⇨twelve⇦

390 56 117
                                    

4 hafta sonra

"Wooyoung ne bu hal lan?"

Yunho suratı beş karış gördüğü arkadaşına şaşkınlıkla bakmaya devam etti. Bu geçen bir ayda üniversiteden mezun olmuşlardı ve wooyoung tabii ki dükkanın başına geçmişti ama birkaç gündür yüzünden düşen bin parçaydı. Sürekli rüyasına giren suliet yetmezmiş gibi bir de babası ile uğraşıyordu.

"Ne olacak ya babam yine sıkıştırıyor işte ona bozuk morelim."

Wooyoung derin bir nefes alıp verdiğinde boş bakışlarla, dönen koltuğunda etrafına bakmaya başlamıştı.

"Acil partidir balodur bir şey ayarlamamız lazım yunho. Yoksa babam kararlı alacak burayı elimden."

Wooyoung sıkıntılı bir nefes aldıktan sonra oturduğu yerden kalkarak odasından çıktı. Adımlarını içeriye yönlendirdiğinde mekanda olan kişilerin mırılıtıları kulaklarını doldurmaya başlamıştı. Mekan kalabalık denilmeyecek kadar doluydu ama yine de kazanç yeterli olmuyordu.

"Wooyoung, acaba yiyecek ve içeceklerin fiyatlarını mı yükseltsek?"

Wooyoung bakışları ile mekandakileri süzerken başını olumsuz anlamda salladı. 

"Onu da yeni düzenledik ve yeteri kadar yüksek."

Wooyoung'un bakışları kapıya döndüğünde gördüğü beden ile yutkunarak üzerini düzeltmiş, dik bir şekilde durmuştu. 'Bugünkü azarını yemezsen olmazdı zaten wooyoung.' diye geçirdi içinden.

"Hoş geldin babacım."

Bay jung bakışlarını mekanda gezdirdikten sonra wooyoung'a çevirmişti.

"Neler yaptın wooyoung? parti, balo, davet? herhangi bir şey."

Wooyoung'un yüzü düşerken başını eğerek olumsuz anlamda sallamıştı. Bay jung yavaş yavaş dükkandan da wooyoung'dan da ümidini yitirmeye başlamıştı. Wooyoung'un en iyi yerlerde olmasını istediği içindi bu uğraşı, kendine güzel bir gelecek kurabilmesi içindi.

"Son bir hafta wooyoung. Bu hafta içinde kazancı arttırdın arttırdın. arttıramazsan sen başka bir yere yollayacağım."

Wooyoung asık suratı ile başını olumlu anlamda salladığında duyduğu ses ile şaşırarak başını kaldırdığında karşısındaki bedenin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

"Merhaba, ben az önce konuştuklarınıza istemeden kulak misafiri oldum. Bende zaten yeni şarkımın tanıtımı için mekan arıyordum da sizin için de uygunsa eğer anlaşabiliriz."

Wooyoung san'ın dedikleri ile şoka girerken bay jung yüzünde ufak bir tebessüm ile wooyoung'a bakmıştı, wooyoung ise pür dikkat san'a bakıyordu.

"Tabii ki. Benim şimdi gitmem gerek, oğlum size yardımcı olacaktır."

Bay Jung dükkandan ayrılmadan önce, wooyoung saygıyla eğilip uğurlamış ardından hemen san'ın oturduğu masaya oturmuştu.

"Siz ciddi misiniz?"

San başını olumlu anlamda sallarken karşısındaki gencin gözlerine bakıyordu. Az önce babasının karşısında ölü gibi bakan gözleri, şuan heyecan ve mutlulukla parıl parıl parlıyordu. Bu etki choi san'ın oldukça hoşuna gitmişti.

"Peki tam olarak ne zaman? Ona göre ayarlamalara başlayayım."

San'ın bir anda aklına hyung'u gelirken wooyoung'a bir dakika demiş ve hemen hongjoong'u aramıştı.

✔BULNORİYA🔥 ⇨WOOSAN⇦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin