Misafir
Eda Bolat
Avluda Serkan'la o kızı öyle görünce olduğum yerde kala kalmıştım. O an kalbimin sikistigini , nefes alamadığımı sandım. Neden böyle olmuştu onu başka bir kadınla görünce neden kalbim acımıştı. Artık ne yapacağımı nasıl hissedecegimi bilmiyordum,hiç bir sorumada cevap bulamıyordum.
Gelenlerin Nermin Hanım yani Serkan'ın halası olduğunu öğrendim . Sanırım o kadın da Nermin Hanım'ın kızıydı. Konakta misafir olduğu için odamda duramazdim bu yakisikalmazdi . Onun için hızlıca üzerimi değiştirdim. Aynada kendime baktığımda solgun yüzüm ile karşılaştım bu son günler beni sanki on yıl yaslandirmis gibi gorunuyordum . Yüzüme renk gelmesi için hafif bir şekilde makyaj yaptım.
Aynaya tekrar baktığımda deminkinin aksine çok daha güzel gorunuyordum. Artık hazır olduğuma kanaat getirdim ve derin bir nefes alarak kapıyı açıp çıktım. Yavaş adımlarla iniyordum merdivenleri, ayaklarım sanki gitmek istemiyor gibi geri geri gitmeye zorluyordu. Sonunda merdivenleri inebilmistim aynı yavaş adımlarla salona doğru gidiyorum beni neyin beklediğini bilmeden.
Salondan içeri girdiğimde tüm gözler bana dönmüştü. Dudaklarıma zoraki gülümseme yerleştirerek "hoşgeldiniz" dedim. Nermin Hanım olduğunu düşündüğüm kadın önce beni baştan aşağı süzdü bunu hissedebiliyordum. Sonra yüzüne memnuniyetsiz bir yüz ifadesi geldi. Anladığım kadarıyla benden hoslanamisti tabi bende ona bayilmamiştim.
"Gelinim Eda" diye beni gösteren Aydan Hanım' a içten bir gülümseme gönderdim. Aydan Hanım' ı seviyordum beni kendi kızı gibi görüyordu. "Bu mu" diyen Nermin Hanım' a baktım. "Ben de bir şey bekliyordum tabi bi Yıldırım dan ne beklenirse" . Sinirlenmistim bu kadın kimdi de benimle böyle konuşuyordu. "Benim güzel kızım Balca' nin tırnağı bile olamaz." Artık sinirlerimi bardaktan taşıran son damlaydi bu . Bu kadın ben sustukça daha fazla konuşuyor ve beni aşağılıyordu. Artık daha fazla dayanamayıp" Siz bana hakaret edemezsiniz" dedim ama bu ona yetmemisti belli. "Şuna bak dili de papuç kadar" tam ağzımı açmış konuşacağım zaman "YETER" diyen bir ses duydum. Bu ses Serkan'ın sesiydi.
Serakan'a baktığımda Nermin Hanım'ın üzerine yürüyordu. "Sakın! Bir daha Eda' ya ,benim karıma hakaret edersen seni bu konaktan gönderirim hala hiç acımadan. Sen sadece misafirin , Eda bu konağın hanımı yerini bil ve ona göre konuş. Şimdi herkes kulağını açıp beni iyi dinlesin Eda' ya yapılan saygısızlığı bana yapılmış sayarım. Onu üzeni görürsem hiç acımadan yakarım canını , yeterince açık konuştuğumu düşünüyorum umarım anlamışsındır. Ha eğer anlamadım diyen varsa uygulayarak göstermekten hiç gocunmam "dedi ve ben daha ne olduğunu anlamadan elimden tutup peşi sıra sürüklemeye başladı.
Konaktan çıkıp Yunus'a"arabamı hazırla" demesiyle Yunus başıyla oneylayip yanımızdan gitmişti. Arabanın gelmesiyle deminden beri birleşik olan ellerimiz ayrıldı o an sanki kendimi bi boşluğa düşmüş gibi hissettim.
Yarım saatten beri yoldaydik. İkimizden de çıt ses çıkmıyordu. Konaktan baya bir uzaklasmistik. Az önce araba asfalt yoldan topraklı yola sapmisti . Nereye gittigimize dair hiç bir fikrim yoktu ama ben Serkan'a koşulsuz şartsız artık güveniyordum. Bana düğün gecesi donkunmamasi, halasina karşı beni koruması bunlar güvenmem için yeterli sebeplerdi benim için. Daldigim düşüncelerden arabanın durmasıyla siyrildim. Etrafa baktığımda buranın bir bağ evi olduğunu anlamıştım.
Serkan'ın arabadan inmesiyle bende indim ve onu takip etmeye başladım. Evin kapısının önüne gelince kapının yanındaki saksının altından anahtarı alıp tahta kapıyı açtı. Eliyle içeri gecmemi işaret etti.