Bölüm Müziği: Dustin O'Halloran - Minim
❖
"Dede."
Changmin, dün gece yaşanan olayları unutmuş gibi davranan dedesine seslenmiş ve gazetesini indirip kendisine bakmasını sağlamıştı.
"Senin için özgürlük ne demek?"
Dedesi, torunundan gelen sorudan büyük bir rahatsızlık duyarken derin bir iç çekmiş ve cevap vermemeye karar vermişti. Ancak gözlerini bir an olsun dedesinden ayıramayan Changmin durmak istemiyordu.
"Beni yanıtsız bırakman merakımı bastırmaz, aksine beni daha çok merak etmeye iter."
"Benim için özgürlük, rahatça nefes almaktır."
Changmin, bunun geçiştirilmiş bir cevap olduğunu düşünüyordu.
"Buna özgürlük diyemezsin dede. Bu senin en doğal hakkın, özgürlük falan değil."
"Özgürlük, haklarımın sınırlanmamasıdır Changmin."
Dedesi kurduğu cümlenin ardından hafif bir pişmanlıkla gözlerini kaçırdı. Söylediği cümle tehlikeliydi. Ancak Changmin, dedesinin yüz ifadelerini okumakta oldukça iyiydi.
"O halde ben sana göre özgür biri değilim."
Dedesi derin bir iç çekti. Bir kez daha. Oldukça gerilmişti içinde bulunduğu ortamdan.
"Changmin ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Sadece sorguluyorum dede, bunun bir sakıncası mı var?"
"Evet. Beni rahatsız ediyorsun."
Changmin anladığını belirterek kafasını salladı yavaşça ve dedesinin elindeki gazeteyi inceledi. Sayfanın başına atılan büyük manşette şunlar yazılıydı.
EŞİTLİK İÇİN MA
Neredeyse her manşet aynıydı, hepsi aynı şeyi terkar ediyordu. Eşitlik ve Ma...
Dudaklarını bu sefer başka bir soru için araladı. Onun bu rahat ve sorgulayıcı halleri onu gizlice izleyen dedesini oldukça huzursuz ediyordu. Okuldan döndüğü ilk andan beri kızmasını veya üzülmesini bekliyordu ancak torunu çok sakindi.
"Peki eşitlik ne demek senin için?"
"Eşitlik kişiden kişiye değişen bir şey değildir."