Devrim Ateşi [Tbz]

19

Bölüm Müziği: Joep Beving - Nocturnal

❖

Dönüm noktası: Bir olayın yeni bir duruma geçme zamanı.

Sözlükte yazan tanım buydu, oturduğu kumlara uzandı. Hava soğuktu ama gecenin serinliği onu rahatsız etmiyordu.

Yaşadığı şeyleri bir dönüm noktası olarak tanımlamak istedi. İyi mi yoksa kötü mü olacağını bilmiyordu ancak şu an için hiç olmadığı kadar özgür hissediyordu. Zihnini oyalayan burukluklar vardı, özlemini gün geçtikçe daha fazla hissettiği şeyler... ancak sokakta yürürken, her bir adımında başka bir sınırı aşmak bunları unutturabiliyordu. Her zaman olmasada, çoğu zaman.

Birkaç gündür hayatında çok şey değişmişti. Histerik bir gülüşü salıverdi. 

"Tek sınırtanımaz sen değilsin."

Younghoon kendisine bu cümleyi ilk kurduğunda yaşadığı şaşkınlık hissi hala çok tazeydi. Eli ayağı birbirine dolanmıştı, düşüncelerinden kaçmayı düşünürken, sorularının getirdiği yalnızlıkda boğulurken kendi gibi düşünen insanlar olduğunu öğrenmişti.

O zamanlar sadece sözde kalan bu şeyler, asıl Sınırtanımazın yüzünü gördüğünde somutlaşmış ve elinin altına yerleşmişti. Kütüphanesinde korkusuzca yer edinmesine izin verdiği kitabı düşündü.

Düşüncelerindeki Sınırtanımazı düşündü. Gittikçe somutlaşan bu kavram hayatına başkalarını sokmaya hazırlanıyordu.

Changmin bugün başka sınırtanımazlar ile tanışacaktı. Evet diye mırıldandı. Bu anlarını dönüm noktası olarak adlandırmalıydı. 

"Seni arıyordum."

Kulakları ezilen kum tanelerinin sesiyle dolarken gözlerini araladı. Kendisine kızgın gözlerle bakan bedenin öfkesini hissedebiliyordu yine de bu hissettiği güven duygusunu bastıramazdı.

Tepki vermeden gözlerini kapadı.

"Changmin, neyin var?"

Younghoon bu sürecin kendisini yorduğunu hissediyordu ilk defa. Her doğum sancılı olur diye hatırlattı kendisine. Babası sık sık kurardı bu cümleyi.

"Dönüm noktası ne demek?"

Younghoon bazen Changmin'in zihninin içine dalmak istiyordu, o okyanusun içinde neler vardı merak ediyordu. Sonu gelmeyen bilinmezlik okyanusunun ne kadar derin olduğunu görmek istiyordu.