu ama şimdi istediklerini söylemese dahi bu konuştuklarının altında kalmayacaktı:

"Senin anlayışına göre sınıf atlamak görmezden gelmek mi? Bence sen sınıf atla hâlâ aynı yerdesin! Üzerimdeki kıyafete ne olmuş anlamadım ne alaka yani? Parti için de cevabım Engin hocanın doğumgünü olduğu için geldim. Sorularının cevabını aldın gidebilirsin!"

Aksel yüzüne yayılan gülümsemeyle yüzüne bakmadan cevap veren Zeynep'in karşısına oturdu:

"Hiç değişmemişsin hâlâ soğuk umarsız ukala Zeynep Yılmaz!"

Zeynep tabağını sehpaya bırakıp öfke saçan gözlerini Aksel'e çevirdi:

"Sen hastasın bir dediğin bir dediğini tutmuyor! Az önce değişmişsin sınıf atlamışsın zırvaları şimdi hiç değişmemişsin bilmem ne! Ne yanıma geldin maksadın ne!? Laf sokmak içinse soktun sordun cevabını aldın. Ne uzatıyorsun!?"

"Oo atar atar atar. Karşınızda Zeynep Yılmaz. Gelirim çünkü canım istedi. Ne var partideyim istediğim yere gider otururum senden izin mi alacağım?"

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin