childminder | hyunin

14

Gözlerimi açtığımda kollarımı dolamış olduğum minik bedene bakıp gülümsedim. Sanırım artık dün ışınlanmak istediğim andaydım.

Göğsüme doğru kaymış olan kafasına eğilip hafif bir öpücük kondurmuştum.

"Jeongin, uyan artık." demiştim rahatsız etmeyecek bir tonda.

"Uyumuyorum."

"Ne? Ne zaman uyandın?"

"Bilmem."

"Kaldırsaydın beni de. Saat geç olmuş." dedim televizyonun üstünde duvara montelenmiş saate bakarak.

"Kaldırmak isteseydim kaldırırdım. Ayrıca hayal kuruyorum şu an bozma."

Ya şapşik kesin benimle ilgili.

"Ne hayali?" demiştim sırıtarak.

"Sevişseydik kalktığımda hangi gömleğini giyeceğimin hayalini."

Ananskm.

"Jeongin..."

"Ne var? Hayal de mi kuramayacağız? Zaten yapmadık."

"Kur, kur tamam. Bir şey demedim." diyerek yerimde biraz kıpırdanmıştım. Açıkçası hiç kalkasım yoktu çünkü fazlasıyla rahat hissediyordum kendimi.

"Bugün okula gitmesek olmaz mı?" dediğinde sırıtmıştım.

"Olmaz, okul önemli Jeongin."

"Sen de önemlisin."

"Ne yapmaya çalışıyorsun Jeongin?"

"Seni baştan çıkarmaya çalışıyorum."

"Sana istediğini vermeyeceğimi biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum, ne sanıyorsun beni? Meraklı değilim sana." diyerek sözlerine tezat bir şekilde belimdeki kollarını sıkılaştırmıştı.

"Dün anladım meraklı olmadığını zaten. Dudaklarım hep yara oldu."

"Sus."

"Neyse, sonuçta ilk öpücüğünü benim gibi birinden aldın. Olsun o kad- hey! Neye gülüyorsun?" kaşlarımı çatmış ve biraz doğrularak göğsümde gülen miniğe bakmıştım.

"Üzgünüm.." deyip kahkahasına devam etmişti.

"Ne oluyor Jeongin?" diye sorduğumda birkaç dakika daha gülmüş ardından kendini susturmuştu.

"Şey... ilk öpücüğüm değildi."

"Ne? Başka ne zaman öpüştük?"

"Seninle değil zaten," dediğinde kollarından tutup kendimden ayırmış ve yüz yüze gelmemizi sağlamıştım.

"Nasıl ya? Ne zaman? Kiminle öpüştün?"

"Immm.. galiba geçen seneydi."

"Çok uzak değil ama."

"Evet değil. Bir üst sınıfımdı zaten, kendisi beni öpmüştü."

"Karşılık?"

"Verdim tabii ki hyung. Hoşlanıyordum zaten o çocuktan."

Hayır ya!

"Ne oldu? Ne yaptınız? Sadece öpüştünüz mü? Başka bir şey olmadı değil mi?" art arda sorduğum sorular ile gülmüş ve cevap vermişti.

"Gittiğim partilerin birinde beni öpmüştü, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Ben de peşinden koşmadım, zaten bu yıl üniversiteye gitti." rahatlıkla anlattığı şeyi ben içim içimi kemire kemire dinliyordum. Nasıl Jeongin'i öpüp sonra umursamaz? Bu imkansız bir şey.