🚪
Yıl 2090
__________________Yine şaka 3 yıl sonra
Sonunda kendimi dışarı attığımda derin bir nefes almıştım. Fazla gergindim.
Bugün stajımın son günüydü ama gerginliğimin nedeni bu değildi.
Arabama doğru yürürken telefonumun titreşmesiyle adımlarımı yavaşlatıp elimi cebime atmış ve telefonumu çıkarmıştım.
"Alo? Changbin, hazır mı her şey? Tamam, ben de gelirim birazdan."
Telefonu kapatıp tekrar cebime bıraktıktan sonra park ettiğim arabama binip sürmeye başlamıştım.
Saat henüz dörttü. Jeongin hala okulda olmalı diye düşünüyordum. Bugün bilerek çok fazla aramamıştım çünkü bir şeyleri saklama konusunda pek başarılı değildim.
Gitmem gereken yere vardığımda arabadan inip hızlı adımlarla içeri girdim. Bu işi sona bırakmam ne kadar doğruydu, orası tartışılırdı ama önceden halletmeye çalışırsam asla karar veremeyeceğimi biliyordum.
Ben vitrinlere göz gezdirirken çalışan olduğunu düşündüğüm kadın yanıma yaklaşmıştı.
"Hoşgeldiniz efendim."
"Hoşbuldum."
"Size yardımcı olabilir miyim?"
"Aslında çok iyi olur," deyip önümde duran yüzüklere göz gezdirmiştim. "Yüzük bakıyordum, evlilik yüzüğü."
Çalışan bununla birlikte gülümsemiş ve vitrinin arkasına geçerek modelleri çıkarmaya başlamıştı.
"Taşın büyüklüğüne göre de çıkarabilirim isterseniz ama bu modeller şu an sezonun gözdesi durumunda." o konuşurken ben önüme sıralanan tektaşlara bakıyordum. Bunlar aradığım şey değildi. Jeongin böyle şeylerden asla hoşlanmazdı zaten.
"Aslında aradığım şey bir tektaş değil, daha maskülen bir şey istiyorum." dediğimde kaşlarının havalanmasıyla ekledim. "O, bir erkek."
Bununla birlikte kalkık kaşları yavaşça inmiş ve birkaç saniye ifadesiz bir şekilde durmuştu ve bu gerginliğimi biraz daha arttırmıştı.
Fazla uzun olmayan bir bekleyişin sonunda kadın yüzüne tekrar gülümsemesini yerleştirmiş ve biraz eğilip daha sade birkaç yüzük çıkarmıştı.
"Bunlar sanırım aradığınız tarzda." dediğine memnun bir ifadeyle gülümseyip kafamı sallamıştım.
Fazla uzatmak istemiyordum çünkü çocuklar beni bekliyordu ve çabucak halledip onların yanına gitmem gerekiyordu.
Bu yüzden gözüme takılan bir yüzüğü almıştım elime. Kalın bir yüzüktü, etrafında iç içe geçmiş 'G' harfleri bulunuyordu.
"Bu olsun lütfen." demiş ve elimdeki yüzüğü kadına uzatmıştım. Dudaklarındaki ifadeyi silmeden yüzüğü almış ve yanına bir tane daha ekleyerek siyah, kadife bir kutuya yerleştirmişti.
Kutuyu kadından alıp cebime yerleştirmiş ve ödemeyi yaparak çocukların yanına gitmek üzere sürmeye başlamıştım.
Bir arkadaşımın birkaç ay önce açtığı restoranını bu akşamlık kapattırmıştım. Tabii çocuklar bana yardım edecekti, yani bana yardım etmek istemişlerdi ve ben de seve seve kabul etmiştim.
Sonunda mekana vardığımda arabadan inmiş ve içeriden bana el sallayan mallara doğru ilerlemiştim.
"Oooooo hoşgeldiniz beyimiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
childminder | hyunin
Fanfiction[tamamlandı] Hyunjin, sürekli kaldığı dersten geçebilmek için 2 haftalığına öğretmeninin çocuğuna bakmayı kabul eder. -minsung, changlix, chanmin. -texting&düzyazı.