"Hey! Size diyorum. Dinlesenize beni!"
Wooyoung sıkıntıyla nefes vererek arkasına yaslayarak kollarını bağlamıştı. San ile geçirdikleri o anlardan sonra birkaç gün geçmişti. Yarın bu mekanda onun yeni şarkısını dinleyecekti ama Wooyoung geçen bu günlerde hislerini sorgulamıştı.
Acaba Choi San'dan hoşlanıyor muydu?
Eh tabii ki bu sorunun cevabını kendi bulamamış arkadaşlarını toplayarak onlarla konuşmaya çalışıyordu.
"Abi cidden adamın şarkısı ilk saatte on milyon izledi lan!"
"Ya yunho sen şu şarkıcıları bir sal ya! Hem ben sizi buraya benim için çağırdım. Huu!?"
Changbin wooyoung'un ne söyleyeceğini beklerken, bir yandan Felix ile konuşmaya çalışıyordu.
Jongho ile yunho'da yine bir esrarengiz bir şarkıcıdan bahsediyordu.
"Ya! Dinleyin beni!"
Wooyoung elini masaya vurarak bütün bakışları üzerine toplarken, diğer masalardakilere özür diledikten sonra derin bir nefes alarak kendisini izleyen arkadaşlarına döndü.
"Benim birinden hoşlanmam, ya da aşık olduğumu anlamam için ne yapmam gerek?"
"Sen zaten aşıksın oğlum."
"Ha!"
Wooyoung şaşkınlıkla changbin'e baktığında diğerleri de onaylar şekilde başlarını sallıyorlardı. Wooyoung şaşkınlıkla bakmaya devam ettiğinde jongho elini gözlerinin önünde sallamıştı.
"Huu.. Dünya'dan wooyoung'a."
Wooyoung sonunda kendine geldiğinde bakışlarını hepsinin üzerinde gezdirdi. Cidden dışardan aşık gibi mi duruyordu?
"Nasıl?"
"Choi San ile her karşılaştığınızda hâl ve hareketlerinin ne kadar değiştiğinin farkında değil misin? Özellikle onunla konuşurken."
Wooyoung başını olumsuz anlamda sallarken changbin konuşmasına devam etti.
"Onu gördüğün anda yüzünde güller açıyor. Sürekli oradan oraya gidip duruyorsun, onunla konuşurken gözlerini kaçırıyorsun, sürekli konuşabilmeye çalışıyorsun ve özellikle ona hayran hayran bakıyorsun lan. Sen aşık olmada, ben mi olayım."
Wooyoung dalgınca başını salladığında diğerleri onun bu haline gülümseyerek bakıyorlardı. Uzun zamandır arkadaşlarını ilk defa bu halde görmek oldukça mutlu etmişti onları.
"Yani ben hoşlanmayı da mı geçmişim?"
Hepsi gülerek onu onayladığında wooyoung bir süre boş boş otura kalmıştı. Sonunda kendini toparladığında oturduğu yerden kalkarak diğerlerini de kaldırmıştı.
"Changbin yeter bu kadar kalk işinin başına. Siz iki cikcikler kalkın gidin. Çöküp kaldınız buraya. Hadi hadi."
Wooyoung onları dağıttığında kendisi de mekâna göz gezdirdikten sonra odasına giderek, dönen koltuğuna oturdu. Gözlerini kapatıp, derin bir nefes aldığında gözlerinin önünde o belirmişti.
Gamzeleri, güldüğünde kısılan küçük gözleri, belirgin yüz hatları, yumuşak görünen saçları, orta boyu ve mükemmel fiziği ile harika bir insandı.
Choi san eşsiz bir varlıktı.
🌍↭🌎↭🌏
"Her şey hazır mı hongjoong?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔BULNORİYA🔥 ⇨WOOSAN⇦
Fanfiction"Paralel evrende yolculuğun, ateşle oynamaktan farksız olduğunu çok geç anladım..." WOOSAN🔥☔🔥 =)29.⁰3.21(=