SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015

17.Bölüm Kanatırcasına Öpmek

Multimedyaya tıklayın kendinizi bölümün içine bırakın.💜 "berrry_ bölüm senin canım umarım beğenirsin"İyi okumalar 💜

Kerem hiç beklemediği soru karşısında az önceki alay eden yüz ifadesi soldu. Yutkunduktan sonra yüzü ciddi bir ifadeye büründü. Zeynep'in yüzüne bakarken gözlerini bir an kaçırıp eski ciddiyetine tekrar döndü:

"Ben öyle bir şey yapmadım sen çok ukalâsın!"

"Ne!?Ben sana bir soru soruyorum cevap bu mu!? Sen çok ukalâsın!"

"Bak Zeynep seninle uğraşacak vaktim yok gidiyorum ben!"

Zeynep arkasını dönüp giden Kerem'in koşarak önüne geçti. Nefes nefese konuşmaya başladı:

"Size bir soru sordum hocam ve cevabını bekliyorum neden!?"

Kerem Zeynep'in yüzüne bakıp dişlerini sıkarken etrafına baktı. Elini beline koyup sinirle konuşmaya başladı:

"Az önce Kerem Sayer şimdi hocam! Sende davranış bozukluğu mu var!? Çekil önümden ben bir şey yapmadım ne duyduysan yanlış duymuşsun!"

"Ben yanlış falan duymadım tamam mı! Ya altı üstü basit bir soru sordum sen cevap vermiyorsun ve olay nereye gitti!"

Kerem hızlı adımlarla arabasına giderken Zeynep koşar adımlarla gidip kolundan tutup durdurdu. Kerem sinirli bir şekilde dişlerini sıkıyor ve çenesi kasılıyordu. Zeynep'in kolundaki elini sertçe çekti:

"Sen ne inat bir kadınsın. Çek elini! Bir de bir daha bana dokunma!"

"Tamam dokunmam hevesli değilim zaten! Sadece soruma cevap bekliyorum!"

Kerem derin bir nefes alıp bir süre durduktan sonra Zeynep'e biraz eğilip sesini kısarak sinirle cevap verdi:

"Git kimden duyduysan aslını öğren! Ben bir şey yapmadım yapmam da! Ayrıca sana cevap vermek zorunda değilim! O hakkım var değil mi!?"

Zeynep Kerem'in öfkeyle dolu gözlerine öfke ve merak karışımı bir bakışla nefes nefese bakarken bağırmadan ama sert bir sesle konuştu:

"Var tabii ama burada konu benim anladın mı? Kendinle ilgili ya da ne bileyim başka şeylerle ilgili bir konu hakkında sana soru dahi sormam! Basit bir cevap vereceksin altı üstü ama cevap vermekten kaçınıp deminden beri saçmalıyorsun! Ortalık yerde azarla küçük düşür kov! İşimden istifa etmemi dört gözle beklediğini söyle sonra gel hakkımda açılan soruşturmayı kapat hem de kendi kariyerini tehlikeye atarak! Ondan önce hayatımı kurtar hem de iki kez! Sen ne yapmaya çalışıyorsun!?"

Zeynep konuştukça sesi yükselince Kerem'in sinirlerini iyice gerildi. İyice çıkmaza girmişti sorularıyla. O konuştukça gözlerini ondan ayırmadan bakarken yakasından tutup arkasındaki sütuna dayadı. Öfkeyle nefes alıp verirken dişlerinin arasından kontrol edemediği öfkesini konuşmasına yansıttı:

"Bana bak kimse bana hesap soramaz! İster kovarım ister bağırırım! Sen henüz benim kim olduğumu bilmiyorsun! Ben Kerem Sayer'im! Kimseye hesap vermem istediğimi istediğim yerde yaparım ve bunu kimse engelleyemez! Şu an istediğim şey gibi!"

Zeynep'in korku ve öfke dolu bakışları arasında Kerem Zeynep'in dudaklarını kanatırcasına öpmeye başlayınca Zeynep'in istemediğini belirten bir inilti döküldü dudaklarından. Omuzlarından son gücüyle ittirirken Kerem onu sütuna daha da yaslayıp bir eliyle ensesinden tutarken diğer eliyle belinden çekip kendine dayadı. Zeynep elindeki kaskını yere bırakıp iki eliyle birden ittirirken Kerem dudaklarını hapsetmiş hâlâ aynı sertlikte öpüyordu. Zeynep'in canı yanmış dudakları öpülürken dışarı atamadığı çığlığı içinde hapsolmuştu. Kerem dudaklarını dişlerini de kullanarak içine çekip hâlâ ısrarla öperken Zeynep'in canı daha da yandı. Son gücüyle tekrar ittirdi ama başarılı olamadı. Kerem Zeynep'in boynundaki elini gevşetip dudaklarını ayırdığında gözlerini Zeynep'in gözlerinden ayırmadan nefes nefese durdu bir süre. Zeynep'in nefesini yüzünde hissederken karanlık bakışlarını Zeynep'in dudaklarından ayırmadan nefes nefese konuşmaya konuştu: