The Rules |Sterek

19. Bölüm

Derek, Stiles'ı bir kez daha öptü. O sırada yukarıdan gelen sesleri duyup geri çekildiler. Laura, uykulu gözleriyle merdivenin başına geldi.

Laura: Siz ikiniz bu saatte napıyorsunuz ya?

Stiles&Derek: H-hiçbir şey.

Laura, bir süre tuhaf bir bakış attıktan sonra mutfağa gitti. Stiles ve Derek de yukarı çıktılar. Odalarına dağıldıklarında bu kez ikisi de fazlasıyla mutluydu. Sonunda her şey normale dönmüştü, hatta normalden de iyiye. İkisinin de içinde yaşadıkları o sevginin tek taraflı olmadığını öğrenmesi paha biçilemez bir histi. Ancak bundan sonra ne olacaktı? Her neyse, bunu zaman gösterecekti. Şimdilik bunları düşünmeyip bu anın güzelliğine odaklanmalılardı.

Derek de bir duş aldıktan sonra odasına geçti. Yüzündeki tebessüme engel olamıyordu. Ancak şimdi, uykusuna yenik düşmüştü.

Stiles heyecandan pek uyuyamamış da olsa Derek, maç yüzünden yorgundu ve belki de hayatının en mükemmel uykusunu çekmişti, hayır hayır, en mükemmeli Stiles'la uyuduğu zamandı.

İkisi de alarm sesini duyup uyanmıştı. Derek, uyanmış da olsa kendisini Stiles'ın uyandırmasını istemişti. Bu yüzden uyuyor taklidine devam etti.

Stiles, üstünü giyindikten sonra Derek'i göremeyince odasına gitti ve kapıyı çaldı. Ses gelmeyince kapıyı açtı ve içeri girdi.

Stiles: Derek okul vakti. Geç kalacağız.

Derek'ten ses yoktu. Stiles, yatağın başına gidip tekrar seslendi. Aslında tuhaf hissetmişti, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyordu ama bir yandan böyle davranmak istemiyordu da.

Stiles: Dereek.

Derek, Stiles'ı kolundan yatağa çekti.

Derek: Bugün gitmesek?

Gözlerini geri kapatıp Stiles'a sarılarak uykusuna devam etmeye çalıştı.

Stiles: Ama benim gitmem gerek.

Derek, tam Stiles'ı öpecekken Stiles geri çekildi ve yataktan kalktı. Derek, gitmemesi için kolunu tuttu.

Stiles: Kalk, yoksa ben kendim giderim.

Derek: Ya ama...

Tuttuğu kolundan yere sürüklenmeye başladı. Yataktan düştüğünde birkaç adımlık yeri daha sürüklendikten sonra ayağa kalktı.

Derek: Tamam, geliyorum.

Üstünü değiştirdi ve birkaç işini daha halledip saçlarını düzeltti ve aşağıda bekleyen Stiles'ın yanına gitti.

Birlikte arabaya binip okula gittiler. Derek, sürekki göz ucuyla ona bakıp bir şeyler düşünüyordu. Şimdi sevgililer miydi? Bence öyle olmalıydı. Ya da teklif etmesi gerekiyordu.  Hiçbir fikri yoktu. Ancak iki türlü de mutluydu.

Okula vardıklarında vedalaşıp sınıflarına gittiler. Stiles da ders boyu sürekli kafasındaki düşünceleri atmaya çalışarak derse odaklanmak için elinden geleni yaptı. Bazen düşündüğü şeyler istemsiz bir tebessüme sebep oluyordu.

Tenefüslerde sınıfta durup aldığı çizgi romanını okudu. Henüz dün sabah almıştı ama şimdiye kadar bitirmiş olmalıydı. Ancak bu olaylar yüzünden okumaya fırsat bulamamıştı. Bugün sadece tenefüslerde okumasına rağmen yarılamıştı bile.

Çıkışta Derek'in antrenmanının bitmesi için kısa bir süre beklemesi gerekiyordu. Tribüne oturup çizgi romanını okudu. Henüz üç sayfa okumuştu ki Derek geldi.