Bölüm müziği: Abel Korzeniowski - Song Of Time
❖
"Açıklama yapmama izin ver!"
Bay Ji torunun kolunu tutmuş onunla konuşmaya çalışıyordu ancak iki eliyle kulaklarını sımsıkı kapamış olan torunu onu duymak istemiyordu...
Changmin dakikalar önce beynindeki tonlarca düşünce, sırtına bir yük bindirmiş gibi ağır bir şekilde evine girmişti. Sessizce adımlarken evin içinde, geldiğini fark edemeyen dedesini odasındaki kitaplığı karıştırırken görmüştü.
Gözleri şaşkınlık içerisinde dedesinin üzerinde gezinirken yaşlı adam torunun kendisini seyrettiğinden bi haber elindeki kitabı yatağın üzerindeki diğer zararsız kitapların yanına bırakmış ve doğrulmuştu. Doğrulduğu sırada ise varlığını hissettiği bedenle kaskatı kesilmişti. Hareket etmeden orada öylece durmuş ve kendisini seyreden torununa ne açıklama yapacağını düşünmeye başlamıştı.
Ancak tam da o sırada, beyni sahilde yaşananlarla dolu olan Changmin, dedesinin kendisine dönmesiyle gözlerinin içine bakmaya başlamıştı.
Hayal kırıklığı.
Tek hissettiği buydu.
Sadece bu.
"Lütfen açıklama-"
Gerisini duymadı, hızla kulaklarını kapadı. Duymak istemiyordu, hiçbir şey duymak istemiyordu. Dedesinden gelecek hiçbir açıklama onu tatmin edemezdi, şahsi eşyalarının karıştırılmasının hiçbir şekilde eşitlik ile bir bağlantısı olamazdı.
"Eşitlik için..."
Bu şekilde başlayan hiçbir cümle bu durumu açıklayamazdı.
"Nereye gidiyorsun gecenin bir vakti!"
Changmin askılıktan aldığı montunu titreyen elleriyle giymeye çalışırken dedesi etrafında dönüyor dudaklarını sürekli olarak hareket ettiriyordu.
Hissettiği sinir ve hayal kırıklığının yoğunluğu arasında kaybolmak üzere olan Changmin ise bulanık görüşüyle montunun fermuarını çekmeye çalışıyordu. Duyduğu sesler o kadar boğuktuki hiçbir şey anlamıyordu.
"Amacım seni korumaktı!"
Öfkeyle hayal kırıklığının somutlaşmış halini, göz yaşını elinin tersiyle sildi ve ellerini fermuardan çekip kendisine durumu anlatmaya çalışan dedesine döndü. Dedesi ardı ardına konuşurken hızla, titreyen parmağını dudağının üzerine götürdü ve keskin bir şekilde konuştu.