15. Bölüm

1.3K 125 32
                                    

Sabah Stiles'ın sesiyle uyandı.

Stiles: Derek, uyan.

Derek: Efendim?

Stiles: Beni eve bırakır mısın? Jeepimi almam gerek. Sınava gideceğim.

Derek: Anahtar masada.

Stiles: Ne?

Derek: Benimkiyle git, uykum var.

Aslında Stiles'ı götürmek isterdi ama gerçekten çok uykusu vardı. Gece boyu uyumamıştı, kafasındaki düşünceler onu uyutmamıştı, ya da duygu karmaşaları...

Stiles, tereddütle de olsa anahtarı alıp evden çıktı. Arabaya bindiğinde biraz değişik gelse de kullanması kolaydı. Anahtarı çevirdiğinde büyük bir egzoz sesi yankılandı. Anlık refleksle kulaklarını kapattı. Oldukça havalıydı. Sınava gireceği okula vardı ve sınava girdi. Çıktığında sınavı geçtiğini garanti sayabilirdi. Güzel geçmişti ve bitirdiğinde henüz kırk dakika süre vardı.

Eve döndüğünde sınav yüzünden keyfi yerindeydi. Derek de Laura da henüz uyuyordu. Anahtarı Derek'in odasına bıraktı ve tekrar aşağı indi. Kapı çaldı, gelen Peter'dı. Stiles, tuhaf gözlerle ona bakıp kanepeye geçti. Peter da yanına oturdu.

Peter: Tam tanışma fırsatımız olmadı, ben Peter, Derek ve Laura'nın amcasıyım.

Stiles: Namınızı duymadım diyemem, Stiles.

Peter: Kötü bir geçmişim var ama değişmeye çalışıyorum.

Stiles: İnsanlar değişmez.

Peter: Desene bir tane daha Derek gelmiş aileye.

Stiles, yalan olduğu belli olan bir gülümsemeyle karşılık verdi. Amacı onu kendinden uzak tutmaktı. Derek, böyle söylemişti sonuçta.

Peter: Derek beni affetmeyi düşünmüyor değil mi?

Stiles: Sanırım bu konuda konuşmamalıyım.

Peter: Ben de cevabımı aldım gibi. Sana değer veriyor değil mi?

Stiles: Aynı şey bu konuda da geçerli.

Peter: Seninle de hiç sohbet edilmiyor.

Stiles, yine o yalan gülümsemesiyle karşılık verdi.

Talia: Stiles, çocukları uyandırır mısın canım?

Stiles, bu bahaneyle Peter'la konuşmaktan kurtulduğu için mutlu olmuştu. Aslında kötü birine benzemiyordu ama Derek'i dinlemek mantıklı geliyordu. Derek'in odasına çıktı ve yanına gitti.

Stiles: Derek sen gece uyudun mu?

Derek: Hayır.

Stiles: Neden?

Derek: Uykum gelmedi.

Stiles: Kahvaltı vakti.

Derek: Siz yiyin.

Stiles: Senin neyin var?

Derek: Uykum.

Stiles, derin bir iç çekti ve odadan çıktı. Belki de Peter'ın kokusunu almıştır diye düşündü. Aslında olan şey Derek'in duygu karmaşalarıydı, Stiles'a karşı olanlar... Stiles'ın onu bir abi olarak görmesini istemiyordu, ona fazlasını hissediyor olabilir miydi? Belki evet ama hayır, böyle hissetmemesi gerekiyordu. Onunlayken herkesle olduğundan daha mutluydu, ne kadar sinirli veya üzgün olursa olsun o bir şekilde kendisini mutlu etmeyi başarıyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Bu düşünceler onu yiyip bitiriyordu. Hem bunları geçtiğinde bile Stiles'ın ona bu gözle baktığını nereden bilebilirdi? Belki de gerçekten kardeşi gibi görüyordu, olması gerektiği gibi...

The Rules |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin