The Rules |Sterek

4. Bölüm

Sınavın olacağı yere vardığında kayıt kağıdını verip sınava girdi. Solak olduğu için ve sol bileği onu, acıdan kıvrandıracak kadar ağrıdığı için sınavda, sağ elini kullanmak zorunda kaldı. Ki bu cidden onu zorlamıştı. Ancak akşam eve döndüğünde telefona gelen mesajla büyük bir rahatlama yaşadı. Sınavı geçmişti. Artık daha rahattı, en azından birkaç günlüğüne. Talia, kendisine mesaj atmıştı.

Sınavın nasıl geçti?

Geçtim.

Senin adına çok sevindim😊

Sınavın nasıl geçtiğine kadar Stiles'la ilgileniyordu. Üstelik bunca işinin arasında. Uzun zaman sonra Stiles, kendini gerçekten değerli hissetmişti.

Derek, gece evden çıktı. Saatlerce nerede olduğunu bilen yoktu. Eve döndüğünde saat oldukça geçti. Talia, sürüyle ilgilenmek için evde değildi.

Derek: Baba annem beni ne zaman sürüye alacak?

Jake, elinde okuduğu kitabı yavaşça indirdi.

Jake: Bu gidişle mi?

Derek: Sen onu ikna edersin.

Jake: Derek, daha birkaç saat önce gittin ve nereye gittiğini bile bilmiyoruz, gecenin bu saatinde döndün. Senin gibi sorumsuz biri daha var mı bilmiyorum.

Derek: Dışarı çıkmak ne zamandır sorumsuzluk oldu?

Jake: Tek yaptığın bütün gün ya evde yatıp ya dövüş antrenmanı yapmak. Ablan gibi üniversiteye gitmen için sana kaç ay yalvardım?

Derek: Saçma bir üniversiteye gidip sıradan insanlarla mı takılayım, gerçek bir kurt sürüsünde savaşmak varken?

Jake: Derek Hale, senin baban da sıradan bir insan bunu unutma.

Derek: Seni kastetmediğimi biliyorsun.

Jake: Kimi kastediyorsun?

Derek: İşte.

Jake: Kimi?

Derek: Stiles gibilerini. Normal insanlar işte.

Jake: O çocuğa tek kelime etmeye hakkın yok. Bir şeyler başarabilmek için çabalıyor, keşke sen de onun gibi biri olsaydın.

Derek: Neee?

Jake: Ne zaman sorumluluk sahibi, centilmen biri olursan o zaman sürüye katılabilirsin. Hem belki bir işe yararsın.

Derek: Ne yapmamı istiyorsun?

Jake: Mesela son senesini okumadığın liseye giderek başlayabilirsin.

Derek: Saçmalıyorsun herhalde.

Jake: Lise diploman bile yok. Derek Hale, ya bir iş bulup çalışırsın ya da liseye gidersin. Yoksa sürüyü unut.

Derek, sinirlenmişti. Yıllardır tek istediği o sürüye katılmaktı. Diğer insanlar bu sürüde yer almak için canları pahasına savaşırken Derek, alfası bizzat annesi olan o sürüye alınmıyordu. Haklı mıydı? Belki. Ancak babası da haklıydı. Sorumluluk nedir bilmeyen birinin bir sürüde yeri yoktu. Orada olmak, güven, sorumluluk ve cesaret isterdi. Derek, bir iş bulup çalışmaktansa, okula gidip bütün derslerde uyumayı tercih etmenin mantıklı olduğuna karar verdi. Normalde gideceği sınıftakiler on sekiz, Derek ise on dokuz yaşındaydı. Ancak bunu kimsenin umursayacağını zannetmiyordu.

Derek: Pekala, liseye gideceğim. Annem de beni sürüye alacak. Tamam mı?

Jake: Sen ciddisin değil mi? Gözlerim yaşardı.