Eve vardıklarında kapıyı hizmetçi açtı ve güler yüzle ikisini de içeri aldı. Stiles bunu yapmaktan nefret ediyordu. İnsanlara mahçup olmayı sevmezdi. Derek, Stiles'ı misafirler için geçenlerde kaldığı odaya çıkardı. Talia, Stiles için odaya bir çalışma masası koymuştu. Kendi evinde gibi hissetmesi için elinden geleni yapıyordu.
Talia: Henüz bütün eşyaları halledemedik ama umarım evinde gibi hissedersin.
Stiles'ın yüzünde buruk bir gülümseme oldu. Arkasını dönüp Talia'ya baktı.
Stiles: Bunlara g-gerek yoktu Bayan Talia. Teşekkür ederim.
Talia: Rica ederim canım. Hem zaten tek başına olmana gönlüm elvermiyordu. Sen dolabını yerleştir.
Derek ve Talia, odadan çıktılar. Stiles, eşyalarını yerleştirdi. Jake, bu işe ne der bilmiyordu. Muhtemelen henüz haberinin olmadığını düşünmüştü. Tek isteği kötü karşılamamasıydı.
Akşama doğru, odasından çıkıp aşağı indi. Talia, mutfaktaydı. Aslında bir yandan Stiles'a bu kurt meselesini açıklayıp açıklamamayı düşünüyordu. Aynı evde yaşadıkları sürece elbet bir gün muhtemelen fark ederdi ve onu kendi çocuğu gibi görecekse ondan sır saklamak istemiyordu. Ancak bu yaştaki bir çocuğa bu nasıl açıklanır diye de düşünmeden edemiyordu.
Stiles: Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Talia: Burada yok ama ödevlerini bitirdiysen belki bana bahçede yarım kalan işimde yardım edebilirsin.
Stiles gülümsedi. Aslında Talia'nın yardıma ihtiyacı yoktu ama Stiles'la konuşmak istemişti. Bu da güzel bir bahaneydi.
Birlikte bahçeye geçtiler. Talia, çiçeklerin nasıl ekileceğini öğretti. Stiles, çabuk öğrenmişti ve çok güzel yapıyordu. Birlikte böyle aktiviteler yapmak ikisini de mutlu etmişti. Talia, genelde böyle işlerde yalnız çalıştığı için sıkılırdı.
Stiles: Bayan Talia bir şey sorabilir miyim?
Talia: Bana Talia diyebilirsin, ayrıca tabiki sorabilirsin.
Stiles: Bana neden yardım ediyorsunuz? Zaten ilgilenmeniz gereken bir aileniz ve çocuklarınız var.
Talia: Dürüst olmamı ister misin?
Stiles, başını salladı. Talia, elindeki bahçe eldivenlerini çıkardı ve ayağa kalktı.
Talia: Sen de artık benim bir çocuğumsun. Yani benim gözümde. Annenin yerini dolduramam evet, ama beni de öyle görmenden mutluluk duyarım.
Stiles, Talia'ya sarıldı. Uzun zamandır kimseye sarılmamıştı. Gerçekten iyi hissettirmişti. Talia'nın onu böyle görmesi de onu mutlu etmişti.
Talia: Birlikte kurabiye yapmak ister misin?
Stiles, sarılmayı bırakıp dolu gözlerini sildi ve kafasını "evet" anlamında salladı. Kurabiyeler bittiğinde fırından çıkarıp tezgaha koydular. Onlar ortalığı toplarken Derek, yeni eve geliyordu. Aslında kimse çıktığını bile fark etmemişti. Mutfağa girdi.
Talia: Nerelerdeydin sen?
Derek: Sadece iki dakikalığına gittim. Kurabiye mi?
Talia: Stiles'la yaptık.
Derek, kurabiyeden bir tane alıp yedi. Talia şaşırmıştı çünkü Derek'in tatlı sevmediğini bilmeyen yoktu. Yüzünden beğendiği anlaşılıyordu. Derek'in beğenmesi, Stiles'ın yüzünü gülümsetti.
O sırada Laura, bağırarak eve girdi.
Laura : DEREK!
Derek, annesine döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rules |Sterek
WerewolfHer şey, Stiles'ın ummadık bir şekilde Talia'nın hayatını kurtarmasıyla başlar. Talia, Stiles'ı teşekkür anlamında yemeğe çağırdığında, Stiles hayatında dönüm noktası olacak adamla tanışır.