8. Bölüm

1.6K 316 143
                                    

Leke

Serkan Bolat

Ben Serkan, Serkan Bolat Mardin'in agasiyim . Her şey tek sözüme bakar ,kimse sözümün üzerine söz söyleyemez.Ama işte şuan da öyle bir şeyin içerisindeyim ki elim kolum bağlı. Koskoca Mardin'i tek sözümle yok edebilen ben. Bir evliliğe mani olmamıştım. Canımdan çok sevdiğim kardeşim beni sırtımdan bicaklamisti onun ölmesine göz yumamadigim için şimdi yanımda oturan kadın ile evleniyorum. Az önce dini nikagimiz kıyıldı artık Allah katında karım.

Düğün tüm hızıyla devam ediyor du. Herkes mutlu herkesin yüzü gülüyor tek bir kişi hariç Eda. Onun da mecbur olduğu bir evlilik olduğunu biliyorum ama nefretim bunu görmezden geliyor. Sonuçta o da bi Yıldırım bu evlilik dışardan her ne kadar düşmanlığı bitirmiş olsa da benim içimde bitmedi.

Nikah memuru gelmişti. Eda'nin şahidi Ceren benim şahidim ise can dostlarım dan olan Ferit. Nikah memuru konuşmuştu o malum soruya gelince Eda sustu bir şey demedi. Nikah memuru soruyu tekrar edince ağzından var la yok arası bir "evet " çıktı. Sıra bana gelince soğuk bir şekilde "evet" demiştim.  Sahitlerde sırayla" evet" dedikten sonra nikah memurunun "ben de sizleri karı koca ilan ediyorum, gelini ölebilirsiniz " sözlerinin ardından Eda'nin anlina bir öpücük kondurdum. Onu daha önce de öpmüştüm ama bu farklı hissettirdi o zaman sadece evleneceğim kadın iken şimdi bu kadın benim karimdi. Artık o bir Bolat oldu Eda Bolat.

Düğün tüm hızıyla devam ediyor du. Halaylar çekilmiş ,oyunlar oynamıştı. Biraz önce annem ve kayınvalidem Eda'yi odaya , odamıza çıkarmışlardı. Sıra bana gelince ben de yavaş yavaş ayaklanip odaya doğru yol aldım. Merdivenleri ağır ağır çıkarken benim özel katima gelince durdum. Bu kata benden başkası çıkmazdı temizliği bile bana sorulup yapılırdı. Şimdi benim dışımda Eda da çıkabilecek bu kata ne de olsa artık karım.

Odanın kapısının önüne gelince durdum istemsizce içimde heyecan oluştu. Elim yavaş yavaş kapının koluna gitmesiyle durdum. Derin bir nefes alıp kapıyı yavaşça açtım. Kapıyı açar açmaz hemen gözlerime yatağın ucunda oturan Eda ilişti. Yavaşça ama sağlam adımlarla yanına ilerledim. Önünde durdunca o da ayağa kalktı. Cebimden yüz gorumlugunu çıkardım Eda'nin arkasını dönmesi ile ona yaklaşıp boynundaki saçları elimle geriye aldım . Kolayeyi takarken tir tir titredigini fark ettim. Korkuyordu bunu anlamıştım.

Yavaşça önüne dönünce aramızda küçük te olsa olan mesafe şimdi yok olmuştu konuşsak duduklarimiz birbirine değerdi. Yavaşça onu öpmeye başladım ama o bana karşılık vermiyor du. Bu da beni sinirlendirmisti daha sert öpmeye başladım ama hala daha karşılık vermiyordu. "Karşılık ver" dediğimde hiç bir şey değişmedi tekrar"karşılık ver" dedigimdeyse bi hıçkırık sesi duydum ağlıyordu. Bunu istemediğini biliyorumdum ama görmezden gelmeyi seçmiştim. Sonra onun sesini duydum.

"Lütfen, lütfen yapma yalvarırım sana"

Söyledikleri ile içimde bir şeyler parçalandı. Bu kadının hiç bir suçu yoktu hem de hiç hatta en masum olanı oydu ama hep her zaman olduğu gibi cezayı masum olanlar çekerdi. Ona bu gece dokunmicaktim kendi rızası olmadan ona dokunmicam.

"Eda, yüzüme bak"

Yavaşça kaldırdı yüzünü yerden bana baktığı gibi gözlerim hemen o iri kahveleriyle buluştu. Ona güven vermek istercesine zor da olsa gülümsemeye çalıştım.

"Korkma sana dokunmicam"

Sözlerimden sonra yüzündeki gülümseme her şeye eş değerdi.

"Bütün gece burda gelinlikle duramassin , bonyoda çıkar"

Sözlerimden sonra yerinden kalktı önce dolaba gidip bir şeyler aldı tahminimce gecelik almıştı. Ben de üzerimi odada değiştirdim ve yatağa geçip telefonumla ilgilenmeye başladım.

Neredeyse bir saat olmuştu Eda hâlâ banyodan çıkmamıştı. Başına bir şey mi geldi endişesiyle yataktan kalktım bonyaya doğru ilerledim. Kapıyı tıklattigimda ses gelmedi. Bu sefer "Eda , Eda iyi misin" diyince içerden "iyiyim" dediğini duydum.

"Gerçekten iyi olduğuna emin misin"

"Hı hı evet eminim"

"Bi saattir ne yapıyorsun sen orada bı gelinliği çıkarmak bu kadar mı zor"

Dememle birlikte kapı açıldı Eda'nin gelinlik hâlâ üzerindeydi. Anladığım kadarıyla çıkarmamıştı. Yüzüme alaycı gulumsememi yerleştirerek

"İstersen yardım edebilirim"

"Eğer bunalmış olmasaydım gelinlikten senden yardım istemezdim"

Demin ağlayan kadın gitmiş yine her zamanki gibi dik başlı burunun dikine giden kadın gelmişti.

"Tamam dön arkanı sadece fermuari açıp cekilecegim"

"Tamam"

"Tamam"

Eda arkasını dönünce elim yavaşça gelinliğin fermuarina gitti. Heyecanlanmıştım noluyordu bana bu kadın bana ne yapıyordu hiç bilmiyordum ama yaptığı şey benim aleyhimeydi. Yavaş yavaş fermuari indirirken gözüme sırtındaki leke ilişti. Ben bu lekeyi daha önce görmüştüm.

Yıllar önce

Okuldan çıkmıştım eve gitmek yerine ara sokaklarda geziyordum . Bı anda yağmur bastırdı herkes bir yerlere islanmamak için kaçarken bı kız gördüm. Yağmurun altında kollarını iki yana açmış dönüyordu. Ona baka kaldım sanki dünyadan soyutlanmış gibiydim sadece o kız ve ben kalmıştım. Kızın uzun kahve saçları , iri kahve gözleri vardı. O gözler beni benden almıştı. Bi anda bir "ahh" sesi duydum. Daldigim düşüncelerden siyrildim sesin geldiği yöne doğru baktığımda o kızın yerde acı ile kivrandigini gördüm. Hemen yardım etmek için yanına koştum. Beni görünce korktu geri geri gitmek istedigi an yine bir "ahh" sesi yükseldi.

"Korkma benden sana yardım edicem"

Biraz olsun rahatlamıştı. Ona yaklaşıp elini tuttum yerden kaldırınca diğer elimi de destek almak için beline koyacakken sırtındaki lekeyi gördüm.
Yere düşünce elbisesi yirtilmisti bu yüzden sırtının bi kısmı açıktı. Benim sırtına baktığımı anlayınca saçlarını arkaya savurdu bu sayede açıkta kalan yer kapanmış oldu ama o leke benim aklıma kazınmıştı artık onu ömür billah unutamazdim.

Kız biraz yol yürüdükten sonra durdu. Neden durdun derecesinde bakınca

"Laf söz olur , ben artık başımın çaresine bakarım , her şey için teşekkür ederim"

Dedi ve etrafa göz gezdirip kimsenin olmadığını görünce yanağımdan öptü sonra arkasını dönüp giderken durdurdum onu.

"Kaverenkli gözlü kız gitmeden adını söyle en azından"

"Sen bana kahverenkli gözlü kız dedin adımı ogerenmene gerek yok ve beni böyle hatırlamani isterim"

Dedi ve gitti. Sokaktan kaybolana dek arkasından baktım. Bu kız bana ne yapmıştı o kavrengi gözleri beni benden almıştı. İçimden 'seni bulucam kahverenkli  gözlü kız bulucam ve seninle evlenicem' dedim.

Yıllarca o kahverenkli gözlü kızı aradım ama bulamadım. Artık evleneceğim için o kahverenkli gözlü kıza olan sevdamı kalbime gömmüştüm.

Ama bu leke her şeyi değiştiriyordu. Nerde görsem tanirdim o lekeyi yıllarca aradığım kahverenkli gözlü kız şimdi karşımdaydi ve benim karimdi.

Devam edecek...

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin