Sabah biraz erken kalkmıştım. Her yerim tutulmuştu. Yatakta biriyle yatmaya alışık değildim. Kalktıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp sessiz bir şekilde üstümü giyinmiştim. Mert çok derin uyuyordu. Onun otel odasındaki halini hatırlamıştım. Uyumayı seviyordu. O uyanana kadar biraz bahçede dolanmak istemiştim. Belki biraz ağrılarım geçerdi. Onunla uyumak güzel bir şeydi ama vücudum gerçekten buna çok yabancıydı.
Odadan çıktığımda birden Oğuz'la çarpışmıştım. Elinde havlu sanırım havuza gidecekti.
" O erkencisin." Oğuz şaşırmıştı. Ona sessiz olması için işaret yapıp kapıyı yavaşça kapattım. Mert'in uykusunu bozmak istememiştim. Birlikte oradan ayrılıp dışarı çıktığımızda Oğuz gülümseyerek bana bakmıştı.
" Mert'in uykusu derindir. Biraz geç kalkar. Ben havuza gireceğim kahvaltıdan önce. Sende yüzmek ister misin?" Oğuz'un teklifi çok güzel görünüyordu ama hayır der gibi başımı sallamıştım.
" Uygun kıyafetim yok." kibarca bunu söylediğimde Oğuz kıyafetlerime bakmıştı.
" Ablamın kıyafetleri sana olur aslında." Oğuz bunu söylediğinde geceliklerin kimin olduğunu anlamıştım. Ablasının kıyafetleri hiç bana göre değildi.
" Boşver önce kahvaltı yapmayı tercih ederim." Oğuz şaşırmıştı. Sonra havlusunu bir köşeye bırakıp " Mutfağa gidip bir şeyler hazırlayalım o zaman. Mert'e süpriz yapalım. Bende sonra atlarım havuza." demişti. Oğuz çok hareketli ve tez canlı bir çocuktu.
Birlikte mutfağa giderken etrafıma bakınıyordum.
" Ablan başka yerde mi kalıyor?" bir konu açmak istemiştim.
" Arkadaşlarında kalacaktı. Ev bana kaldı." mutfağa girdiğimizde merakla etrafı incelemeye başladım. Her şey çok güzel görünüyordu. Oğuz dolabı açıp içine bakarken " Şahane şeyler var!" neşeyle bağırdığında gülümsememi bastıramamıştım. İlk kez mi görüyordu? Sanırım bu büyük ev için yardıma gelen birileri vardı. Oğuz bana bakıp göz kırptığında " En çok ne yemeyi seversin?" diye sormuştu. Bir yandan dolaptan bir şeyler çıkarıyordu. Hepsini bankonun üzerine sıralarken gidip ona yardım etmeye başladım.
" Hiç düşünmedim aslında. Yemek düşkünü biri değilim." omuz silkmiştim.
" Belli." Oğuz bana bakıp beni süzerken biraz utanmıştım.
" Sen Mert'in diğer kız arkadaşlarından farklı görünüyorsun. Bir tane Büşra vardı tam bir cadoloz. Düşmanımın başına vermesin. Aman aman." bunu duyduğumda küçük bir kahkaha atmıştım.
" Neden? Nasıl bir kızdı?Mert neden onunla çıkmak istedi?" merak ediyordum. Dün gece beni aramıştı.
" Hakkını verelim kız tam bir afetti. Bakan bir daha bakmak istiyor. Öyle güzel bir kızdı. Uzaktan ağır başlı havalı duruyordu. Ama bu güzelliğini erkekleri elde edene kadar kullanıyor. Bizimki tabi ağırbaşlı güzel kızları sever. Ondan dedim sen farklı gibisin. Tarzını değiştirdi herhalde bizim oğlan." Oğuz konuşurken tabak çıkarmaya başlamıştı. Demek çok güzel bir kızdı. Bir daha görse acaba ondan etkilenir miydi?
" Peki neden ayrıldılar ?" merakıma yenik düşmüştüm. Oğuz bana uzun uzun bakıp gülümsedi.
" Güven meselesi. Mert'in hassas noktası. Yani her erkeğin diyelim. Aile kurmak istediği kişiye güvenmeli. O kız çok zıpladı. Mert onun adamı değil. Ne kadar severse sevsin bırakır. Ama ayrılalı baya olmuştur.Ondan sonra pek o işlere girmedi. Bayadır kızlardan uzak bir hayat yaşıyordu. Nasıl oldu da senle evlendi ben onu anlayamadım. Aklından tam olarak ne geçiyor bilmiyorum. Bazen ben bile onu anlayamıyorum." Oğuz'la masayı hazırlarken anlattıkları beni şaşırtmıştı. Mert'in güvenini sarsmak istemezdim.