Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❖
"Çok öfkeli görünüyorsun."
Younghoon düşünceli bedenin yanına oturmuş ve gözlerini önlerindeki boş sıraya sabitlemişti.
"Arkadaşın iyi mi?"
Changmin'in en sonunda dikkatini çekmeyi başardığında kafasını ona çevirmiş ve hafif bir tebessüm sunmuştu. Changmin morarmış göz altları ve dağınık saçları ile oldukça kötü görünüyordu, Younghoon meraklı bakışlarını üzerinde gezdirirken onun tek yaptığı önüne dönüp bakışlarını tekrardan Chanhee'nin boş sırasına sabitlemek olmuştu.
"Beni takip et."
Ardından Younghoon'un kendisini anlamasını beklemeden ayaklanmış ve okulun dışına çıkan bedenlerin arasına karışmıştı. Binadan tamamen ayrıldığında hızını biraz arttırmış ve yürümeye başlamıştı.
Younghoon'a kendisini takip etmesini söylediğinde, arkasından geleceğine adı kadar emindi ve öyle de olmuştu. Adımlarını kendi adımlarına eşitlemeden onu takip eden bedenin sesini duyabiliyordu. Bir süre daha yürüdükten sonra varmak istediği yere varabilmişti. Adımlarını durdurdu ve Younghoon'un yanına gelmesine izin verdi.
"Burası neresi Changmin?"
Chanhee ile birlikte geldikleri yere, rüyasında gördüğü o yere getirmişti Younghoon'u.