Düğün
Eda YıldırımYatağıma oturmuş odama bakıyordum bugün son gününüm dü bu odada, bu konakta son günü bırak sadece sattlerim kalmıştı. Her zaman dik basliligimla anilirdim her zaman istediğim şeyi yapardım hiç bir zaman kimse bana zorla bir şey yaptıramamış ti. Ansızın o gece babannem den gelen telefon sonrası ve Mardin'e gelmemle birlikte bütün hayatım mahvoldu. Bunca yıl töreye boyun eğmeyen ben canımdan çok sevdiğim abimin hayatı için töreye boyun eğdim. Abimi ölümden kurtardım ama kendimi ateşe attım. Artık her gün o Bolat konağında diri diri yanacagimi bile bile kendi ayaklarımla gidiyorum.
Odam da fazla eşyalarım kalmamıştı . Özel eşyalarım ve kıyafetlerim, kitaplarım hepsi Bolat konağına gitmişti. Odamın kapısı tıklandı "gel" dedim. "Hanımım sizi kahvaltıya bekliyorlar"
"Elif daha önce konuşmuştuk bana hanımım deme abla de""Tamam abla . Iıı kahvaltı "
"Geliyorum"
Kahvaltı masasına oturduğumda babamın "afiyet olsun "demesi ile başlamıştık. Kimseden ses çıkmıyordu sadece çatal bıçak sesleri masayı dolduruyordu. Önceden olsa şen şakrak olurdu bu masa hepimizin yüzü güler di. Ama şimdi matem havası var. Herkes suskun kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Mete bile susuyor o şen şakrak çocuk gitmiş yerine başka birisi gelmiş gibi. Kahvaltı devam ederken Güler abla geldi yanımıza.
"Hanımım düğün için tüm hazırlıklar tamamlandı"
"Tamam Güler sağolasın sende yoruldun bir haftadır"
" O nasıl söz hanımım Eda benim de kızım gibi benim için Elif 'ten bı farkı yok"
"Bilirim Güler sağolasın"
Annem le Güler abla konuşurken Elif geldi.
"Eda abla kuaför geldi"
"Tamam Elif geliyorum"
Herkese afiyet olsun dedim. Masadan kalkıp odama gittim sabah kalkar kalkmaz duş aldığım için şimdi rahattım. Odama geldiğimde Meryem abla ve Azra malzemelerini hazırlıyorlar di. Onlara "hoşgeldiniz"dedim onlarda "hoşbulduk"dediler. Bugün evleniyorum bi genç kız evlenirken mutlu, heycanli olur ama ben de bu duygulardan zerre kadar yok. Sadece nefret ve kin var. Bu hayatı bana yaşatanlardan nefret ediyorum . Bugün bütün hayatım bitiyor onca yıl hayalim olan doktorluk meslegimi de artık yapamayacağım. Sadece o konakta yaşayan bir ölü olucam.
Meryem abla gelinliğime uygun saç modelini yaparken Azra da makyajımı yapıyordu. Gelinliğimi ben secmesem de beğenmiştim. Sade ama şık bir gelinlikti ayrıca etekleri kabarık ti bu da en beğendiğim detayiydi.
Üç saatin sonunda hazır olmuştum aynada kendime baktığımda çok güzel olduğuma kanat getirmiştim şimdi sevdiğim adamla evleniyor olsaydım kesinlikle heyecandan yerimde duramazdim. Ama gerçekler acıtır ben sevmeyi birak tanımadığım adamla evleniyorum. Bazı dedikodulara göre Serkan'ın sert ve acımasız olduğunu söylüyorlar di. Bütün Mardin ağzından çıkacak olan söze bakıyordu. Herkes ondan korkuyordu ve bu acımasız adamın saatler sonra karısı olacağım.
"Eda çok güzel olmuşsun"diyen Ceren' ne tebessüm ettim.
"Ama böyle yapma"
"Napim gülüp eglenim mı kızlar . Benim hayatım , kariyerim her şeyim bitti . Bu gün ben diri diri toprağa gömülü yorum. Sizin bu çok güzel olduğun dediğiniz gelinlik aslında benim kefenim."
"Deme öyle ölü, kefen bunlar sana yakışmıyor. "
"İyi ki varsınız kızlar, iyi ki yanimdasiniz"
"Biz her zaman senin yanındayız bunu sakın unutma olur mu"
"Hadi grup sarılması"
Sarıldık birbirimizi hiç bırakmak istemeycesine.
Saatler geçmişti artık düğün zamanıydı. Davul zurna sesleri odamın içine kadar geliyordu. Yatağımın kenarında otururken kapım yavaşça açıldı gelen abimdi benim hayatımı kendi mutluluğu için mahveden Deniz abimdi.
"Güzelim" dedi. Cevap vermedim ona karşı hem kırgınlık hem de nefret vardı içimde.
"Susmak ta benimle konuşmamakta haklısın ama ben sevdim Eda hem de çok sevdim .Aşk nedir bilir misin ben de bilmiyordum taki Selin'i görene dek. Onu görünce kalbim sıkışıyor ona her baktığımda daha da aşık oluyorum. Eğer biz kacmadaydik başkasına vereceklerdi. Onun başkasına yâr olmasına göz yumamazdım . Biz kaçarken durumların böyle olacağını dusunmemistik biz kacariz yakalanmayiz sandık yakalansakta ölüme raziydik. Ama töre berdel kararı verdi sen de bilirsin törenin üstüne kim söz soyleyebilmis. Benim hatam senin hayatını mahvetti beni hiç bir zaman affetme olur mu kardeşim, güzel gözlüm, güzelim çünkü ben kendimi hiç bir zaman affetmeyecegim."
Dedi ve bir şey söylemeden beni elimden tutup ayağa kaldırdı. Cebindeki kırmızı kuşağı çıkarıp belime dualar eşliğinde bağladı. Anlimi öpüp odamdan çıktı. Ben sadece arkasından baka kaldım. Biliyordum abimin tek suçu sevmek aşık olmakti ama o yanlış kişiye yanlış yerde sevdalanmisti. Onların aşkı sevdası iki insani da yakmıştı beni ve Serkan'ı.
Her zaman sert ve güçlü görünen adam bugün yok olmuştu. Benim babam canım babam adı ile Mardini titreten adam gitmiş yerine elinden kendi öz kızı için hiç bir şey gelemeyen , aciz , yorgun ,bitkin bir adam gelmişti. Konuşmadık ikimizde sustuk ama gözlerimiz her şeyi anlatıyordu. Yanıma geldi önce alnimdan öptü sonra kolunu uzattı girmem için. Babamın koluna girdim kapıdan çıkmadan önce son kez odama baktım.
Avluya indigimizde Bolatlar gelmişti. Babamla yavaş yavaş ilerlerken Serkan Bolat'in önünde durduk . Babam Serkan'ın kulağına bir şeyler söyledi ama duyamadım. Ama Serkan'ın babamın her ne söylediğini bilmesemde kafasıyla onayladığını gördüm. Yavaşça babamın kolundan çıktım önce babama sonra tüm aileme sarıldım bida onları ne zaman göreceğimi bilmiyordum. Bu zamana kadar tutdugum göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. Kırmızı duağım sayesinde rahattım en azından kimse agladigimi görmüyordu. Vedalasmam bitince Serkan Bolat'in koluna girdim konağın kapısından çıkmadan önce arkamı dönüp doğup büyüdüğüm konağa baktım. Daha fazla bakmanın ağlamami arttırmasın dan başka bir şey yapmadini anladım . Önüme dönüp gelin arabasına bindim. Daha sonra o duyduğum sözler sonrasında yerime çivi gibi çakılıp kaldım. Bu adamin bana hayatı zindan edeceği belliydi.
"Boşuna ağlayıp ta yorma kendini bu gece bana lazımsın"
Devam edecek...