Bölüm Müziği: Max Richter - Path Solo
❖
"Dikkat et, kayboluyorsun."
Juyeon omzunda hissettiği elle irkilmiş ve kafasını kitabından kaldırmıştı. Bir uçurumun kenarında durmuş okyanusu seyrederken kolundan tutulup geriye çekilmişti sanki. Derince bir nefes alırken onu tutup çeken Hyunjae'ye baktı.
"Kitap okuyordum aslında."
Kendinden birkaç yaş büyük olan beden hafif bir tebessümle karşısına geçip bir sandalye çekmişti. Gözleri bütün düşüncelerini çok net bir şekilde görebiliyordu sanki. Juyeon huzursuz bir şekilde hareket etmişti oturduğu yerde.
"Neredeyse 1 saattir aynı sayfayı okuyorsun."
Omuzları büyük bir yenilgiyle çökmüştü birden, yenildiği şey neydi bilmiyordu bile. Kitabın kalın kapağını kapatıp kafasını geriye doğru attı. Yine aynı yüz belirmişti tavanda, gözlerini kapadı öfkeyle ancak o yüzü silemiyordu hiçbir yerden. Tekrar Hyunjae'ye döndü.
"Gözleri aklımdan silinmiyor hyung."
Elindeki kitabı masanın üzerine bıraktı. Parmakları, dokunmaya hakkı olmayan bir şeye dokunuyormuş gibiydi. Titrek ve çok soğuklardı. Cebine soktu onları ve hissettiği anlamsız duyguları saklamak istedi.
Hyunjae kendisinden saklanan gence tebessüm etti, hissettiklerini tahmin edebiliyordu. Sessizliğini korurken Juyeon daha fazla saklanamadı, ellerini ceplerinden çıkardı.
"Derin bir utanç ve suçluluk duydum biliyor musun?"
Gözleri hala kitabın üzerindeydi. Günlerdir bitirmek için can atarken şimdi okumak istemiyordu. Hatta görmek dahi onda suçluluk hissi uyandırıyordu.
"Gözlerimiz kesiştiğinde olduğum yerde küçülüp yok olmak istedim."
Kendisine uzatılan o eli tutarken uzun süre duraklamıştı, tutacak gücü bulamamıştı kendinde. Oysa o gözler içinde barındırdığı tüm korkuya rağmen elini uzatacak cesarete sahipti. Juyeon sesli bir şekilde iç çekti tekrardan. O böylesine bir cessaret karşısında utanmak dışında ne yapabilirdi ki?
Saatler önce Younghoon'un uzun süredir anlattığı bedenle tanışmıştı. Ruhunu saran huzursuzluk tekrardan varlığını hissettirmişti. Tanışacağı kişinin sorgulayışlarına hazırdı, kendini bu sancılı hislere hazırlamıştı ama o gözlerde görmeyi asla beklemediği bir şey vardı.