13. Bölüm

1.4K 135 45
                                    

Peter: Ben kalksam iyi olur. Aile düzeninizi bozmak istememiştim. Derek'in beni affetmesi zaman alabilir, hak veriyorum.

Derek: Evet, altmış yıl kadar falan.

Peter, masadan kalkıp dış kapıya gitti. Diğerleri peşinden giderken çocuklar, masada duruyordu.

Laura: Fazla tepki veriyorsun.

Derek: Laura sen ölüyordun. Sen...henüz...doğmamışken bu adam yüzünden ölüyordun. Asıl tepki vermesi gereken sensin. Bana suçlu benmişim gibi davranmayı kesin!

Laura: Biliyorum ama kurtlar ve insanlar arasındaki evlilik soya bir hakaret gibiydi. Evet, hata yaptı ama bence değişmeye çalışıyor.

Derek: İnsanlar değişmez.

Masadan kalkıp yukarı çıktı. Stiles, bu kez peşinden gitmedi. Ancak masada da tek kelime etmedi. Masayı toplamakta Talia'ya yardım etti. Hiçkimse konuşmuyordu. Bir süre sonra Stiles da odasına çıktı. Tek yaptığı, tavanla bakışmaktı. Su içmek için aşağı indiğinde kimsenin evde olmadığını fark etti. Nereye gittiklerini bilmiyordu. Herkesin gidip gitmediğine bakmak için birkaç odayı gezdi. Derek'in odasına girdiğinde onu, masanın başında gördü. Kafasını, araladığı kapıdan uzattı.

Stiles: S-sen d-ders mi çalışıyorsun? Ya da rüya falan mı?

Derek: Ha ha ha. En azından deniyorum. Yardım eder misin?

Aslında ders çalışmazdı. Şimdi kafa dağıtacak bir şey bulamadığı için bunu deniyordu. Genelde konu kafa dağıtmak olduğunda dışarı çıkar veya ormana falan giderdi. Ancak şimdi Stiles'ı bırakmak istemiyordu. "Hadi Stiles, ormana gidelim." demek de biraz... Bu yüzden son seçenek ders kalmıştı.

Stiles, odaya girip köşedeki koltuğu masaya çekti ve oturdu. Kitabı biraz önüne çekip soruya baktı. Derek sıkılsa da Stiles'ın çalıştıracak olması durumu daha güzel kılmıştı. Anlatmaya başladı, Derek ise ilgili gözlerle onu dinliyordu -hiçbir şey anlamıyor olsa da-. Kısa bir süre sonra Derek, sıkılmıştı. Onunla çalışmak güzeldi ama başka bir şey yapmak istemişti. Dikkati dağılmıştı.

Stiles: Buradaki işlem de şu deminki sorudaki gibi, ilk önc... sen beni dinliyor musun?

Derek, başka bir şey düşünmekle meşguldü.

Stiles: Derek?

...

Stiles: Sana diyorum!?

Derek, sersemlemiş şekilde Stiles'a döndü.

Derek: Ha? Efendim?

Stiles: Daldın sanırım.

Derek: Sanırım. Başka bir şey yapalım mı?

Stiles düşündü. Aklındaki fesat düşünce komik gelmişti ki gülüşünü gizlemeye çalıştı. Derek, ayağa kalkıp yatağından yastık aldı ve Stiles'a vurdu.

Stiles: AĞH!

Derek: Sıkıldım kalk.

Stiles da gidip öteki yastığı aldı ve karşılık verdi. Gülüşmeler, yastık seslerine karıştı. İkisinin de saçı başı dağılmıştı ancak eğleniyorlardı, önemli olan da buydu. Biraz sonra ikisi de yorulduğunda yastıkları bıraktılar. Derek, hem gülerek hem nefes nefese konuştu.

Derek: Tamam, pes ediyorum. En güçlü sensin.

Stiles güldü. Bir süre dinlendikten sonra aşağı indiler. Derek, diğerlerinin evde olmadığını aşağı indiğinde fark etti. Nereye gittiklerini o da bilmiyordu ama çok düşünmedi, ne de olsa en geç birkaç saate gelirlerdi.

The Rules |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin