Buğra: Yok abi, yok. Bu böyle olmayacak.
Buğra: Kafayı sıyırtacak bu kız bana
Burak: Hayırdır?
Buğra: Hiç hayır değil kardeşim
Buğra: Kıza gerçekleri açıklamaya çalışıyorum ama bulduğu her fırsatta üstüme bok atıyor
Buğra: Sen sormadan söyleyeyim. Evet, o hâlâ Yiğit'le konuştuğunu sanıyor
Buğra: Ama Burak var ya görmen lazım
Buğra: Kızın Yiğit'e olan tavrı ve bana olan tavrı arasında dağlar kadar fark var
Buğra: Hem de birimizi bile tanımamasına rağmen böyle konuşuyor
Buğra: Yiğit'in ona asılan kızları başıma kakmasından da bıktım ayrıca
Buğra: Beyefendinin hayranlarıyla uğraşıyorum hayatsız gibi
Burak: Sen bayağı öfkelenmişsin yalnız
Buğra: Nasıl öfkelenmeyeyim Burak?
Buğra: Şahsıma salak, sıkıcı gibi birçok hakaret yedim iki gün içerisinde
Buğra: Sen olsan ne yapardın?
Burak: Kanka haklısın zaten
Burak: Ben bir şey demiyorum sana
Burak: Yiğit'in hatası tamamen
Buğra: Çok büyük ikilemdeyim
Buğra: Bir yanım uğraşmama değmeyeceğini söylerken bir yanım da onu laflarına pişman etmek istiyor
Burak: Kendi kimliğinle mi yapacaksın bunu yoksa?..
Buğra: Şu saatten sonra hayatta söylemem ona kim olduğumu
Buğra: Şansını kaybetti bir kere
Burak: Kanka bilemiyorum
Burak: Bana pek doğru gelmiyor yalanla dolanla iş çevirmen
Burak: Sen böyle biri değilsin
Buğra: Evet, değilim
Buğra: Ama artık Yiğit'in arkasını toplamaktan da yoruldum
Buğra: Sırf yengemin hatırı için katlanıyorum çoğu hareketine
Buğra: Birinin ona iyi bir ders vermesi gerekiyor
Buğra: Bunu da ben yapacağım
Buğra: Sen Lale'yle konuştun mu?
Burak: Konuşmadım daha
Burak: Yarın okulda konuşurum diye düşündüm, hatta sen de gelirsin benimle belki
Burak: Şimdi telefondan yazarsam takmaz beni
Buğra: Mantıklı
Buğra: Ben kibir hanıma numara kimden aldığını direkt sordum ama konuyu değiştirdi
Buğra: Lale'yle bir ilgisi vardır muhtemelen
Burak: Aynen, olabilir
Burak: Yarın sağlam kafayla konuşuruz bunları
Buğra: Tamamdır
Burak: Görüşürüz
Buğra: Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALMUMU HEYKELİ | Texting
القصة القصيرةYiğit: Sana baktığımda ne görüyorum, biliyor musun? Yiğit: Bir heykel Yiğit: Hani müzelerde sergilenen balmumu heykelleri var ya, onlara benzetiyorum seni A: Ne alaka? Yiğit: Şu alaka Yiğit: Gözlerin var. Ağzın, burnun, kulakların... Kısacası bir...